21. yüzyılın ilk bombardıman uçağı olma özelliğini taşıyan B-21, sadece bir mühendislik harikası değil. Kendisi, ABD ve düşmanları arasında süregelen gizlilik yarışında bir dönüm noktası.
B-21, hava savaşının kurallarını baştan yazacak yeniliklerle dolu.
Yalnızca bir savaş uçağı olmanın ötesinde, ABD Hava Kuvvetleri’nin bombardıman kabiliyetinin omurgasını oluşturuyor.
B-21 bombardıman uçağı, radar ve kızılötesi izleri en aza indirecek şekilde tasarlanmış gelişmiş mühendislik özellikleriyle donatılmış durumda.
Tasarımında, B2 modeline benzer biçimde her motor kapağının üstünde yer alan ikincil hava girişleri bulunuyor. Önemli bir diğer fark ise B-21’de her naselde muhtemelen tek bir motor bulunmakta, bu da her bir naselin sadece bir giriş kapısına sahip olduğunu gösteriyor.
Bu çift motor konfigürasyonu, uçağın gizlilik özelliklerini maksimize etmek için stratejik olarak seçilmiş bir tasarım detayı.
B-21, daha gizli ve verimli bir hava aracı.
Kanat açıklığının, B-2’nin 52 metrelik ölçüsünden %25 daha kısa olduğu tahmin ediliyor. Bu boyut küçülmesi, B-2’nin 27.216 kilogramlık yük kapasitesinin yaklaşık yarısı kadarı ile B-21’in gizlilik ve menzil yeteneklerini artırıyor.
B-21’in radarlar tarafından tespit edilmesini zorlaştıran bu özellikler, tartışmalı hava sahalarında üstün bir hayatta kalma kabiliyeti ve operasyonel esneklik sunuyor.
B-21’in tasarımında, B-2’den edinilen tecrübeler değerlendirilerek ileri teknolojiler ve yeni üretim yöntemleri entegre edildi.
Uçak, geniş bir yelpazede sofistike silah sistemleri taşıyacak şekilde tasarlandı.
Cephaneliği, GPS ile hassas güdümlü bombalar sunan “Müşterek Doğrudan Taarruz Mühimmat” serisini içerecek şekilde planlandı.
Ayrıca B-21’in, B61-12 nükleer bombaları ile uyumlu olması da bilinenler arasında. Böylelikle ABD’nin nükleer triadında kilit bir bileşen hâline gelebilir.
Son olarak B-21 Raider’ın tasarım felsefesi, modern askerî havacılığın modülerlik ve yükseltilebilirlik eğilimlerini benimsemekte.
Peki ya siz bu uçak hakkında ne düşünüyorsunuz?