Hayatlarımızda vazgeçilmez bir kavram olan ve insanların var oldukları ilk günden beri yaptıkları düşünülen sanat, bu kadar içimizde olmasına rağmen belki de açıklaması en zor kavramlardan bir tanesidir. Gelin sanat nedir, nasıl ortaya çıktı, neden bu kadar önemli ve sanatçı kime denir yakından bakalım.
İnsanlık, var olduğu günden beri içinde yaşadığı dünyayı anlamlandırmaya ve onu anlatmaya çalıştığı için sanat, felsefe ve bilim gibi pek çok farklı alan yarattı. Felsefe ve bilim konusu kolay çünkü bunlar zaten kümülatif alanlar ama iş sanata geldiği zaman olaylar biraz karışıyor. Çünkü sanat nedir sorusunun yanıtı insanların belki de asla ortak bir karara varamayacakları kadar öznel bir durum.
Elbette konuya akademik anlamda yaklaştığımız zaman sanat nedir sorusunun çerçeveleri belirlenmiş bir yanıtı var ama bu soruyu bir sanatçıya sorduğunuz zaman alacağınız sonsuz sayıda yanıt var. Tabii bu cümle yanında bir soru daha doğuruyor, sanatçı kime denir? Elbette bu yazımızda maalesef size aradığınız her sorunun yanıtını veremeyeceğiz ama sanat nasıl ortaya çıktı bir bakıp, sanat nedir sorusunu derinleştirmeye çalışacağız.
Kısaca bir tanım yaparak başlayalım; Sanat nedir?
Sanat, kişinin yaratıcı gücünü dışa aktarmasıdır. Genel tanımda bu dışa aktarım ile ortaya çıkan görsel ya da işitsel eylemin amacının beğenilmek olduğuna yer verilir. Sanat yapmanın amacının kitleleri harekete geçirmek, duyguları yansıtmak, kültürel gelişimin önüne açmak olduğu da söylenir. Bu açıdan baktığımızda aslında sanat artık net bir tanımı yapılamayacak kadar soyut bir kavram haline gelmiştir.
Peki ya sanatçı kime denir?
Sanatçı, yaratıcı dışa vurumu gerçekleştiren kişidir. Sanatçı olmak doğuştan bir yetenek olabileceği gibi sonradan alınan eğitimler sayesinde de öğrenilebilir. Sanatçı olmanın bazı kabul edilmiş özellikleri olsa bile tıpkı sanat gibi artık sanatçı kavramı da net tanımlardan uzaklaşmaktadır. Yani sanatçı denilen iki insan arasında bazen sanat üretmek dışında tek bir ortak nokta bile olmayabilir.
Herkesin ortak kanıda olduğu bazı sanat türleri var:
Sanat nedir sorusuna artık kesin bir yanıt veremiyor olsak bile Friedrich Hegel’in temellerini attığı ve daha sonra pek çok kişi tarafından çeşitlendirilerek ortak kanıya varılmış bazı sanat türleri var. Bunlar;
- Mimarlık
- Heykel
- Resim
- Müzik
- Edebiyat
- Gösteri sanatları
- Sinema
Sinema bu türlere sonradan eklenmiş ama ortak kabul görmüştür. Ortak kabul edilmemiş olsa bile medya sanatı, çizgi roman, video oyunları, multimedya ve performans sanatları da bazıları tarafından bu listeye dahil ediliyor. Bunların ortak bir kabul almamasının nedeni aslında temel türlerin bir uzantısı olarak yorumlanmalarıdır.
Sanatın ortaya çıkışı insanlık tarihi kadar eski olabilir:
Sanat nedir sorusunun yanıtı kadar aslında sanat nasıl ortaya çıktı sorusunun da yanıtını vermek bir hayli zor. Çünkü belki ilkel atalarımız çok güzel şiir okuyorlardı ama hiç duymadık. Bu nedenle tarihteki ilk sanat olarak resim üzerine odaklanılır ve bunun ilk örnekleri de günümüzden tam 73 bin yıl öncesine tarihlenir.
Güney Afrika’da bir mağarada bulunan 73 bin yıllık kırmızı çizgilere ilk sanat demek mümkün. İspanya’da 64 bin yıl öncesine tarihlenen bazı Neandertal mağara resimleri bulundu. Fransa’daki Chauvet mağarasında 40 bin yıllık bazı görseller var. Peki bunlar sanat mı?
Eğer mağara duvarına atılan bir kırmızı çizginin sanat olduğuna inanıyorsanız en eski sanat 73 bin yıl önce ortaya çıktı. Fakat sanatın bir anlatı olması gerektiğini düşünüyorsanız ilk sanat, Endonezya’nın Sulawesi adasındaki bir kireçtaşı mağarasının derinlerine çizilmiş ve yaklaşık 46 bin yıl öncesine tarihlenmiş üç domuz resmidir.
Griffith Üniversitesi’nde görevli Adam Brumm tarafından bulunan bu resimler, tarihin bilinen eski figüratif sanat eseridir. Eserde açık bir şekilde iki domuzun kavga ettiği ve birinin de onları izlediği görülüyor. Yani karşımızda gerçek anlamda bir hikaye anlatıcılığı var ama dediğimiz gibi, sanatın ne olduğuna göre bu tarih çok daha eskilere gidebilir.
Sanat kavramı özellikle 20. yüzyılda tartışılmaya başladı:
İnsanlar tarih boyunca bir şekilde sanat yaptılar. Hem bu sanatı üretenler hem de filozoflar her zaman sanat nedir sorusu üzerine düşünmüş ve tartışma içinde olmuşlardır. Ancak çoğu zaman bunu belirli bir kesim tartıştığı için belirli yanıtlar verilebiliyordu. 20. yüzyılda sanat artık halka da indiği için işler iyice karıştı.
1917 yılında dadaist bir sanatçı olan Marcel Duchamp, New York’ta yapılan halka açık bir sergiye Çeşme adını verdiği bir pisuar bıraktı ve gitti. Bu hareketi aslında bir tür protesto niteliği taşıyordu çünkü neyin sanat olup olmadığına onu sergileyecek galerilerin değil, sanatçının karar vermesinin gerektiği mesajını veriyordu.
Buna benzer bir örnek ile 2019 yılında Art Basel Miami’de yaşandı. İtalyan bir sanatçı olan Maurizio Cattelan, sürmekte olan sergiye gelerek bir muzu duvara bir parça bant ile yapıştırdı. Komedyen adı verilen bu sanat eseri 120 bin dolardan alıcı buldu. Dahası, sergileme sırasında başka bir sanatçı da gelip bu muzu yedi.
Konuyu biraz toparlayalım; Sanat nedir, sanatçı kime denir?
Sanat aslında en basit tanımıyla kişinin kendini bir şekilde ifade etme biçimidir ve bunu yapan kişi de sanatçıdır. Fakat yüzlerce yıl boyunca sanat alanı her zaman zengin birtakım grupların elinde esir tutulmuş ve aslında hiç de sanattan anlamayan kişilerin aldığı kararlara göre neyin sanat olduğu, neyin sanat olmadığı belirlenmiştir.
Görece modern dönemde bile sanat dünyasını domine eden galeriler vardı ve bunların sergiledikleri eser, başarılı bir sanat eseri olarak kabul ediliyordu. Aynı örneği edebiyat, tiyatro, heykel gibi aklınıza gelen tüm sanat türlerinde verebiliriz. İşte bu tekelleşme özellikle 20. yüzyılda kırıldığı için aslında sanat tartışmaları halka kadar indi.
Sanatın git gide özgürleşiyor olmasının en büyük nedeni ise teknolojinin gelişmesi. Artık kimse ürettiği sanat eserini sergilesin diye başka insanların peşinde koşmak zorunda değil. Herkes yarattığı ürünü sosyal medya hesabında dilediği gibi paylaşabilir ve biraz uğraşırsa bunu milyonlarca kişinin görmesini sağlayabilir.
Tamam, peki ya yapay zekâ sanatçı olabilir mi?
İşte belki de bugün üzerine tartışmamız gereken en temel konu budur. Çünkü henüz tam gelişmiş versiyonlarıyla bile tanışmadığımız yapay zekâ araçları artık resim yapıyor, şarkı besteliyor, metin yazıyor. Hani sanat, sanatçının ürettiği bir dışa vurumdu? Bu durumda yapay zekâ bir sanatçı mı? Hukuki olarak çözülebilir ama etik olarak belki de daha uzun yıllar tartışacağımız bir konu.
İnsanlık var olduğu günden beri bizimle olan sanat nedir, nasıl ortaya çıktı, sanatçı kime denir gibi merak edilen soruları yanıtladık. Konu hakkındaki düşüncelerinizi yorumlarda paylaşabilirsiniz.