Türk mutfağının vazgeçilmez lezzetlerinden olan sarımsak aynı zamanda insan vücuduna saymakla bitmeyecek kadar fayda sağlıyor. Gel gör ki kokusu dayanılacak gibi değil. Peki sarımsak niye böyle kötü kokuyor? Gelin sarımsağın kötü kokusuna bilimin çerçevesinden bakalım ve bu koku nasıl geçer görelim.
Hadi bir yemek yapayım deseniz ilk hazırlayacağınız malzemeler arasında mutlaka birkaç diş sarımsak olacaktır. Çünkü kurusu ayrı, tazesi ayrı bu bitki tüm yemeklerimize bambaşka bir lezzet katıyor. Fakat maalesef bu lezzeti bazen ikinci plana atmak zorunda kalabiliyoruz çünkü sarımsak kokusu o kadar sert ve bazılarına göre o kadar kötü bir koku ki yemeyi bırakın dokunmak bile can sıkıcı olabiliyor.
Peki hiç düşündünüz mü, sarımsak neden bu kadar keskin bir kokuya sahip? Bu kokunun temel nedeni, bitkinin sahip olduğu bileşenlerden bazılarıdır. Nasıl ki içeriğindeki bazı bileşenler vücudumuza saymakla bitmeyecek fayda sağlıyor, bazıları işte böyle sert bir kokuya neden oluyor. Gelin sarımsak kokusu olayına biraz bilimsel yaklaşalım ve hem neden olduğunu hem de nasıl geçeceğini görelim.
Önce şu karışıklığı çözelim: Sarımsak mı sarmısak mı?
Bu bitki ile karşılaştığımız ilk eser 11. yüzyılda Kaşgarlı Mahmut tarafından kaleme alınmış Dîvânu Lugâti’t-Türk eseridir. Burada bitkiden ‘sarmusak’ olarak bahsedilir. Ancak kelimenin kökeni ön Türkçedeki sāryg kökünden gelen sarïmsak kelimesidir. Türk Dil Kurumu’na göre sarımsak doğru kullanımdır. Yani sarmısak kullanımı yanlıştır.
Binlerce yıldır sarımsak kullanıyoruz:
Sarımsak, Orta Asya ve Kuzeydoğu İran’a özgü bir bitki olsa da tüm dünyada farklı türlerde yetişmektedir. Milattan önce 2600 – 2100 yıllarına tarihlenen Sümer tabletlerinde sarımsak kullanıldığı yazıyor. Sarımsak daha sonra milattan önce 1. yüzyılda Hindistan üzerinden Çin’e geçmiş ve tıbbi amaçlarla kullanılmaya devam etmiştir.
Benzer dönemde Mısır’da da kullanıldığı bilinen sarımsak, oradan Anadolu’ya ve Haçlı Seferleri sonrası da Avrupa’ya geçmiştir. Sarımsak kullanımı ile Osmanlı’da da karşılaşıyoruz. IV. Mehmet’in hekimbaşı olarak görev yapan Nasrullah oğlu Salih, 17. yüzyılda kaleme aldığı bir eserinde gül suyu ile sarımsağı karıştırarak tüketmenin faydalarından bahseder.
Peki tam olarak sarımsağın faydaları neler?
- Bağışıklığımızı güçlendirir.
- Vücudumuzdaki bakterilere, mantarlara, parazitlere karşı savaşır.
- Kan basıncı dengeler.
- Kan şekerini düşürür.
- Kolesterolü düşürür.
- Karaciğer sağlığına olumlu etkisi vardır.
- Düzenli tüketildiği zaman bazı kanser türlerine karşı koruma sağlar.
- Kronik hastalıkların riskini azaltır.
- Cinsiyet hormonlarını dengeler.
- Saçları güçlendirir.
- İştah kontrolü sağlar.
Sarımsağın insan vücuduna sağladığı faydalardan bazıları bu şekilde. Sarımsak aynı zamanda fosfor, potasyum, kükürt, çinko, selenyum, kalsiyum, magnezyum, sodyum, demir, manganez mineralleriyle birlikte A, B ve C vitaminleri açısından da son derece zengindir. Yani küçük bir şifa deposu desek yeridir.
Her şey güzel de sarımsak neden bu kadar sert bir kokuya sahip?
Sarımsak bitkisinin ana bileşenlerinin başında kükürt alliin geliyor. Zaten kükürt bileşeni olan tüm bitkiler kokar ama yetmezmiş gibi sarımsakta bir de diallil disülfid, alil merkaptan, alil metil disülfid ve alil metil sülfür olarak adlandırılan dört uçucu bileşen daha var. Sarımsak kesildiğinde, ezildiğinde ya da benzer bir hasar aldığında ana bileşen olan alliin, aliisine dönüşüyor. İşte sarımsak kokusunun temel nedeni budur.
Kendi kokusunun yanı sıra sarımsak nefesimizi ve gazımızı da kokutur. Bunun nedeni, içeriğinde bulunan allil metil sülfürün bağırsak ve karaciğer tarafından işlenememesidir. İşlenmeyen bu madde, sarımsak yedikten 24 saat sonra bile sürmeye devam eden bir kokuya neden olur.
Çiğ sarımsağın pişmiş olana göre daha çok kokmasının nedeni sülfürdür:
Çiğ sarımsağı nasıl tüketirseniz tüketin içeriğinde bulunan bileşenler nedeniyle kokuya neden olacaktır. Ancak farklı yöntemler kullanılarak pişirilmiş yani ısıl işlem görmüş sarımsak çok daha az kokacaktır. Çünkü çiğ sarımsakta bulunan yoğun sülfür, piştiği zaman epey azalıyor ve bu da kokunun azalmasını sağlıyor.
Ağızda oluşan sarımsak kokusunu yok etmek mümkün:
Yağlı ya da yağsız fark etmez süt, sarımsaktaki koku yapan bileşenleri büyük oranda yok ediyor. Yapılan çalışmalarda sütün sarımsaktaki dialil disülfid seviyesini yüzde 95 oranında azalttığı görüldü. Yağlı süt ayrıca dialil disülfid ve alil metil disülfidin üzerinde yağı nedeniyle fazladan bir azaltıcı etkiye sahip. Sarımsak yedikten sonra süt içmek yerine sarımsakla birlikte süt içerseniz çok daha etkili olacaktır.
Ağızda oluşan sarımsak kokusuna iyi geldiği bilinen diğer besinler arasında nane, biberiye, kekik, maydanoz, marul, ıspanak, elma ve limon suyunu saymak mümkün. Otları taze ya da kuru olarak kullanabilirsiniz. Diğer bitkileri ise herhangi bir ısıl işlemden geçirmeden çiğ olarak tüketirseniz kokuyu azaltıcı etkisi olduğunu göreceksiniz.
İnsanı canından bezdiren eldeki sarımsak kokusu nasıl geçer?
Doğrama sırasında elinize bulaşmış sarımsak kokusunu çıkarmak çok daha kolaydır. Hemen bir limonu birkaç parçaya bölün ve suyunu sıka sıka ellerinizi onunla ovalayın. Biraz beklettikten sonra ellerinizi soğuk suyla yıkadığınız zaman sarımsak kokusunun büyük oranda geçtiğini göreceksiniz. Benzer bir etkiyi elinizi kuru Türk kahvesiyle ovalayarak da görebilirsiniz ama limon çok daha etkilidir.
Her yerden geçti evdeki sarımsak kokusu geçmedi diyorsanız bir cezveye su, elma sirkesi ve limon suyu koyarak kaynatın. Buharı eve sinmiş kokuları yok eder. Defne yaprağı kaynatmanın da benzer bir etkisi olacaktır. Kesin olmamakla birlikte sarımsak pişerken oluşan koku için mutfağa yanan bir mum koymanın etkili olacağı da söyleniyor.
Türk mutfağının vazgeçilmez lezzeti sarımsak neden bu kadar kötü kokar, kokusu nasıl geçer gibi merak edilen soruları yanıtladık. Sarımsağı beslenme düzeninizin bir parçası haline getirirseniz uzun vadede faydaları olacağı kesin ama yine de uzman bir hekime mutlaka danışın.