Uzaya gönderilen kapsüllerde astronotlar her zaman oturmasa da mutlaka koltuk bulunuyor. Yolculuk boyunca oturmuyorlarsa, neden Apollo’nun içinde koltuklar yer alıyor?
Temel birkaç sebebi olsa da bu koltuklar yerine daha az yer kaplayan, konforlu bir tasarım daha iyi olmaz mıydı?
Öyleyse gelin daha iyi mi olurmuş yoksa kötü mü olurmuş, birlikte karar verelim.
Apollo kapsülünde koltukların olmasının birkaç temel sebebi vardı.
Astronotlar, özellikle fırlatma ve iniş sırasında ciddi yerçekimi kuvvetlerine (G-kuvveti) maruz kalıyorlardı. Koltuklar bu kuvvetlerin astronotların vücuduna dengeli bir şekilde dağılmasını sağlıyor, aşırı basınç ve yaralanma riskini en aza indiriyordu. Koltuklar, astronotların fırlatma sırasında sabit ve güvenli bir şekilde oturmasını sağlamak için tasarlanmıştı.
Fırlatma ve atmosferik geri dönüş sırasında şiddetli titreşimler, sarsıntılar ve ivmelenmeler yaşanıyordu. Koltuklar bu durumlarda astronotların korunmasını ve kapsülün içinde savrulmalarını önlemeyi amaçlıyordu.
Zarar görmemeleri için önemliydi.
Apollo misyonlarında astronotlar, Ay yüzeyinden döndükten sonra Dünya’ya geri dönüş sırasında atmosfere tekrar girdiklerinde kapsül bir paraşüt yardımıyla okyanusa iniş yapıyordu. O iniş esnasında koltuklar, kapsülün yere çarpma anında oluşan şokları emerek astronotların zarar görmesini engelliyordu.
Ayrıca astronotlar, yalnızca kapsülün içinde serbest hareket etmiyorlardı. Görev esnasında belirli zamanlarda koltuklara oturup kontrol panellerini yönetmeleri, iletişim sağlamaları ve çeşitli görevleri yerine getirmeleri gerekiyordu. Koltuklar astronotların bu süreçte sabit durup görevleri daha kolay yerine getirmelerini sağlıyordu.
Yani kısacası Apollo kapsülünde koltuklar, astronotların yüksek hızlarda gerçekleşen fırlatma, iniş ve acil durum anlarında güvenlikleri ve görev verimlilikleri için önemli bir rol oynuyordu.