Hollanda; laleleri, yel değirmenleri ve peynirleriyle ünlü olsa da bu güzel ülkenin keşfetmeye değer pek çok gizli hikâyesi ve şaşırtıcı özelliği var. Çoğu insanın aklına ilk gelenlerin ötesinde, Hollanda; nüfusu, benzersiz kültürel gelenekleri ve üretimleri ile de dikkat çekiyor. Hollanda başkenti Amsterdam’ın nasıl ayakta durduğundan, havucun neden turuncu olduğu gibi herkesin bilmediklerini öğrenince belki uçak bileti bakmaya başlayabilirsiniz.
Hollanda para birimi euro olunca belki biraz düşünebilirsiniz ancak Hollanda, birçok açıdan farklılıklar sunuyor.
“Hollanda’da yaşam nasıl?” diye merak ediyorsanız da alacağınız cevaplar sizi tatmin edebilir. O zaman sizi Hollanda hakkında bilgiler ile baş başa bırakıyoruz. Bakalım en çok neye şaşıracaksınız?
Hollanda hakkında ilginç bilgiler:
- Avrupa’nın en yoğun nüfuslu ülkelerinden biri.
- Nüfusun beşte biri yabancı uyruklu.
- Millî marşları, dünyanın en eski marşı.
- Hollandalılar İngilizce dil becerileriyle tanınırlar.
- Neredeyse üçte biri deniz seviyesinin altında.
- Amsterdam, ahşap direkler üzerine inşa edilmiş.
- Dünyanın ilk yüzen çiftliğine ev sahipliği yapıyor.
- Dünyanın beşinci en mutlu ülkesi.
- Dünyanın en uzun insanları Hollanda’da.
- Turuncu, ulusal bir tutku hâlinde.
- Havucun renginin turuncu olmasının sebebi Hollandalılar.
- Lale, Hollanda’ya özgü değil.
- Dünyadaki çiçek soğanlarının yüzde 80’i Hollanda’dan.
- Borsanın doğuşunda oklar Hollanda’yı gösteriyor.
- Dünyanın bisiklet kullanımı en yaygın olan ülkelerinden biri.
- Eş cinsel evliliği yasallaştıran ilk ülke.
- Sadece Amsterdam’da bin 200’den fazla köprü var.
- Binden fazla yel değirmeni bulunuyor.
- Aslında takunya o kadar da tercih edilmiyor.
- Dünyanın en büyük ikinci bira ihracatçısı.
- Evde doğum hâlâ çok popüler.
- 2030 yılına kadar benzinli ve dizel araçların yasaklanması planlanıyor.
- Hollanda’ya uçak bileti alıyor musunuz?
Avrupa’nın en yoğun nüfuslu ülkelerinden biri.
Hollanda nüfusu 17 milyondan fazla olunca kilometrekare başına düşen kişi sayısına bakıldığını tahmin edebilirsiniz. Bu rakamın 508 kişi olması da Hollanda’yı Avrupa’nın en yoğun nüfuslu ülkesi yapıyor. Ülkenin toplum nüfusunun yüzde 45’inden fazlası ise Hollanda başkenti Amsterdam, Lahey, Utrecht ve Rotterdam’da yaşıyor.
Nüfusun beşte biri yabancı uyruklu.
Hollanda’ya gidince genellikle yerli halk göreceğinizi sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Ülkedeki üç milyondan fazla insan, Hollanda kökenli değil. Türkiye, Fas, Aruba gibi farklı farklı ülkelerden gelen insanlar Hollanda’yı evi hâline getirmiş. Bu yüzden de eğer giderseniz hem yabancılık çekmezsiniz hem de tam bir kültür birleşmesi yaşarsınız.
Millî marşları, dünyanın en eski marşı.
Hollanda bilgiler derlemesinde marşına da değinmeden olmaz. Hollanda millî marşı olan Wilhelmus, 1932 yılına kadar resmî marş olmasa da müziğinin tarihi 1572’lere dayanıyor. Bu tarih de onu en eski marş hâline getiriyor. Sözlerinin ise en az 400 yıl olduğu söyleniyor.
Hollandalılar İngilizce dil becerileriyle tanınırlar.
Felemenkçe Hollanda resmî dili olsa da ülkede İngilizce, hemen hemen herkes tarafından konuşuluyor. Hatta ana dili konuşulmayan ülkeler arasında en yüksek seviyeye sahip. İngilizce derslerinin erken yaşta başlaması ve ülke ekonomisi bunun sebepleri arasında. Ancak Hollandalılar sadece bununla da kalmıyor ve ortalama 3 dil konuşuyor.
Neredeyse üçte biri deniz seviyesinin altında.
Hollanda ilginç özellikleri arasında ülkenin konumu da yer alıyor. Birçok kişi Hollanda’yı düz bir ülke sansa da ülke için “alçak topraklar” tanımı da kullanılıyor. Nüfusun yüzde 60’ı deniz seviyesinin 5 metre altında yaşıyor. Hollanda’nın en yüksek noktası ise deniz seviyesinden 322 metre yükseklikteki Vaalserberg.
Amsterdam, ahşap direkler üzerine inşa edilmiş.
Hollanda başkenti Amsterdam’ın bu düzenini bilmediğiniz eminiz. Şehri deniz seviyesinin üzerinde tutmak için binalar ve evler, uzun ahşap direkler ile destekleniyor. Kabaca bir rakam söylemek gerekirse de Amsterdam aslında 12 milyon direğin üzerine kurulu.
Dünyanın ilk yüzen çiftliğine ev sahipliği yapıyor.
Rotterdam’da bulunan yüzen çiftlik, sürdürülebilir bir gelecek için ilham verici bir örnek teşkil ediyor. Güneş panelleri, yağmur suyu toplama sistemleri ve döngüsel atık yönetimi ile tamamen kendine yeten bu çiftlik, kentsel alanlarda tarımın geleceğine ışık tutuyor.
Dünyanın beşinci en mutlu ülkesi.
“Hollanda’da yaşam nasıl?” diye merak ediyorsanız mutlu olduklarını söylesek oldukça tatmin edici bir cevap olabilir. Özgürlük, güven, yolsuzluk, sosyal destek ve sağlıklı yaşam beklentisi göz önüne alınarak 156 ülke arasında yapılan araştırmalarda, Hollanda’da hâline şükreden çok sayıda insan var. Kısacası, “Gülümseyin Hollanda’dasınız.”
Dünyanın en uzun insanları Hollanda’da.
Hollanda’da bir erkek gördüğünüzde kendinizi kısa sanmayın çünkü onlar ortalamanın üstünde. Hollandalı erkeklerin ortalama boyu 1,83 m, kadınlarınki ise 1,70 m civarında. Bu, genetik faktörlerin yanı sıra sağlıklı beslenme ve yaşam koşullarının da bir sonucu olarak görülüyor. Hollandalıların bu kadar uzun boylu olmasının arkasındaki bilimsel açıklamalar arasında ise yüksek proteinli bir diyet ve ulusal sağlık hizmetlerine kolay erişim yer alıyor.
Turuncu, ulusal bir tutku hâlinde.
Bayrağında esamesi okunmasa bile ülkenin ulusal rengi turuncu. Bunun sebebi de kraliyet ailesinin soyadının ‘Orange-Nassau’ olması. Turuncuyu, birlik ve beraberlik duygusunu pekiştiren bir etmen olarak görmelerinden dolayı futbol maçlarından ulusal bayramlara kadar pek çok yerde turuncu giysiler görebilirsiniz.
Havucun renginin turuncu olmasının sebebi Hollandalılar.
Turuncudan önce soluk sarıdan koyu mora kadar değişen havucun rengi, 17. yüzyıldan itibaren turuncu oldu. Hollandalı havuç yetiştiricileri, beyaz ve sarı havuçların genlerini çaprazlayarak havuçlara turuncu rengini verip “Neye inanacağız?” dedirttirmeyi de başardılar.
Lale, Hollanda’ya özgü değil.
“Hollanda neyi ile meşhur?” diye sorsak kesinlikle aklınıza lale gelir. Ancak laleler Hollanda’ya değil Türkiye’ye özgü. 17. yüzyılda “Lale Çılgınlığı” olarak bilinen dönemde, soğan fiyatlarının yükselip düşüşü Hollanda’yı etkisi altına aldı ve II. Dünya Savaşı’ndan sonra Hollanda’nın laleyi besin kaynağı olarak kullanmaya başladı. Bundan sonra da lalede, Hollanda zirveye oturdu.
Dünyadaki çiçek soğanlarının yüzde 80’i Hollanda’dan.
Lale tabii ki Hollanda’nın simgelerinden biri. Çünkü Hollanda, dünyanın önde gelen çiçek ihracatçılarından biri. Her yıl yaklaşık 2 milyar lale başka ülkelere yolculuk yaparak farklı yerleri renklendiriyor.
Borsanın doğuşunda oklar Hollanda’yı gösteriyor.
Amsterdam Menkul Kıymetler Borsası, 1602 yılından beri hizmet veriyor. Bu borsa, dünyada şirket hisselerinin ticaretinin yapıldığı ilk borsa. Doğu Hindistan Şirketi ise bu borsada işlem gören ilk hisse senedi.
Dünyanın bisiklet kullanımı en yaygın olan ülkelerinden biri.
Ülke genelinde 17 milyon nüfusa karşılık 23 milyondan fazla bisiklet bulunuyor. Bu da kişi başına düşen bisiklet sayısının dünya ortalamasının çok üzerinde demek. Şehirler, tabii ki bisiklet yolları, park yerleri ve hatta bisiklet için özel trafik ışıkları ile donatılmış durumda.
Birçok şehirde de insanların günlük ulaşımlarını bisikletle yapması yönünde çeşitli teşvikler var. Hâl böyle olunca da Hollanda için çevre dostu ve sürdürülebilir bir toplum olma yolunda emin adımlarla ilerliyor diyebiliriz.
Eş cinsel evliliği yasallaştıran ilk ülke.
1 Nisan 2001’de, Hollanda, eş cinsellerin evliliğine ve bu çiftlerin çocuk evlat edinmesi izin veren yasayı yürürlüğe soktu. Hatta o dönemin Amsterdam Belediye Başkanı Job Cohen, olayın anısına 1 Nisan gece yarısında dört çiftle evlendi.
Amsterdam deyince bu konuda bir detay daha öne çıkıyor. Şehir çok sayıda gey barına sahip ve eş cinsel yaşamlarına saygı duruşu niteliğinde Homomonument ile LGBT dostu olarak biliniyor.
Sadece Amsterdam’da bin 200’den fazla köprü var.
Amsterdam deyince akla gelen şeylerden biri de kuşkusuz ki köprüler olabilir çünkü şehirde 165 kanalı birbirine bağlayan bin 281 köprü bulunuyor. Bazıları tarihî olup bazı köprüler ise çiçeklerle süslenmiş, gece aydınlatmaları ile âdeta parlıyor. Eğer şehre giderseniz Reguliersgracht ve Herengracht köprülerini geçince 15 köprüyü aynı anda görünce şaşırmayın.
Binden fazla yel değirmeni bulunuyor.
Konu bir ülkenin simgesi olunca tabii ki çok fazla materyal akla geliyor ama Hollanda’nın tüm dünya tarafından akıllara kazınmış simgelerinden biri de yel değirmenleri. Ülke topraklarında bulunan binden fazla yel değirmeni; tahılların öğütülmesi, sulak alanların kurutulması ve bazı kereste fabrikalarına güç sağlamak adına kullanılıyor.
Ancak kentleşme, bazı yel değirmenlerinin rüzgârı yakalayamamasına neden oluyor ve bu da birçok yel değirmenini sadece turistik cazibe noktasına çeviriyor.
Aslında takunya o kadar da tercih edilmiyor.
Hollanda’dan alınacak hediyeler listesinde takunyalar ilk sırayı alabilir. Tahta ayakkabılar da diyeceğimiz takunyalar, özellikle turistler arasında oldukça popüler. Her yıl milyonlarca takunya üretilip satılsa da gerçek hayatta kimse onları giymiyor. Giyenleri ise sadece bazı küçük kırsal kasabalarda görebilirsiniz.
Dünyanın en büyük ikinci bira ihracatçısı.
Sadece çiçek değil bira da ülke ekonomisinin önemli bir alanını kaplıyor. Heineken, Amstel ve Grolsch gibi birçok markanın altında Hollanda’nın imzası var. Bu sayede de ülke, Meksika’dan sonra dünyanın en büyük ikinci bira ihracatçısı oluyor.
Evde doğum hâlâ çok popüler.
Hollanda’da her sekiz bebekten biri, evde dünyaya geliyor. Bu da gelişmiş ülkelerdeki en yüksek evde doğum oranlarından biri demek. 1990’lardan bugüne, evde doğum yüzdesinde düşüş olsa da genel olarak tercih eden de çok fazla insan var.
2030 yılına kadar benzinli ve dizel araçların yasaklanması planlanıyor.
Ulusal İklim Anlaşması kapsamında 2030 yılına kadar yüzde 49 oranında emisyon azaltma hedefi var. Bu karara yönelik de tüm yeni arabaların emisyonsuz hâle getirilmesi düşünülüyor. Aslında bu karara bakınca da benzinli ve dizel araçların yerini elektrikli araçlar alacak demek.
Hükümet bu konuda da destek olup elektrikli araçlara avantajlı vergiler sunuyor. Bu sayede de Tesla’nın Hollanda satış hacimleri önemli oranda artıyor.
Hollanda’ya uçak bileti alıyor musunuz?
“Hollanda nasıl bir ülke?” sorusuna klasiklerden uzak verdiğimiz detaylar ile daha da hâkim olduk mu? Eğer Hollanda iklimi konusuna da dikkat edip ülkeye gitmek isterseniz ve tüm bu ayrıntıları yerinde yaşamak için heyecanlıysanız ilkbahar ve sonbahar aylarını seçebilirsiniz. Zira kış aylarında Hollanda’da termometreler eksileri gösterebiliyor.
Hollanda kuruluş tarihi olan 26 Temmuz 1581’den beri gerek ekonomisi gerekse de yaşam tarzı ile dünyanın en çok tercih edilen yerlerinden biri. İster turistik amaçlı isterseniz de yerleşik düzen olsun, bu ülkeyi bir kez bile olsa görmenizi dileriz.