İnsan vücudu, toprağın altında hepimizin bildiği gibi aşamalı bir şekilde yok olur. Fakat birkaç yıl önce tesadüf eseri keşfedilen bir ceset, tüm ezberleri bozmuştur. Peki bir ceset 2000 yıl boyunca çürümemeyi nasıl başarmış olabilir?
Tam tamına geçen 2000 yıl. Geride ise sapasağlam bir kafatası, bir çift göz ve saçlar. Oldukça ilginç değil mi?
Gelin bu cesedin ayrıntılarına göz atalım.
Andy Mould, Lindow Moss bataklığında bir operasyon üzerinde çalışıyordu.
Tarih 13 Mayıs 1983’ü gösterdiğinde, deri bir futbol topuna benzeyen bir şey gördü. Ancak bu bir top değil, insan kafasıydı. Moss bunu, kendisine bakan bir çift göz gördüğünde anlayabildi.
Şaşırtıcı bir şekilde kafatası çok iyi korunmuştu ve bununla birlikte deriler ve saçlar da hâlâ sağlamdı. Bulgular araştırmacılar tarafından incelendiğinde ise cedesin, yaklaşık 2000 yıllık olduğu anlaşıldı.
Gelelim bu cesedin nasıl hâlâ sağlam olduğuna.
Normal şartlarda siz öldükten ortalama 100 yıl sonra giysileriniz, deriniz hatta tüm vücudunuz parçalara ayrılır. Sağlam kalan yalnızca dişleriniz olur. Fakat oldukça nadir olsa da belirli koşullar altında bu süreç yavaşlayabilir.
Şöyle ki turba, büyük ölçüde yosun gibi bitkisel maddelerden organiklerinin ayrışmasıyla oluşur. Özellikle yosunlar birikip bir bataklık oluşturduğunda, turba katmanları vücutları korumada inanılmaz derecede iyi olan asitler meydana getirir.
Bitkiler toprağı asitlendirirken aynı zamanda nitrojene bağlanan ve bölgeyi besinlerden mahrum bırakan bir bileşiği serbest bırakır. Bu koşullar da çoğu mikrobun işlev görmesini imkansız hâle getirir.
Ayrıca insan vücudunu parçalayacak hiçbir şey olmadığında ölü yosunlar birikerek oksijenin, bataklığa girmesini engeller. Sonuç ise cesedin 2000 yıl kadar dayanması olur.