Eski Mısır, Anadolu, Çin, antik Sümer ve Roma uygarlığı üzerinde yapılan arkeolojik kazılar sonucunda bulunan zarlar, insanlığın çok eskilerden beri zar attığını gösterir. Ancak zarların şekli noktasında antik Romalıları farklı kılan bazı şeyler vardır.
Enteresan bir şekilde antik Romalıların kullandığı zarlar, orantısızdır. Haliyle bu asimetri, zarla oynanan oyunlarda başarılı olup olamadıkları sorusunu akıllara getirir.
Peki bu orantısızlığın ve asimetrinin sebebi nedir?
Roma İmparatorluğu döneminde insanlar, zar atılmasını gerektiren taberna isimli bir oyun oynarlardı.
Tavlaya benzer bu oyundaki zarlar; metalden, kilden ve kemikten yapılırdı. Yine bu zarların da şimdilerin zarlarında olduğu gibi sayıları temsil etmesi için her yüzünde semboller vardı. Fakat şekilleri, aşina olduklarımızdan oldukça farklıydı.
Ayrıca Antik Roma döneminde, birçok zar belirgin bir şekilde orantısızdı. O zamanın insanları, bu zarlarla oynanan taberna ve benzeri oyunlarda hile yapılmasının önüne geçmek için zar kulesi ismi verilen bir alet kullanırdı.
Zarlar, kulenin tepesine atıldıktan sonra basamaklardan aşağı doğru yuvarlanır ve bu anlayışa göre oyuncular, adil bir sonuca ulaşırdı.
Öte yandan bazı çalışmalarda Roma zarlarının %90’ından fazlasının, gözle görülür şekilde asimetrik ve kenarlarından birinin diğerlerinden en az %5 farklı olduğu görüldü.
Yine Roma dönemine ait 28 zar analiz edildiğinde de kil, metal ve kemikten yapılmış bu nesnelerden 24’ünün, bariz bir şekilde asimetrik olduğu tespit edildi. Ayrıca bu zarların yüzleri, paralelkenardan oluşuyordu.
Ek olarak 1 ve 6’yı temsil eden simgeler de genellikle daha küçük karşı yüzeylerde mevcuttu.
Aslında zarların bu asimetrik özellikleri, eski Romalıların dünyadaki kaderi ve tanrıların rolünü nasıl gördükleriyle ilişkiliydi.
Ayrıca onlar, oyuncuların atış sonuçlarını şans veya olasılıktan ziyade kaderin ürünü olarak görüyordu. Bu sebeple zarların orantısız olması onlar için bir problem değildi.