Kahramanmaraş’ta meydana gelen depremden sonra bölge salgın hastalık riskiyle de karşı karşıya. Peki deprem bölgesinde hangi salgınlar patlak verebilir? Bunlarla nasıl başa çıkılır?
Özellikle de salgın hastalık riski ve hijyen sorunu, bölgede büyük bir sorun haline geldi. Tuvalet ve temiz su ihtiyacı karşılanmazsa pek hastalığa davet çıkarılabilir.
Üstelik önümüzdeki günlerde bu mesele, çok daha ciddi bir boyuta ulaşabilir. Olası hastalık tehlikesine karşı aşılanma da tavsiye ediliyor.
Kahramanmaraş’ta kanalizasyon ile içme suyunun karıştığı iddia ediliyor.
Günlerdir bölgeden bilgi aktaran CNN Türk muhabiri Fulya Öztürk, Kahramanmaraş’ta kanalizasyon ile içme suyu kaynaklarının karışmış olabileceğini dile getirdi.
Yetkililer de içme suyunun kullanılmaması yönünde açıklama yapıyorlar. Sözcü gazetesine demeç veren Prof. Dr. Mehmet Ceyhan ise bölgede çok ciddi sağlık sorunları yaşanabileceğini açıkladı.
Cansız bedenlere ve kemirgenlere dikkat edilmeli.
Deprem bölgesinde enkaz altında cansız bedenler bulunuyor. Hatta bazı yerlerde kokuların yayılmaya başladığı da belirtiliyor. Mehmet Ceyhan, cansız bedenlerin doğrudan hastalık yapmayacağını ancak risk oluşturduğunu ifade ediyor. Neticede deprem bölgelerinde binlerce cansız beden var. Aç kalan hayvanlar, ne yazık ki bu bedenleri parçalayabilirler. İşte bu da hastalığa neden olabilir.
Terapi Koltuğu, Başta Depremzedelere Olmak Üzere Ücretsiz Psikolojik Destek Yardımı Başlattı
Mehmet Ceyhan, bölgenin bir süre sonra fareler ile mücadele etmek zorunda kalabileceğini ifade ediyor. Bunun da kuduza yol açabileceğini söyleyen bilim insanına göre başıboş köpeklerin yol açabileceği kuduz riski çok daha yüksek seviyede. İnsanların kuduz kapmış hayvanlar tarafından ısırılması da ölümcül olabilir. Mehmet Ceyhan, nüfusun en azından yüzde 20’si kadar kuduz aşısı temin edilmesi gerektiğini ifade ediyor.
“Tetanostan korkmalıyız”.
Prof. Dr. Mehmet Ceyhan’a göre tetanos riski de en az kuduz kadar yüksek. Bilim insanı şöyle diyor: Depremde en çok korktuğumuz şeylerden biri de tetanostur. Çünkü bu yıkıntı altından çıkarılan yaralıların eğer bir şekilde 5 yıl içinde tetanos aşısı olmadığı öğrenilebilirse hemen çıkarılır çıkarılmaz yapılacak ilk işlerden biri onlara tetanos aşısı yapmak olmalı. Tetanos da kuduz da çok yüksek oranda öldürücü. Tanıyı koyduğunda kurtarmak çok zor…
AFAD, Deprem Bölgesi İçin Öncelikli İhtiyaç Listesi Paylaştı
“Toplu yaşam nedeniyle her türlü hastalık birbirine bulaşacak”.
Ceyhan sadece tetanos ve kuduzun değil, diğer hastalıkların da salgın haline geleceğini söyledi. Profesörün açıklaması şu şekildeydi: Tam bu sene artan grip, COVID-19, RSV gibi, solunum yolu enfeksiyonu yapan virüslerin çok arttığını ve insanların eski senelere oranla çok daha yüksek oranda bu hastalıklara yakalandığını konuşurken oldu deprem. Şimdi ortam soğuk ve bu insanların aileleri ayrı değil. Büyük çadırlarda, salonlarda, toplu halde tutuyoruz bu insanları. O insanlar solunum yoluyla her türlü hastalığı birbirlerine bulaştıracaklar.
Onun için bölgedeki insanların öncelikle grip aşısı olması lazım. COVID-19’un yayılmasını önlemek için de aşısı eksik olanların aşılarının tamamlanması lazım. Bunun planlamasını oradaki insanlara bırakmamak lazım. Bunu Sağlık Bakanlığı’nın düşünmesi lazım.
NASA, Kahramanmaraş Depremlerinin Yarattığı Hasarın Haritasını Paylaştı
Deprem bölgesi, özellikle de tuvalet sorunu yaşıyor.
Deprem bölgesinden yayın yapmaya çalışan gazetecilerin ortak olarak vurgu yaptıkları bir mesele var: Tuvalet. Özellikle de Kahramanmaraş ile Hatay’da tuvalet sorunu yaşandığı zaten bilinen bir gerçek. Hatta bazı görüntüler de var.
Gazeteci Nevşin Mengü, Hatay’dan şu videoyu paylaşmıştı:
Hataylı bir vatandaş ise şu çarpıcı açıklamalarda bulunmuştu:
Bir içerik üreticisi ise abisinin Antakya’da olduğunu, bölgede ciddi hijyen sorunları yaşandığını iddia ediyor:
Umumi tuvaletler ile insan dışkıları ölümcül hastalıklara yol açabilir.
Umumi tuvaletler ile insan dışkılarının salgın hastalıklara yol açabileceği zaten yıllardır bilinen bir şey. Bu bağlamda; umumi tuvaletlerden bulaşan hastalıkların başında tifo, kolera, dizanteri ve mikrobik ishal geliyor. Normal koşullarda pek de önemsenmeyen ve herkesin dönem dönem yaşadığı ishal, deprem bölgesinde ne yazık ki ölümcül sonuçlara yol açabilir.
Aslında çözüm çok basit: Portatif tuvaletler.
Deprem bölgesinde bulunan vatandaşlar için aslında ucuz ve basit bir çözüm yöntemi bulunuyor. Giderilen tuvalet ihtiyacının bir poşet içerisinde saklanmasına imkan tanıyan bu ürünler, başta Hatay ve Kahramanmaraş olmak üzere depremden etkilenen tüm şehirlerimizde salgın hastalıkların önlenebilmesi için etkili bir çözüm olabilir.
1999 Depreminden Kalma Gazete Manşetleri, O Zamandan Bu Zamana Neredeyse Hiçbir Şeyin Değişmediğini Gösteriyor!
Tabii bu ürünlerden milyonlarca adet ulaştırılsa bile risk ortadan kalkmıyor. Burada gerek yerel yönetimlere gerekse Sağlık Bakanlığı’na büyük iş düşüyor. Bölgede kireçleme yapmak bile oldukça faydalı sonuçlar verebilir. Yetkililerin bu konuda neler yapacaklarını hep birlikte göreceğiz…
Portatif tuvaletin ne kadar basit ve etkili bir çözüm olduğunu aşağıdaki videoda görebilirsiniz:
Temiz su içinse su tankları kullanılmalı.
Yukarıda, temiz su ihtiyacının nasıl giderileceğine dair oldukça net bir video görüyoruz. İçerisinde 14 bin litre temiz su bulundurabilen depolar, depremzedelerin temiz suya ulaşımını oldukça kolay bir hale getirebilir.