ABD ordusunun kamuflaj tasarımı süreci, milyarlarca dolarlık yatırımlar ve yıllarca süren geliştirmelerle dolu. Ancak 2002 ila 2004 yılları arasında geliştirilen ve 5 milyar dolar yatırım yapılan Evrensel Kamuflaj Deseni (UCP), beklenen başarıyı getiremedi.
Bazen büyük bütçeler ve yıllar süren emek bile hedeflenen başarıya ulaşmak için yeterli olmayabilir. ABD ordusunun Evrensel Kamuflaj Deseni tam da böyle bir hikâye. 5 milyar dolar harcanarak yaratılan kamuflaj deseni, âdeta Hollywood yapımını andırsa da gerçek savaş sahnesinde beklenen performansı sergileyemedi.
Peki, onca emek ve para harcanmasına rağmen neden askerleri düşman gözlerinden saklamakta başarısız oldu? UCP’nin arkasındaki gerçekleri, nerede hata yapıldığını ve bu pahalı dersin askerî stratejiye nasıl yön verdiğini masaya yatırıyoruz.
Yıllar süren araştırma ve geliştirmeler sonucunda ABD ordusu, Evrensel Kamuflaj Deseni’ni piyasaya sürdü.
Kamuflaj tasarımı, tahmin edersiniz ki askerî stratejinin vazgeçilmez bir parçası. II. Dünya Savaşı’ndan beri askerî tasarımcılar, düşmanları kandırmak için optik illüzyonlarla denemeler yapmışlardı.
1990’ların sonunda Timothy O’Neill’ın bilgisayarda pikseller kullanarak geliştirdiği modern tasarım, kamuflajın yeni yüzünü ortaya çıkardı. Piksel tabanlı tasarımların beyin için beyaz gürültü görevi görerek askerlerin doğal ortamda daha az dikkat çekmesini sağladığı keşfedilmişti.
Desen, herkes tarafından anında ABD kamuflajı olarak tanınabilir hâle geldi. Ancak bu tanınabilirlik, kamuflajın temel amacına ters düşen bir sorunu işaret ediyordu. UCP; gerçek savaş koşullarında askerleri, düşman gözlerinden saklamada etkisizdi.
Desen, 2004 yılında Kanada Silahlı Kuvvetleri’nin (CADPAT olarak adlandırılan) bilgisayarda oluşturulan kamuflajının pikselli deseninden ilham alınarak tasarlanmıştı.
Gri, bej ve yeşil kare piksellerin kullanıldığı UCP desenin insanları, ister şehir sokakları ister ormanlar ya da çöller olsun tüm savaş ortamlarında gizleyebileceği düşünülmüştü. ABD, Irak ve Afganistan ile savaş hâlinde olduğundan askerleri sert ve kurak ortamlarda gizlemesi özellikle önemliydi.
UCP, piksel tabanlı tasarımların sağladığı avantajları kullanamadı.
Üniforma üzerindeki pikseller, izo-parlaklık adı verilen etki yaratıyor ve kamuflajın üç boyutlu ortamda düz görünmesine neden oluyordu. Üniformanın tamamının birbirinden ayrılması zor renk cümbüşü yerine görünür bronz kütle olarak görünmesi anlamına geliyordu.
Ayrıca tasarım sürecinde kamuflajın çeşitli ortamlarda nasıl performans göstereceği üzerine yapılan testler de yetersizdi. Yani anlayacağınız, ortaya koca bir fiyasko çıkmıştı.
Ülkeyi işgal ettikten sonra Afganistan’ın güvenlik güçlerini eğitme çabalarının parçası olarak ABD’nin Afgan Ulusal Ordusu’nun yeni üniformaları için 28 milyon dolar fazla harcadığı bildirildi.
Para israfının nedeni, Afgan Savunma Bakanı Abdul Rahim Wardak’ın Afganistan’ın oldukça kurak ülke olduğunu göz ardı ederek ormanlık bir kamuflaj seçmesiydi. Nitekim ABD, 2014 yılında geldiğinde hatalı üniformaları piyasadan komple kaldırdı ve yerini Operasyonel Kamuflaj Deseni’ne bıraktı.
UCP’nin hikâyesi, büyük yatırımların ve teknolojik ilerlemenin her zaman başarıyı garantilemediğinin somut bir örneği olup askerî strateji ve inovasyonda dikkatli planlamanın, kapsamlı testlerin ve gerçekçi beklentilerin önemini bizlere hatırlatır vaziyette. Yorumlarda düşüncelerinizi paylaşmayı unutmayın.