Eğer bir doktorsanız ve Antarktika’ya gitme planınız varsa bu yazıyı okumadan geçmemenizi tavsiye ediyoruz. Çünkü bu kıtayı ziyaret etmeden önce dikkat etmeniz gereken bir şey var!
Zorlu iklim koşullarıyla nam salmış Antarktika, Dünya’nın en az nüfuslu kıtasıdır. Her yeri buzla kaplı bu soğuk bölgede doktorlar için garip bir şart var: apandisi aldırmak.
Okurken “ne alaka ya?” diye düşünebilirsiniz. Çünkü biz de başta anlam veremedik. Fakat detaylarına inince hiç de haksız bir sebep olduğunu düşünemeyiz. Bu basit ama etkili sebebe gelin birlikte bakalım.
Dünya’nın en kurak ve rüzgârlı yeri Antarktika’da yaşam oldukça zor.
Dünya’nın en kurak yeri olduğunu McMurdo Kuru Vadileri’ne 2 milyon yıl yağmur yağmadığından biliyoruz. Bu vadide gariptir ki kar bile yok. Katabatik olarak bilinen ve Antarktika’da görülen bir rüzgar türü sebebiyle vadide hiç nem bulunmuyor. O da bölgenin kuru kalmasını sağlıyor, tüm sebep ise bu rüzgar.
Bu zorlu yaşam şartları olan kıtada değil yaşamak, ziyaret etmek için bile iki kez düşünmeniz gerekebilir. Zira bazı şartları bizlerin hiç de alışık olduğu gibi değil. Mesela doktorların apandis aldırması da neyin nesi?
Cevabı öğrenince “tahmin etmiştim!” bile diyebilirsiniz.
Zorlu ve az nüfuslu Antarktika koşullarında doktorluk yapmak, her meslek kadar zor zanaat. Villa Las Estrellas adı verilen bu kasaba, pek çok olanaktan yoksundur. Bu her şeyin kısıtlı olduğu bölgede de takdir edersiniz ki doktor bolluğu yok. Tek bir doktoru olan bu bölgede ola ki yegane doktorun apandisinde sorun olursa, onu tedavi edecek ikinci bir doktor bulmak neredeyse imkansız.
Tedavi için Antarktika’ya en yakın parça Avustralya’ya gitmek ise belli dönemlerde ulaşımdan dolayı çok zor oluyor. Bundan dolayı Antarktika’ya gitmeyi göze alan doktorlar, apandislerini de aldırmak zorunda kalıyorlar.
Bir doktorun apandisinin patlama olasılığı ne kadar olabilir ki?
El, ayak kırmak bile daha yüksek olasılıklı geliyorken; apandisin patlama ihtimali bizlere oldukça uzak geliyor. Ama bu olasılığın düşündüğünüzden daha yüksek olacağını söylememiz gerek. Hatta daha da ilginci, bu olay Antarktika’da tam iki kez yaşanmış. Ters çaba kuralı mı desek, korktuğun şeyin başa gelmesi mi bilemedik.
1950’lerin temmuzunda, zorlu kış şartlarıyla ünlemiş Heard Adası’nda bu durum yaşanmış. Doktor Serge Udovikoff, neyse ki şanssız kesimden değilmiş. Avustralya donanmasına ait HMAS Australia 2 gemisi, doktoru tahliye etmiş. Peki ya gerçekleşen ikinci vakada kendisine apandis ameliyatı yapan doktor?
Evet, tam “olmaz olmaz” denilecek bir olay da yaşanmış.
Hassas içerik
Apandis, vücudumuzda aşırı önemli olmasa da iltihaplandığı durumda oldukça riskli bir hal alıyor. Karın zarı iltihabına yol açtığı için de acil müdahale gerektiren bir durum. 1950’de yaşanan bu hadiseden hemen hemen 10 yıl sonra Antarktika’da bir başka doktorun başına aynı olay geldi.
Novolazarevskaya adlı bölgede doktorluk yapan Leonid Rogozov, şiddetli belirtiler sonucunda kendisine apandis teşhisi koydu. Kendisine yardım edebilecek farklı istasyonlar vardı fakat Udovikoff kadar şanslı olmadığı için o gün yaşanan kar fırtınası buna engel oldu, o da kendi kendini ameliyat etmekle işe koyuldu.
Rogozov, bir aynaya bakarak yapmaya çalıştığı ameliyat başını döndürdüğü için her 4 dakikada bir mola veriyordu.
Ameliyat gayet başarılı geçti ve doktor, “inanılmazı yapan adam” cümleleriyle haber manşetlerine konu oldu. Yine de iki doktor da şanslı olarak nitelendirilebilir. İşte bu yüzden Antarktika’ya gitmeden önce doktorların apandis ameliyatı olması şartı koyulmuş. Zira iki kez örneği yaşanan bu durumun üçüncüsü diğerleri kadar şanslı olmayabilir. Sebep şimdi öğrenince hiç de saçma gelmiyor değil mi?