Geçtiğimiz günlerde TFF ve Nike, A Millî Futbol Takımımızın 2024 Avrupa Futbol Şampiyonası’nda giyeceği formaları tanıtmıştı. Göğsünde şerit olan ikonik formamızdan esinlenilen bir forma da göze çarparken, bu formanın hikâyesi ise pek de o kadar bilinmiyor.
Türkiye’de “Millî Takım” denildiği zaman akla ilk olarak A Millî Erkek Futbol Takımı geliyor. Öte yandan söz konusu futbol millî takımları olduğunda, Almanya, Hollanda, İtalya, Brezilya, Hırvatistan vb. ülkeleri saydığımızda herkesin aklına belirli bir forma geliyor. Ülkemizde ise böyle bir durum pek yok, özellikle de genç futbolseverler arasında. Yakın zamanda geri dönüş yapmış olan göğüs bantlı formalarımız, aslında diğer tüm millî takımların formaları kadar ikonik, sadece kıymeti yeni yeni anlaşılıyor.
Aslında Fatih Terim döneminde, yenilenme sürecinin bir parçası olarak göğüs bantlı formalardan vazgeçilmişti, o dönem için de bu yanlış bir karar sayılmazdı ancak ne yazık ki sonrasında çok uzun süre düzgün bir forma tasarımı göremedik. Hele bir dönem formalarımız bize özel bile tasarlanmıyordu, standart forma kalıplarından çıkan formalar giyiyorduk. Aynı formayı dünyanın dört bir yanında başka takımlar da liglerinde giyiyordu. Neyse ki ikonik formamıza döndük. Peki bizim “asıl formamız” neden böyle?
Önce millî takımın 2024 sezonu için hazırlanan yeni formalarına bakalım.
Forma hakkında yapılan açıklama şu şekilde:
“Deplasman formasının kırmızı tonu, Al Sancak’ın renklerine sadık kalırken, formanın kalp bölgesinde yer alan armayı öne çıkarıyor. Formaların arka kısmında bulunan ‘Türkiye‘ yazısı ise genç sporculara ilham vererek millî takım ruhunu canlandırıyor ve tek yürek olma duygusunu harekete geçiriyor.”
Şimdi de 100 yılı aşkın bu tasarımın tarihine bakıyoruz. Resmî olarak ilk millî maçımız Romanya’ya karşıydı.
26 Ekim 1923‘te, başlama vuruşunun Mustafa Kemal Atatürk tarafından yapıldığı maçta Türkiye ile Romanya, Taksim Stadı’nda karşı karşıya geldi. O maçta millî oyuncularımızın üzerinde beyaz üzerine kırmızı göğüs bantlı formalar vardı. Öte yandan o maç, oyuncularımızın o formayı giydiği aslında ikinci mücadeleydi.
Daha Cumhuriyetimizin kurulmasına üç gün varken bu maçın oynandığı dikkatinizi çekmiştir. Peki saydığımız ilk millî maç bu iken formalar nasıl ikinci defa giyilmişti? İşte o ilk maç, aslında neden göğüs şeritli formalar giydiğimizin de sebebini açıklıyor.
İşgalcilere karşı sık sık yeşil sahada mücadele etmiştik
Özellikle de İstanbul’da, işgalci İngilizler ile Türkler arasında sık sık maçlar tertip ediliyordu. Her ne kadar o dönemden en çok bilinen maç Fenerbahçe’nin kazandığı Harrington Kupası olsa da Türk takımlarının ya da takımlardan karmaların oynadığı çok sayıda maç bulunuyordu.
Artık Anadolu’dan tamamen çekilip Türkiye Cumhuriyeti’ni kabul etmeye hazırlanan İngilizler, İstanbul’u terk etmeden önce birkaç maç tertip etmişti. Peş peşe oynanan bu maçların ilk dördüne Türk karması, Darüşşafaka’nın siyah-yeşil formasıyla çıkmıştı. O dönem kurulan karma takım, İstanbul’daki yerli basın tarafından “Millî Takım” olarak adlandırılıyordu. Oyuncularımız da maçlara “millî bir formayla” maça çıkmak istemişlerdi.
Ancak ortada küçük bir sorun vardı: Forma rengi
İngiltere, o yıllarda maçlara siyah, mavi ya da beyaz şort ve beyaz forma ile çıkıyordu. Millî takım oyuncularımız da maça çıkmak için beyaz formalar seçmişlerdi zira ellerinde de çok alternatif yoktu. İki takımın sahada ayırt edilebilmesi için de formaların göğsüne bayrağımızı temsil edecek şekilde kırmızı bir bant çekilmesine karar verilmişti. Son oynanan maçta da bu forma giyilmişti. Taraftarlar bu formayı anında benimsedi ve forma tasarımımız da belli olmuş oldu.
Bu forma, 1984 yılında oynanan bir başka İngiltere maçına kadar tek formamız olmuştu. Ay-yıldızlı ekibimiz, 2024 Avrupa Futbol Şampiyonası‘nda bu formanın modern bir versiyonunu giyecek. Sizin tasarım hakkındaki düşünceleriniz neler?