Düşünün ki, açık denizin ortasında, dalgaların ritmiyle sallanan bir otelde tatil yapıyorsunuz. Tedirgin edici olurdu değil mi? Bu sadece bir hayal değil, gerçekten var olan bir yer. Dünyanın en tehlikeli oteli Frying Pan Tower’da bu ürpertici deneyimi yaşamak mümkün…
Kendinizi bir an için Atlantik Okyanusu’nun ortasında, tamamen izole bir deniz fenerinde uyanırken hayal edin. Dalgaların çarpmasıyla sallanan bir yapı da tatil yapmak gerçekten maceraperest bir deneyim olurdu…
Frying Pan Tower da işte tam olarak macera tutkunlarına hitap ediyor. Dünyanın en tehlikeli oteli unvanını taşıyan bu otel oldukça sıra dışı.
Frying Pan Tower aslında eski bir deniz feneri.
Kuzey Karolina kıyılarından yaklaşık 55 kilometre açıkta, Atlantik Okyanusu’nun ortasında yer alıyor.
İlk olarak 1960’larda denizciler için bir güvenlik kulesi olarak inşa edilen bu yapı, 2010 yılında Richard Neal tarafından satın alınıp bir otel haline getiriliyor.
Neal, bu terk edilmiş deniz fenerini dünya çapında ilgi çeken bir macera destinasyonuna dönüştürmeyi başarıyor.
Dünyanın en tehlikeli oteli dedik. Peki onu bu kadar tehlikeli yapan şeyler neler?
Öncelikle otele ulaşım için seçenekler sınırlı yalnızca helikopter veya tekne ile ulaşılabiliyor.
Tabii burada da çetin hava şartları devreye giriyor. Atlantik Okyanusu’nun ortasında sert rüzgarlar ve büyük dalgalar sık sık yaşandığından bu otele ulaşmayı ve orada bulunmayı tehlikeli hâle getiriyor.
Ayrıca bulunduğu konumun sığ olması sebebiyle 130’dan fazla gemi enkazına ev sahipliğini yaptığını da söylemeden geçmeyelim.
Zaten eskiden deniz feneri olarak kullanılan bu kulenin buraya inşa edilme sebebi de gemileri bu sığ bölgeden korumak.
Tamamen izole bir otel olması da olası problemlerde tek başınıza olduğunuz anlamına geliyor.
Eski ve sürekli bakım gerektiren bir yapı olması da cabası tabii…
Siz ne düşünüyorsunuz? Bu otelde konaklamak ister miydiniz?