Yılanlar, çatallı dillerini dışarı doğru uzatıp sallar. Bu hareketi, kertenkeleler gibi avlanmak için değil, başka bir amaçla yaparlar. Peki nasıl bir amaç?
Yılanlar; birçok insanın korkulu rüyası, fobisi. Yüzlerce farklı türleri ve benzersiz özellikleri bulunuyor. Ortak özelliklerinden biri ise ikonikleşmiş dil hareketleri.
O çatallı dillerini tıslayarak dışarı çıkartıp sallamaları. Bu harekete hepimiz aşinayız ancak kaçımız sebebini düşündük? Hemen onu da açıklayalım!
Milyonlarca yıl geriye gitmemiz gerek.
Gezegenimizde dinozorlar hüküm sürerken yılanlar onlardan saklanıyordu. Genellikle taşlarda ya da toprağın altında gizleniyorlardı. Yani karanlıkta. Bu yüzden gözlerinden çok koku reseptörleri gelişti ve dilleri de avantaj sağladı.
Yılanların damağının üstünde ve burunlarının altında iki organ var. Bu organlar, damaktaki küçük bir delikten ağza doğru açılıyor. Primatlarda bulunmadığı için nasıl bir his olduğunu bizim anlamamız pek mümkün değil.
Tat alma organlarını, koklamak için kullanıyorlar.
Bahsettiğimiz organlar, beynin burun ile aynı bölümüne uyarı gönderen duyu organlarıyla bezenmiş. Dilde toplanan parçacıklar, burnun içine giriyor ve moleküller içeri taşınıyor. Şöyle de ifade edebiliriz, dillerini bir nevi koklamak için kullanıyorlar.
Habitatlarında havadaki koku molekülleri fazla olmadığı için bu dil hareketiyle molekülleri yoğunlaştırıp dil uçlarında topluyorlar. Bu hareketin bir adı bile var “stereo olarak koklamak”.