Titanik gezisi sırasında içe doğru patladığı anlaşılan Titan adlı denizaltı, basit bir oyun kontrolcüsüyle kontrol ediliyordu. Üstelik bu, oyun kontrolcülerinin kullanıldığı tek örnek değil. Peki, neden oyun kontrolcüsü?
18 Haziran 2023 Pazar günü, Titanik batığına gezi düzenlenen Titan adlı denizaltı, içindeki beş kişiyle birlikte okyanusta kayboldu. Daha sonradan öğrenilen bilgiler ise denizaltının basınç dengesizliği nedeniyle şiddetli bir katastrofik patlama geçirdiğini ortaya koydu.
Fakat denizaltı hakkında gündem olan bir detay daha bulunuyordu. Hayat taşıyan ve okyanusun binlerce metre derin noktalarına dalan bu denizaltı, Logitech’in 2010’da piyasaya sürdüğü F710 kontrolcüsüyle kontrol ediliyordu. Fakat bir denizaltının oyun kontrolcüsüyle kontrol edilmesi, aslında pek de garip bir şey değil.
Oyun kontrolcüleri, ABD ordusunun gelişmiş silahları dahil pek çok yerde kullanıldı, kullanılıyor:
- USS Ponce, birazdan bahsedeceğimiz lazer silahın yerleştirileceği gemi.
Bir oyuncu kontrolünün görevi, standart bir kullanıcı için oyunda daha fazla kontrol sahibi olmak ve konfordur. Aynı şey, bir silah geliştiren, bir makine inşa eden veya sanal ortamda bir kontrol mekanizmasına sahip olmak isteyen tüm şirketler ve kurumlar için de geçerli. Elbette buradaki ortam bir oyun değil.
Oyun kontrolcülerinin kullanıldığı ve dünyanın garipsediği pek çok örnek kullanım alanıyla karşılaşmıştık. 2014 yılının aralık ayında Amerika Birleşik Devletleri, Basra Körfezi’ndeki bir amfibi gemisine lazer silah koyacağını duyurmuştu.
Esasında ölüm ışını gönderen bu silah bile bugünün çocuklarının çok tanıdık olduğu bir nesneyle kontrol ediliyordu: Modeli açıklanmayan, oyun kontrolcüsüne benzeyen bir kontrolcü. Üstelik bunu ABD donanması açıklamıştı.
Bir diğer örnek de yine ABD donanmasından geliyor. ABD ordusu mensubu drone operatörünün yer aldığı yukarıdaki görselde, uçuş simülatörleri için özellikle oyunculara yönelik geliştirilen bir HOTAS sistemi bulunuyor. Yani sadece joystickler değil, aslında eğlence amaçlı üretilen diğer pek çok araç da bambaşka alanlarda kullanılabiliyor.
Yine ABD’ye, 2014’e dönelim. Yukarıda gördüğünüz, Boeing tarafından ABD ordusu için üretilen ve üstünde kocaman bir lazer bulunan bir araç. Görevi, insansız hava araçlarını ve diğer uçan küçük çaplı nesneleri havada yok etmek.
Peki bu aracın o hayat koruyacak kritik silah ne ile kontrol edildi dersiniz? Bir dizüstü bilgisayar ve bir Xbox kontrolcüsü. Tabii, bu kontrolcünün içindeki bileşenlerin değiştirilip değiştirilmediği bilinmiyor.
Çok daha büyük bir örnek mi istersiniz?
ABD ordusuna ait yukarıda gördüğünüz USS Colorado denizaltı, aslında aşağıda gördüğünüz Xbox kontrolcüsüyle böyle kontrol ediliyor:
Tabii denizaltının kendisi değil, bazı sistemleri ve özellikle periskopları kontrol ediliyor.
Bir diğer örneği ise tanıdık bir isimden:
Daha önce kuantum teknolojisini sizlerle paylaşmamızda yardımcı olan, günümüzde Innsbruck Üniversite’sinde kuantum optik ve fotonik üzerine doktora çalışmalarının sürdüren Yusuf Karlı’nın da seçilen kontrolcüler hakkında söyleyecekleri vardı.
Karlı, Twitter’da yaptığı paylaşımda 300 bin eurodan fazla değere sahip kuantum noktalarını da PlayStation 4 kontrolcüsüyle kontrol ettiklerini paylaştı.
Eh, biz de kendisinden biraz daha detay alalım dedik:
Neden özel üretim bir kol kullanılmıyor ve neden PlayStation 4 kolu?
“Aslında kontrolcü bir bilgisayar yazılımını kontrol etmek için kullanılıyor. Bu bilgisayar yazılımını fare veya klavye tuşları ile kontrol etmek yerine PS4 kontrolcüsüyle kontrol daha doğal bir hissiyat veriyor.
PS4 kolu, sanırım kullanım yaygınlığından dolayı programlanabilmesi en kolay kontrolcülerden birisi ve bozulması veya kullanılmaz hale gelmesi durumunda yenisini bulmak çok vakit almayacaktır.”
Karlı, bilimsel çalışmalarda da kontrolcülerin bolca kullanıldığını, kontrolcünün uzaktan kontrol edilmesi gereken ekipmanlarda en basit ve verimli seçenekler olduğunu vurguladı.
“Programlaması dakikalar sürebilecek kontrolcüler varken, Amerikayı yeniden keşfetmeye gerek yok. Tabi bizim çalışmaların denizaltıyla okyanusun dibine inmek gibi insan hayatını doğrudan etkileyebilecek riskli yanları yok.”
Tabii arada bir olumsuz durumlar da yaşanmıyor değil…
“Kullandığımız kontrolcü, pozisyonlayıcıları kablolu ve kablosuz kontrol edebiliyor. Sistemi ilk kullandığımızda kablosuz olması hoşumuza gitmişti ve öyle kullanıyorduk taa ki bu tercihten pişman olacağımız bir olay yaşayan kadar.
Kuantum noktaların nanometre büyüklüğünde yapılar olduğunu söylemiştim. Saç telinin 20-50 mikrometre kalınlığında olduğunu düşünürseniz, kuantum noktalar binlerce kat daha küçük yapılardır diyebiliriz. Devasa bir tankın içindeki 1.5 metre derinlikte bulunan bir örnek üzerinde kuantum noktayı bulmak için bazen haftalar aylar harcadığımız olabiliyor.
Haftalarca uğraştıktan sonrasında bulduğumuz bir kuantum noktayla deneylerimizi yapmaya başlamıştık. Her şey tam yolunda giderken bir gün masanın uzak tarafında bulunan bir tornavidaya ulaşmaya çalışırken kolum kontrolcüye çarptı.
Sanki zaman yavaşlamıştı kontrolcü yer çekiminin verdiği yetkiyle yavaş yavaş düşüyordu ve yapabilecek hiçbir şeyim yoktu.
Kontrolcü analog tuşları yere bakacak şekilde düştü ve maalesef kontrolcünün analog tuşları örneği, yatay düzlemde X-Y düzleminde hızlı bir şekilde hareket ettirecek şekilde programlanmıştı. Kontrolcüyü elime aldığımda haftalarca uğraştığımız kuantum noktanın artık orada olmadığını farkettim.
O günden beridir kontrolcüyü kablolu olarak kullanıp işimiz bitince kablosunu çıkartıyoruz.”
Karlı’nın 2022 yılında kuantum mekaniği ile bildiklerimizi değiştiren SUPER Method isimli bir teorinin ilk başarılı deneysel gösterimini yaptığı çalışma ile ACS Nano Letters dergisinin kapağında yer almayı başardığını belirtelim.
Kendisine bize sunduğu bu bilgiler için de teşekkür ederiz.
Hazır üretilen kollar aynı zamanda referans da olabiliyor:
Silah sistemlerinde her zaman hazır üretilmiş kontrolcüler kullanılmıyor. Ancak bu kontrolcüler, sistemlerde kullanılacak ve özel geliştirilen kontrolcüler için de bir referans olabiliyor.
Örneği yukarıda gördüğünüz ABD Ordusu’na ait M-SHORAD hava savunma sisteminin kontrolcüsü, Xbox kontrolcüsünün (tabii N64’ün de) düzenine fazlasıyla benziyor. Bu kontrolcüyle kontrol edilen araç ise şöyle gözüküyor:
İyi de ordular bile neden kendi kontrolcüsünü geliştirmiyor da bu kollara başvuruyor?
Bu sorunun cevabı düşündüğünüz kadar karmaşık olmayabilir. Hatta sizi biraz şaşırtabilir. Ancak her şeyi de çok karmaşık düşünmemek gerekiyor. Lafı çok uzatmadan, halihazırda üretimde olan bir oyun kontrolcüsünü kullanmanın avantajlarını şöyle sıralayabiliriz:
- Oyunlar ve kontrolcülerle büyüyen bir nesil var, elleri bu kontrolcülere yatkın. Ekstra eğitim ve el alışkanlığı gerekmiyor.
- Maliyeti sayılamayacak kadar düşük.
- Özellikle ordularda yeni bir sistem geliştirilirken gereken bürokrasiyi ortadan kaldırıyor.
- Sayısı çok, kolayca bulunabiliyor, sorun yaşandığında en ufak parçası dahi bol yedek parça sayesinde değiştirilebiliyor.
- Bu kontrolcüler milyonların konforu için geliştirilmiş, halihazırda bol bol AR-GE yapılmış. Neden en baştan yapılsın ki?
- Artık evrensel ve tüm dünyanın bildiği bir tasarım. En baştan hiç var olmayan bir kontrolcü şemasına hiç gerek yok.
- Bu kontrolcüler binlerce saatlik oyun seanslarında bile çoğunlukla bozulmuyor. Düzenli olarak değiştirilmesiyle bile pek çok risk ortadan kalkıyor.
- Kontrolcülerin yazılımı artık tüm bilgisayarlarda yerleşik olarak bile mevcut. En baştan yeni bir yazılım yazma gereksinimi yok.