Bir ağaç düşünün, 30 metre boyu ve 45 santim çapı olsun. Bu ağaç, ortalama olarak yılda 2700 kilogram oksijen üretir. Yani 2 tane olgun ağaç, 4 kişilik bir ailenin oksijenini tüm yıl boyunca sağlayabilir. Peki çok daha büyük bir ağaç?
Kendi boyutlarımızı düşündüğümüzde 30 metre yüksekliğe sahip bir ağaç çok büyük gelebilir. Ancak dünya üzerinde boyu 30 metreyi aşan çok sayıda ağaç var ve bunlardan bir tanesi boyu 90 metreyi aşan bir Sekoya ağacıydı.
Kaliforniya’nın Calaveras ilçesinde Sierra Nevada’nın eteklerinde devasa boyutlarda bir sekoya ağacı keşfedildi. Onu bugün, bu içeriğimize konuk etmemizin sebeplerinden biri; dünya üzerinde insanlar tarafından kesilen en büyük ikinci ağaç olması. Ancak bu kadarla sınırlı değil.
Yok ettiğimiz en büyük doğal güzelliklerden biri: Mamut Ağacı.
Sierra Nevada eteklerinde keşfedilen devasa sekoya, bulunduğu korulukla aynı adı aldı: Mamut Ağacı. Yaklaşık 92 metre boyunda, 29 metre çevreye ve 7,62 metrelik çapa sahip 1.244 yaşındaki ağaç, görenleri hayrete düşürecek kadar büyüktü. Hatta o kadar büyüktü ki; bir insanın bu ağacın tamamına aynı anda bakması bile pek mümkün görünmüyordu.
1800’lü yıllarda devasa bir ağacı kesmekle büyük bir ayı öldürmek arasında neredeyse bir fark görünmüyordu. Bir ağaç da bir ayı da aynı “avcılık” dürtüsüyle öldürülüyordu. Avcılar, en büyük ağaçları bulup kesiyor ve büyük ağaç sergilerine, yarışmalara katılıyordu. Günümüzde de halen devam eden bu sergi anlayışına kurban giden binlerce yıllık Mamut Ağacı ise çok daha büyük bir şeyin fitilini ateşleyecekti.
Keşfettiğimiz her şey gibi Mamut Ağacı’nı da mahvettik.
1853 yılında, 22 gün süren çalışmalar sonucu devasa sekoya ağacı burgular sokularak kesildi. Ağaç, insanlar tarafından kesilen en büyük ikinci ağaç olarak tarihe geçti.
1.244 yıllık gövdesi devrildiğinde yaklaşık 8 metre çapındaki kütüğünün üstüne neredeyse 40 kişi rahatça sığabiliyordu. Devasa kütük, bir süre dans pisti olarak kullanıldıktan sonra önce bir pavyonun temeli haline geldi; ardından da yerini bowling salonu ve bara bıraktı. Ağacın gövdesinden alınan parçalardan biri ise New York’a gönderildi ve bir kısmı hala burada sergileniyor.
Elbette böylesine büyük bir ağacın keşfi ve kesilmesi dünya çapında yankılandı. Turistler bölgeye akın etmeye başladı ve “Fırsat bu fırsat!” diyenler bölgede bir de otel inşa etti. (Maalesef tanıdık bir senaryo.)
Ağacın kesiminden 1 ay önce ilk tepkilerden biri Gry D. Lowe’dan geldi: “Bu elbette ağacı öldürecek; ki bu tartışılacak çok şey.” Ardından da tepkiler dinmedi.
1854 yılında amatör bir ressam olan Isaac W. Baker, kesilen ağacı şöyle resmetti:
Resimde kütüğün çapını ölçen iki adam ve ağacın yere devrilen kısmının üstünde duran bir kişi daha görüyorsunuz. Yere devrilmiş ağacın gövdesinde asılı notta ise şu ironik cümle yazıyor: “Bu ağaçtan herhangi bir odun alınması yasaktır.”
Elbette tüm eleştiriler bu kadar yumuşak değildi.
Tarihler 1 Ekim 1853’ü gösterdiğinde, ağacın kesilmesiyle ilgili en büyük tepkilerden biri Gleason’s Pictorial Drawing Room Companion’dan Maturin M. Ballou’dan geldi. Makalesinde Mamut Ağacı’ndan şu cümlelerle bahsetti:
“Böylesine görkemli bir ağacı kesmek bize göre zalimce bir fikir, olağanüstü bir saygısızlık gibi… Avrupa’da böylesine doğal bir güzelliğin yasalarla korunması gerekirdi; ama bunun için 30 – 40 bin dolar ödeniyor ve alıcı onu kesip sadece bir şov aracı olarak kullanıyor.
Niagara Şelalesi’ni aynı amaçla satın alma fikrinin kimsenin aklına gelmeyeceğini umuyoruz! Dünyada hangi ölümlü bu ağaç dağlarıyla ilgili böyle bir spekülasyona girişebilirdi? Doğal haliyle, görkemli başını göğe doğru kaldırmış ve tüm doğal güzelliği, kuvveti ve yeşilliğiyle salınarak görülmeye değer bir manzaraydı; ama şimdi, ne yazık ki onunla bağlantılı her şeyi yok edenlerin açgözlülüğünün bir anıtından başka bir şey değil.”
Tepkiler hızla büyüdü, çok sayıda köşe yazarı, çevre bilimci ve gazeteci Mamut Ağacı’nın kıyımından bahsetti.
17 Aralık 1855 tarihinde New York Herald’da yayınlanan başyazının bir kısmıdna şunlar yazıyordu:
“Bu ağaçların en güzeli, en güzel ve simetrik olanı (en büyük olmasa da) kesilmiştir. Bu andan itibaren Gotlar ve Vandallar tutuklanmadıkça, eşsiz ormanın yok edilmesi büyük olasılıkla sonuncuya kadar devam edecektir.
Kaliforniya Eyaleti ve Birlik Kongresi’nin eski dünyanın hükümdarları ayılan, günümüzdeki ağaçların yanında bodur kaldığı bu ağaçları korumak için müdahale etmesi gerektiğini öne sürüyoruz. Kendi ülkemizin orman devleri. Kongre’nin, bu ağaçların kamu malı olduğu ve Kaliforniya’nın kamu arazilerinde olduğu varsayımına dayanarak araya girmesi gerektiğini söylüyoruz. Kongre, Florida’nın halka açık canlı meşe ormanlarını vicdansız spekülatörlerin açgözlülüğünden korumak için zaten müdahale ettiği için… Tekrarlıyoruz; Kaliforniya Eyaleti’nin, Kongre’nin ve tüm iyi vatandaşların görevi korumak ve korumaktır. Amerikan topraklarımızın yeteneklerinin bu Kaliforniya anıtları. Bu… Mamut Koruluğu’nun ayakta kalması kanun olsun.”
Makaleler ve tepkiler, yıllar geçtikçe gelmeye devam etti. En sonunda 1864 yılında John Connes tarafından Yosemite Vadisi’nin ve sekoyalara ev sahipliği yapan koruluğun güvence altına alındığı ve korunduğu açıklandı. Yıllar süren mücadeleler ve tepkiler nihayet sonuç vermişti.
Öte yandan bölgedeki kereste şirketlerinin karşı çıkmaları ve çabaları nedeniyle 1931 yılına kadar bölge, eyalet parkına dönüştürülemedi. Ancak Mamut Ağacı ne ilkti ne de son…