1889’da Pensilvanya’da doğan Thomas Midgley, Amerikalı bir makine mühendisiydi. Ancak mezun olduktan sonra kimyanın endüstriyel uygulamalarına ilgi duymaya başladı ve çalışmalarını o alana yöneltti. İşte o zaman olanlar oldu!
Midgley, eğitimi itibarıyla mühendisti ve keşke bir mühendis olarak kalsaydı. Belki o zaman dünya, çok daha emniyetli bir yer olabilirdi.
Peki Thomas Midgley, “Dünyaya en fazla zarar veren adam” olarak anılacak ne yapmıştı?
20. yüzyılın başlarında kullanılan benzinler, oldukça kalitesizdi ve motorda vuruntu ismi verilen bir probleme sebep oluyordu.
Üniversiteden yeni mezun olduktan sonra yeni kurulmuş küçük bir şirket olan General Motors’da çalışmaya başlayan Thomas Midgley, hem güç hem de yakıt verimliliğini azaltan motorda vuruntu problemini ortadan kaldırmak için bir katkı maddesi geliştirdi.
Midgley, tetraetil kurşun (TEL) denilen bir bileşik üzerinde çeşitli incelemeler yaptı ve bu bileşiğin, motorda vuruntu sorununu önemli ölçüde azalttığını keşfetti. Alman kimyager Karl Jacob Löwig tarafından geliştirilen TEL, Midgley onu gündeme getirene kadar hiçbir ticari uygulamaya sahip değildi.
Ancak üretimi ucuzdu ve bu amaç için kullanımı patentlenebilirdi. Bu da muazzam bir kâr anlamına geliyordu. Böylece General Motors, iki farklı şirketle birlikte tetraetil kurşun üretmeye başladı.
Amaçları dünya talebini karşılayacak miktarda kurşun üretmek olan bu üç şirket, Midgley’ın yönlendirmesiyle katkı maddelerine etil ismini vererek bunu 1923’te halkın tüketimine sundu.
Fakat bu noktada bazı problemler vardı. Tetraetil kurşun, nörotoksin özelliğine sahip bir maddeydi. Bu maddenin fazlasına maruz kalındığında, canlıların merkezi sinir sisteminde ve beyninde geri dönüşü mümkün olmayan tahribatlar oluşabilirdi.
Ayrıca kurşun; işitme kaybı, körlük, uykusuzluk ve böbrek yetersizliği gibi durumlara da neden oluyordu. Devamında yürütülen reklam kampanyalarının sonucunda, bu benzin bir anda popülerleşti.
Kısa bir zaman içinde de imalatta görevli işçilerde, yürüme dengesizlikleri, zehirlenmeler ve zihinsel bulanıklıklar ortaya çıktı. Ancak şirketler, bunlar üzerine inkar politikaları uyguladı.
Aslında Midgley, kurşun zehirlenmesinin tehlikelerini bilmiyor değildi. Kendisi de bir zamanlar, aşırı kurşuna maruz kaldığı için hastalanmıştı. Ancak bunların hiçbiri, yine de kurşunlu benzinin dünyayı ele geçirmesine engel olamadı.