Masallar diyarından dünyamıza gelmiş gibi görünen beyaz baykuş ya da diğer adıyla kar baykuşu, Amerika kıtasının en soğuk bölgelerinde üşüme nedir bilmeyen becerikli bir canlı. Gelin kar baykuşu hakkındaki bazı ilginç bilgileri inceleyerek soyu tükenmekte olan bu türü yakından tanıyalım.
Eğer bir belgesel ya da belgesel bile değil, vahşi doğada geçen eski bir Hollywood filmi izlediyseniz bile beyaz baykuş olarak da bilinen kar baykuşu ile tanışmışsınızdır. Bildiğimiz baykuşlar çoğu zaman yoğun kahverenginde, siyah gözlü ve gece yaratıklarıdır. Ancak kar baykuşu; masallar diyarından çıkmış gibi görünen bembeyaz tüylere ve sarımtırak gözlere sahip bir gündüz canlısıdır.
Kar baykuşu türünü ilginç yapan en önemli noktalardan biri, tüyleri saymazsak oldukça hassas olan bu canlının Amerika kıtasının en soğuk bölgelerinde yaşayabiliyor olmasıdır. Maalesef tüm güzel canlılar gibi o da soyu tükenmekte olan canlılar listesinde. Yani bundan birkaç yıl sonra yalnızca fotoğrafları kalacak. Gelin beyaz baykuş olarak da adlandırılan kar baykuşu hakkındaki ilginç bilgilere yakından bakalım.
Beyaz baykuş, kar baykuşu hakkında ilginç bilgiler:
- Geniş bir menzilde göç ederek yaşar
- En ağır baykuş türlerinden biridir
- Avlarının bir kısmını stoklar
- Kar baykuşu, gececi bir tür değildir
- Tüy renkleri yaşlandıkça değişir
- Açık alanda avlanır, korkmadan kara dalar
- Kar baykuşu yavruları yuvadan erken ayrılırlar
- Duyuları son derece keskindir, yere yuva yaparlar
- Garip bir yöntemle de olsa tek eşlidir
Geniş bir menzilde göç ederek yaşar:
Kar baykuşları, üreme dönemlerini Kuzey Amerika’nın Alaska bölgesinde ve Kanada’nın Quebec ile Labrador bölgelerinde geçirirler. Normal dönemde ise göç ederler. Kanada ile Arktik Okyanusu arasında bir alanda seyrederler ancak her dört yılda bir neden olduğu çözülmemiş bir olay meydana gelir ve kar baykuşlarının Hawaii, Teksas, Florida, Bermuda, Kore ve Japonya gibi epey uzak bölgelere de göç ettikleri görülür.
En ağır baykuş türlerinden biridir:
Yaşadığı soğuk iklimden korunmak için kar baykuşunun çok fazla tüyü vardır. Bu tüyler, yaklaşık 2 kilogram ağırlığındadır. Ufak bir canlı için büyük bir yük ama kar baykuşunun bilinen baykuşlardan yaklaşık iki kat daha ağır ve uzun olduğunu düşünürsek bu yük ona pek ağır gelmeyecektir. Dişileri, erkeklere göre daha büyüktür. Dişi kar baykuşlarının boyu 1 metreye yaklaşabilir ve kanat açıklıkları 2 metreyi bulabilir.
Avlarının bir kısmını stoklar:
Kar baykuşlarının beslenme düzeninin menüsünde ufak kemirgenler ve küçük kuşlar vardır ama ana avları lemming adı verilen küçük bir kemirgendir. Lemming sayısı, kar baykuşu popülasyonunu belirler. Bir kar baykuşu yılda bin 600 tane lemming yiyebilir. Kar baykuşlarının dişisinin de erkeğinin de üreme dönemlerinde yemek stokladığı biliniyor. 83 parçaya kadar yemek stoklandığı görüldü. Hatta erkek kar baykuşunun farklı bölgelerde stoklar yaptığı biliniyor.
Kar baykuşu, gececi bir tür değildir:
Diğer baykuş türlerinin hepsinin gececi olduğu ve karanlık saatlerde avlandıkları bilinir. Ancak kar baykuşu gececi değildir ama gündüzcü de değildir. Kar baykuşunun hayatı, avlarına bağlıdır. Eğer avlar gece avlanmaya müsaitse gececi, avlar gündüz avlanmaya müsaitse gündüzcü olur. Elbette, kendisinin ne zaman bir avcıda ava dönüşeceği de bu durumu etkiler.
Tüy renkleri yaşlandıkça değişir:
Kar baykuşlarının tüylerinin büyük bir bölümü beyazdır. Erkek kar baykuşlarının gençlik dönemlerinde kahverengi tüyleri vardır. Ancak bu kahverengi tüyler, yaşlandıkça beyazlaşmaya başlar ve sonunda bembeyaz bir kürke dönüşür. Yani pigmentsiz bir kar baykuşu görürseniz o erkektir. Dişilerde ise hayatları boyunca bazı koyu lekeler görülür.
Açık alanda avlanır, korkmadan kara dalar:
Bilinen diğer baykuş türleri ormanlık alanlarda avlanmayı tercih ederken kar baykuşu açık alanları sever. Zaten yaşam alanlarının büyük bir bölümü tundralardan oluşur. Yerde zıplayarak da avlanabilir. Karda korkusuzca avlanabilyor ve zıplayabiliyor olmasının nedeni özel tüylerle kaplı pençeleridir. Pençelerinin yalıtımlı ve yastıklı yapısı sayesinde kar baykuşu her yerde adım atabilir.
Kar baykuşu yavruları yuvadan erken ayrılırlar:
Kuş türlerine baktığımız zaman yavruların ancak uçmaya hazır oldukları zaman yuvadan ayrıldıklarını görürüz. Kar baykuşlarında ise yavrular üç haftalık olduklarında yuvadan ayrılırlar. Halbuki daha bir ay boyunca uçamayacaklardır. Bu durumda yavrular, çalılıklar arasında gizlenerek vahşi doğaya alışırlar. Bu süreçte anne ve babalardan yemek yardımı aldıkları da görülmüştür.
Duyuları son derece keskindir, yere yuva yaparlar:
Bilinen tüm baykuş türlerinin ürpertici derece keskin duyguları vardır ama kar baykuşu bu işi bir adım daha ileri taşır. Gelişmiş görme ve işitme duyuları sayesinde karın yarım metre altındaki bir kemirgeni avladıkları görülmüştür. Gagalarının altında bulunan bıyık benzeri tüyler ise kar baykuşlarına benzersiz bir duyu daha kazandırmıştır.
Tüm bu keskin duyuların kazandırdığı korkusuzlukla olsa gerek, diğer baykuş türlerinden farklı olarak ağaçlara değil, yere yuva yaparlar. Bölgeyi erkek, yuva yapılacak yeri ise dişi seçer. Yuvaların manzarası epey güzeldir. Kötü havalarda yavruların yuvaya çağırıldığı ve hava düzelince tekrar uzaklaştıkları da görülmüştür.
Garip bir yöntemle de olsa tek eşlidir:
Beyaz baykuş olarak da bilinen kar baykuşu, doğadaki pek çok canlıdan farklı olarak tek eşlidir. Ancak öyle bildiğimiz bir aile hayatı yaşamaz. Kar baykuşu, bir partner ile gönül bağı kurar ve üreme dönemlerini birlikte geçirerek çiftleşir. Yavrular yuvadan ayrılınca çiftimiz de ayrılır ve kendi yollarına gider. Ta ki bir sonraki üreme dönemine kadar.
En çetin soğuklara bile dayanabilecek kadar güçlü bir canlı olan beyaz baykuş ya da bilinen adıyla kar baykuşu hakkında bilmeniz gereken ilginç bilgilerden bahsederek bu soyu tükenmekte olan canlıyı biraz daha yakından tanıdık.