Birçok ülkede, yasa önünde veya farklı şekillerde yemin ederken önce sağ elin kaldırılması yaygın bir kullanım olarak karşımıza çıkıyor. Peki, yemin ederken sağ elin havaya kaldırılmasının kökeni ne ve günümüzde neden hala kullanılıyor?
Devlet başkanları göreve gelirken veya yargı önünde gerçek bir beyanda bulunulacağı konusunda yemin ederken birçok ülke vatandaşı sağ elini kaldırır. Bunun kökenini bu yazımızda incelerken, öncelikle özellikle hukuk kuralları çerçevesinde sözler kadar hareketlerin de önemli olduğunun altını çizmekte fayda var.
Avukatlar için hukuk, kelimelerin gücünden oluşsa da aslında sözcükler kadar hareketler de yargının büyük bir bölümünü oluşturuyor. “Legal gesture” olarak adlandırılan ve Türkçe’ye yasal jest olarak çevrilen bu hareketlerden biri olan sağ eli kaldırma, en basit tanımıyla; herhangi bir yemin etmeden önce kişinin yapması gereken fiziksel bir eylem olarak adlandırılabilir.
Fiziksel jestler, Orta Çağ döneminden beri kullanılıyor
Sağ el kaldırma hareketinin günümüzdeki kullanımına değinmeden önce, Antik ve Orta Çağ toplumlarında kullanılan fiziksel hareketlere biraz açıklık getirelim. O çağlardan beri, neredeyse tüm temel hukuki olay ve işlemlerde belirgin bir şekilde “jestlerin” yer aldığını görebiliriz.
İlk olarak jestler, yasal ilişkilerin kurulmasına ve çözülmesine işaret ediyordu. Örneğin; eski Mezopotamya hukukunda, ölmek üzere olan bir adam resmi olarak bir varis ya da mirasçı tayin etmek istediğinde o kişinin elini tutuyordu.
İkinci olarak jestler, yasal anlaşmaların hem yapıldığını hem de bozulduğunu belirtebiliyordu. Örnek verecek olursak “el sıkışma” jesti; Ortaçağ Galler, İngiliz, Fransız ve İspanyol hukukunda, bir sözleşmenin yapıldığını gösteriyordu.
Üçüncüsü jestler; mülkiyetin, özellikle de toprağın devrini de ifade ederdi. Eski Mezopotamya hukukunda, bir araziyi alıcıya devreden bir satıcı, kendi ayağını arazinin üzerinden kaldırarak alıcının ayağını onun yerine koyabilir ve satışı onaylayabilirdi.
Dördüncüsü jestler; aynı zamanda bir yemini ifade ediyordu. Erken Yunan ve Roma hukukunda yemin eden kişi bir sunağa ya da dini önemi olan başka bir nesneye dokunurdu. Aynı uygulama erken ortaçağ İngiltere’sinde de biliniyordu. 13. yüzyıl Almanya’sında, yemin eden bir tanık, elini iki parmağını uzatarak gösteriyordu. Bu hareket, Erken Yunan ve Roma hukukunda olduğu gibi yemin ederken bir nesneye dokunmanın sembolik gösterimi olarak kullanılıyordu.
Beşinci olarak; davalarda tarafların niyetini veya iradesini ortaya koymak için de jestler kullanılırdı. Erken ortaçağ Alman hukukunda, bir tanık başka bir tarafı desteklediğini veya onayladığını o tarafın kolunu veya omzunu tutarak resmen belirtebilirdi. Bir tanık, ellerini kavuşturarak kanıt vermeyi ya da yemin etmeyi reddettiğini sözsüz bir şekilde gösterebiliyordu.
Sağ eli havaya kaldırma ritüelinin acı dolu geçmişi
Joe Biden, yemin ederek ABD’nin 46. Başkanı olmak için sağ elini kaldırıyor.
“Yemin etmek için lütfen sağ elinizi kaldırın” cümlesi, modern mahkeme salonlarında sıradan hale gelmiş bir ifade olarak sıkça karşımıza çıkıyor ve bu jest, duruşmada ifade vermek için kürsüye çıkan herkesten isteniyor.
Birçok kişi bu uygulamanın kökenini 17. yüzyıl Londra’sının merkezi ceza mahkemesine dayandırmaktadır. Londra mahkemelerindeki yargıçlar, 17. yüzyılın sonlarından 20. yüzyılın başlarına kadar, ağırlıkları tam bir aftan ölüm cezasına kadar değişen çok çeşitli cezalar arasından seçim yapabiliyorlardı.
Ancak yargıçlar, sanığın koşullarına en uygun cezanın hangisi olduğunu değerlendirmelerine yardımcı olacak, sanığın kayıtlarını tutacak sofistike araçlardan da yoksundu. Sonuç olarak, hakimler bazen suçluları damgalama ile cezalandırmayı tercih edebiliyorlardı.
Kelime anlamı, hüküm giymiş sanığın vücuduna dağlama demiri uygulanması olan damgalama, genellikle mahkemeden hoşgörü gören hükümlülere uygulanırdı. Örneğin, Kilise’ye bağlı bir sanığı ölüm cezasından kurtaran bir uygulama olan “din adamlarının yararını” başarıyla savunan hükümlüler, aynı faydayı tekrar sağlayamaması adına (sağ ele hırsızlık için “T”, canı için “F” veya cinayet için “M” ile) damgalanırdı.
Benzer damgalar, cinayet yerine adam öldürmekten suçlu bulunan hükümlülere de verilirdi. Hal böyle olunca, daha önce hüküm giymiş kişilerin tekrar mahkeme önüne çıkması durumunda kişilerden sağ ellerini kaldırması istenirdi.
Böylece hakim, karşısındaki kişinin herhangi bir suç işleyip işlemediğini veya sonrasında aftan yararlanıp yararlanmadığını görebilirdi.
Uğursuzluk Dönemi Olarak da Bilinen Orta Çağ’daki Birbirinden Tuhaf Gelenekler
17. yüzyılda kullanılmaya başlanan sağ eli kaldırma ritüeli, şu anda suçlulara herhangi bir “damgalama” yapılmamasına rağmen günümüzde de yaygın bir şekilde kullanılıyor.