Dünya çapında yaşanan sıcak hava dalgasına biz de esir olmuş durumdayız. Ülkenin genelinde yaşanan bu sıcak havaların kavurucu bir etkisi olduğu konusunda uzmanlar uyarılarda bulunuyor. Peki bu sıcak havada bir de korse, şapka ve ağır elbiseler giydiğinizi hayal edin. Edemediniz değil mi? İşte 1911’de yaşanan sıcak hava dalgasında insanlar tam olarak bunu yaşıyordu!
Dünya tarihinin kaydedilen en ölümcül sıcak hava dalgası 1911’de ABD’de yaşandı ve binlerce insanın ölümüne sebep oldu. Öyle bir sıcaklık düşünün ki tren rayları bile erime durumuna gelmiş. Düşününce artık pek de imkânsız gelmiyor, çünkü gün geçtikçe artış gösteren sıcaklıklar bizlere de bu kabusu yaşatıyor.
Bu günlerde biz de kavurucu sıcaklıklarla boğuşuyoruz. Bu sıcaklıklar karşısında bizler önlemlerimizi alırken gelin tarihte bir yolculuğa çıkalım ve 1911’de insanlar sıcak hava dalgasıyla nasıl başa çıkmış görelim.
1911’in Temmuz ayı… Amerika Birleşik Devletleri’nin doğu kıyısında sıcaklıklar 40 dereceyi gösterdi.
Günler boyunca etkisini hissettiren sıcak hava, yalnızca New York’ta 211 kişinin yaşamına son verdi. İnsanlar öyle bir raddeye gelmişler ki nehirlere, göllere atlayıp intihara bile kalkışmışlar. O dönemlerde New York ve Philadelphia sıcaklığın merkezi haline gelirken New England’da demiryolları bükülmüş, işçilere çalışma izni verilmişti.
Klima ve vantilatör ne yazık ki o dönemler mevcut olmadığı için insanlar sıcak havayla mücadele etmekte oldukça zorlanıyordu.
Sıcak havadan ölen insanların sayısı Amerika’da gün geçtikçe arttı. Birkaç hafta içinde ölen kişi sayısı tahminen 2000’i aşıyordu. New York tarihi boyunca kaydedilen sıcaklıklarda hiçbir zaman sıcaklığın 40 dereceyi aştığı görülmemiştir. Sıcaklık artması sorun değil; ancak şehir, ısıyı ve nemi kaldıracak donanımda değildi.
Yetersiz hava ve sıkışık yaşam alanları sıcaklık sorununu iyice körüklemiş olacak ki insanlar sıcaklığa yenik düştü. Öyle bir sıcak hayal edin ki insanlar evlerini terk edip parklarda yaşamaya başlıyor. Kulağa ne kadar garip geliyor değil mi? Maalesef o kişiler bizler gibi klimalı bir ortamda yaşayacak kadar şanslı değildi.
The New York Times’ın bildirdiğine göre bu kadar can kaybının yaşanması nemle alakalıydı.
Temmuz ayının ikinci haftası birkaç derece düşen havanın ardında bıraktığı nem etkisi, insanı öldüren esas şey olarak görülüyordu. İnsanlar, bitkin halde yakalanıp sabah saat 7-10 arasında ölüyorlardı. Şehrin tamamı Central Park ve Battery Park’ta yatıp kalkarak evde sıcaktan boğulmayı önlemeye çalışıyorlardı.
Birkaç gün sonrasında New York dışında sıcaklıklar daha da artış gösterdi. Boston 40 dereceyi bulurken Bangor, Maine, Nashua, New Hampshire 42 dereceyi gördü. İnsanlar ölüyor derken sadece sıcaktan olduğunu da düşünmeyin. Sıcaktan kaçmak için uğraş verirken de ölenlerin sayısı azımsanamayacak kadar çok. Okyanusa, göle, nehirlere kafa üstü atlarken boğulanların sayısı 200’ü geçiyor.
Sokakları soğutmak için yangın muslukları devreye girdi.
Şehirlerin tüm sokakları ıslatılırken bira üreticileri parklara fıçılarda su dağıtıyordu. Asfaltlar erirken yapış yapış bir hale gelmişti. 28 Temmuz’da The Times’ın doğa muhabiri, ağaçlarda yeşil yaprak bulmanın imkansızlaştığını bildirdi.
Çok geçmeden binlerce insanın ölümüne sebep olan sıcak hava dalgası, fırtınayla son buldu. Sıcaklıklar 20 derece birden düştü. Bugün bizlerin de yaşadığı bu dayanılmaz sıcaklara karşı alabildiğimiz tek önlem dışarı çıkmamak oluyor. En son alınan haberlere göre ülkemizde PTT’de dağıtım yaptığı esnada güneş çarpmasıyla beyin kanaması geçiren Berran Kırmızıgül, hayatını kaybetti.
Sıcak havalarda “hiçbir şey olmaz” diyerek güneş altında önlemsiz durmak hayati risk taşıyor. Çöl sıcakları yurdun büyük bir kesimini etkilerken önleminizi almayı unutmayın.