Birleşmiş Milletler toplantılarında sıkça diplomatların taktığı büyük kulaklıkları görmüşüzdür değil mi? İşte bu kulaklıklar, tam zamanlı çeviri aracı! İyi de nasıl?
İlk bilmeniz gereken şey, BM’nin altı resmî dili olduğudur: Arapça, İngilizce, Fransızca, Mandarin Çincesi, Rusça ve İspanyolca.
Yani Genel Kurul’da bir toplantıya katıldığınızda, okuduğunuz veya duyduğunuz her şey bu altı dilde mevcut olacaktır. Şimdi, tercüme işlemini nasıl yaptıklarına bakalım.
BM’de her koltukta bir kulaklık ve birkaç küçük düğme bulunur.
Bu düğmelerle istediğiniz dili seçebilirsiniz. Dinlediğiniz ses ise aslında çok uzakta değil, hatta oturduğunuz yerden onları görebilirsiniz. Tercüme kabinleri hemen oradadır ve her biri kendi diliyle etiketlenmiştir.
Bu kabinlerde, belirli standartlar mevcuttur: aydınlatma, hava sirkülasyonu, ses yalıtımı ve hatta sandalyelerin konforu bile standartlaştırılmıştır. Her kabinde her zaman en az iki tercüman bulunur.
Her tercüman, kendi kabinindeki dilin anadili konuşucusudur. Yani Fransızca kabininde çalışan biri, Fransızca konuşan biri olarak yetişmiştir veya eğitimini Fransızca almıştır.
Peki ya tüm diller kapsanmadığında ne olur?
BM, dil çiftleri arasında köprü oluşturmak için aktarma sistemi kullanır. Örneğin Arapça konuşulan bir konuşmayı, İspanyolca tercümanı anlamıyorsa; Arapça tercümanı bunu önce İngilizce’ye çevirir, ardından İngilizce’den İspanyolca’ya çevirilir.
Bu süreç, çoğunlukla iki dili kapsayan tercüman eksikliğinde kullanılır. BM, yaklaşık 120 tercümanı tam zamanlı olarak istihdam eder. Bu pozisyonlar oldukça zordur ve BM, her dil kombinasyonu için üç yılda bir sınav açar.
Eğer sınavları geçer ve tüm testleri başarıyla tamamlarsanız, iki yıllık bir göreve atanırsınız. Ayrıca serbest çalışan tercümanlar da vardır. BM, ihtiyaç duyduğu zaman bu tercümanları çağırır.
Canlı tercüme yapmak, hazırlık, yetenek ve içgüdü kombinasyonu gerektirir.
Tercümanlar, toplantıdan önce konuyla ilgili bilgi alırlar. Konuşmacının dilini anlamak ve konuşmanın akışını takip etmek zorundadırlar.
Bu süreçte konuşmacının tonunu yakalamak ve cümlelerin sonunu tahmin etmek hayati önem taşır. Tercümanlar, toplantılar sırasında her 20-30 dakikada bir diğer tercümanla yer değiştirirler çünkü bu iş oldukça yorucudur.