Bir ülkenin kimlik kartı yerine geçen pasaportlar, her ülkede farklı renklere sahip. Ancak temel bir kıstas var: Hepsinin de yalnızca dört renkten oluşması.
Sizce neden dünyanın tüm ülkelerinde de pasaportlar, yalnızca bu dört renkten oluşuyor?
Baştan söyleyelim, tahmin edilmesi biraz güç bir sebebi var!
Dünya üzerinde pasaportlar, siyah, mavi, kırmızı ve yeşilden oluşuyor.
Ülkelerin kullandığı pasaportlarda, bu renkler dışında bir renk görmek imkânsız. Çünkü oldukça mantıklı sebepleri var. Öyleyse gelin, bu sebepler neymiş bir öğrenelim.
Öncelikle Avrupa Birliği üyesi ülkelerin ortak bir özelliği var, fark ettiniz mi? Hepsi de bordo pasaport kullanıyor. Karayipler Topluluğu ise tam tersi, maviyi.
İyi ama bu renkler neye göre belirleniyor?
Aslında sebebi pek de uzakta aramamak gerek. Çünkü iki temel sebebi var: Siyasi tarih ve coğrafi konum. Genel olarak birtakım kalıplara göre hareket edildiği için bu, pasaport renklerine de yansımış görünüyor. Komünist geçmişe sahip ülkeler kırmızı tonlarını kullanırken, Kuzey ve Güney Amerika ülkeleri, okyanusun simgesi olarak maviyi kullanıyor.
Ancak din de bu kullanımlarda önemli bir etken. Çünkü İslam ülkelerinin birçoğunun pasaportta renk tercihi, yeşil oluyor. Siyah pasaport ise yaygın olmamakla birlikte diplomatik ya da özel durumlarda kullanılıyor.
Kullanılan renkler, kolay tanınırlığı sağlıyor.
Gümrük ve sınır kontrollerinde farklı renk pasaportlar, diplomatik statüleri kolayca belli ettiği için aslında belirli kalıpta renk kullanımı yaygın. Ayrıca pasaportların üretimi ve tasarımı sırasında kullanılan özel malzemeler ve baskı teknikleri, belirli renklerde daha etkili ve güvenli hâle geliyor. İşte bu yüzden de renk skalası olabildiğince sınırlı tutuluyor.
Türkiye’nin de bordo pasaporta geçmesinin bir Avrupa Birliği ülkesi olma yolunda ilerlediğinin göstergesi olarak kabul ediliyor.