Marianne Bachmeier, yüzünde duygu olmayan bir ifadeyle ve mermi dolu bir silahla adliyeye girdi. İntikam dolu bir görevi vardı. Mahkeme salonunda silahına davranıp kızının katiline ateş etti. Adam yerde yatarken Marianne’nin ağzından bir sözcük yükseldi: “Domuz”.
Kendisi de tecavüz mağduru olan Marianne, küçük kızının intikamını kendi elleriyle almak istemişti. Marianne ve kızı Anna’nın öyküsü, dönemin medyasını sarsmıştı. Olayı haber yapmak isteyenler, farklı şehirlerden akın akın Lübeck’e geliyordu.
İşte, tarihteki en etkileyici kanunsuz adalet emsallerinden biri olan ve insanların arasında “suçlu mu, yoksa suçsuz mu?” tartışmalarına yol açan Marianne Bachmeir ve masum kızının hikâyesi…
Marianne, daha çocuk yaştayken tecavüze uğradı.
Marianne Bachmeier, henüz 16 yaşındayken anne olmuştu. 18 yaşında, erkek arkadaşından tekrar hamile kaldı. İkinci kızının doğumundan kısa bir süre önce ise diskoda tecavüze uğradı. Hayatının kötü gidişatı bu olayla birlikte başlamıştı.
Psikolojisi bozulan Marianne’nin, çocuklarının ikisi de doğumlarından kısa bir süre sonra evlatlık verildi. 1973 yılında, üçüncü kızı Anna dünyaya geldi. Anna’yı kendisi büyüttü ancak doğumdan sonra kısırlaştırıldı.
7 yaşındaki Anna, arkadaşına diye çıktığı yolda katiliyle karşılaştı.
5 Mayıs 1980 tarihine geldiğimizde 7 yaşındaki Anna, annesiyle bir anlaşmazlık yaşadı ve okula gitmek yerine arkadaşının evine doğru yol aldı. Maalesef bu yolda katiliyle karşılaşacaktı.
35 yaşındaki kasap Klaus Grabowski’nin, kızlara yönelik cinsel suçlar da dahil olmak üzere uzun bir sabıka kaydı vardı. Geçmiş suçlarında hadım edilmişti ve daha sonra “hadımlığı tersine çevirmek” amacıyla hormon tedavisi görmüştü.
Küçük kızın kendisini tehdit ettiğini söyledi.
Nişanlısının ihbari üzerine tutuklanan Grabowski; Anna’ya cinsel tacizde bulunma niyetinde olmadığını, küçük kızın onu “Bana para vermezsen seni anneme şikayet ederim.” diye tahrik ve tehdit ettiğini söyleyerek oldukça gülünç bir ifade verdi.
Savcıya göre; küçük kızı saatlerce evde tutmuş, sonra bir taytla sıkıca bağlamış, bir kutuya koymuş ve daha sonra onu kanal kıyısında bir yere bırakmıştı.
Kızının intikamını almak isteyen anne, adliye salonuna bir silah sokarak katili öldürmeyi başardı.
Duruşmanın üçüncü günü olan 6 Mart 1981’de, Marianne Bachmeier bir Beretta M1934 silahı Lübeck Bölge Mahkemesi’ne sokmuştu. Yarısı dolu olan salona girdi ve elleri cebinde bekledi.
Uygun zamanı yakaladığı anda kızının katiline sırtından 8 el ateş etti. Atışlardan yedisi isabet etti ve 35 yaşındaki sanık, anında hayatını kaybetti. Salondaki paniğin içinde Marianne’nin ağzından şu sözcük çıktı: “Domuz.”
“Senin için yaptım, Anna.”
Olaydan sonra yaslı anneyi muayene eden bir doktor, Bachmeier’dan bir el yazısı örneği istediğinde kağıda “Senin için yaptım, Anna” yazdığını ve belki de Anna’nın hayatının her yılı için bir tane olmak üzere 7 adet kalple süslediğini söyledi.
İnsanların büyük bir kısmı, annenin işlediği suç için onun yanında durdu. Bachmeier’in avukatları, kadının ciddi duygusal stres altında olduğunu ve o sırada yaptıklarından sorumlu olmadığını savundu.
Adaleti kendi elleriyle sağlama çabasına karşılık hapis cezası aldı.
2 Kasım 1982’de, Marianne Bachmeier ilk olarak mahkemede cinayetle suçlandı. Daha sonra savcılık, cinayet suçlamasını düşürdü. 28 gün süren müzakerelerin ardından Kurul, kararı kabul etti.
Yargılamaların başlamasından dört ay sonra, 2 Mart 1983’te Lübeck Bölge Mahkemesi Çevre Mahkemesi Dairesi tarafından adam öldürme suçundan mahkûm edildi ve kanuna aykırı olarak ateşli silah bulundurmaktan altı yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Anne ve kız aynı mezara gömüldü ve isimleri tek bir mezar taşına yazıldı.
Bachmeier, üç yıl hapis yattıktan sonra, “intihar riski” nedeniyle hapishaneden erken tahliye edildi. 21 Eylül 1995’te Das Erste TV kanalında Fleige adlı programa konuk oldu. Kızının katil olduğu iddia edilen kişiyi, Anna hakkında daha fazla yalan yaymasını önlemek için vurduğunu söyledi.
17 Eylül 1996’da 46 yaşında Lübeck’teki bir hastanede pankreas kanserinden hayatını kaybetii. Lübeck’te bir mezarlıkta kızı Anna ile aynı mezara gömüldü ve isimleri tek bir mezar taşına yazıldı.
Popüler kültürde Anna ve Marianne Bachmeier:
Genellikle, Marianne Bachmeier’ın olayıyla kullanılan bu sahne, 1984 yapımı “Der Fall Bachmeier – Keine Zeit für Tränen” adlı, Anna ve Marianne Bachmeier’ın hikâyesini anlatan filme ait.
Marianne Bachmeier ve kızı Anna’nın öyküsü hakkında detaylı bilgiler için “Tödliche Schüsse im Gerichtssaal” (“Mahkeme Salonunda Kanlı Kurşunlar”) adlı belgesele göz atabilirsiniz.