Çocukluk yaşlarından itibaren tek oyuncağı futbol topu olan birini hayal edin. Ve Ankara’da başlayıp futbola adanmış bu hayat, şimdi futbolun en üst seviyesi diyebileceğimiz Madrid’de devam ediyor. Evet, bu içerikte konumuz Fenerbahçe’den Real Madrid’e transfer olarak hepimizi gururlandıran Arda Güler’in keşfediliş hikayesi.
”Eline sadece top ver başka bir şey istemezdi. Yaz aylarında köye geldiğinde de hep top oynardı. Beni kaleye geçirir futbol oynardı”. Babannesi, işte böyle anlatıyor Arda Güler’i. Haliyle şimdi Real Madrid’de olmasına şaşırmıyorsunuz. Ancak bu başarının arkasında göründüğünden çok daha uzun ve meşakkatli bir hikaye yatıyor.
Bahsettiğimiz bu hikaye spor biliminin, scouting ve altyapı gibi kavramların ne kadar önemli olduğunu gösteriyor bizlere. Biz de başarıyı kaçınılmaz kılan tüm bu unsurları Fenerbahçe’de scout şefliği yapmış, Arda Güler’in keşfinde ve sarı-lacivertlilere transferinde büyük rol oynayan Serhat Pekmezci’ye soruyoruz.
Futbola henüz 9 yaşındayken doğduğu şehir Ankara’nın köklü takımlarından Gençlerbirliği’nde başlayan Arda Güler, 13 yaşında futbol otoritelerinin dikkatini üzerine çekti.
2018 yılındaki Gençlerbirliği-Osmanlıspor U14 maçı, Arda’nın futbol kariyerinin dönüm noktası oldu. Bugünkü konuğumuz Serhat Pekmezci, bu maçta Arda’nın yeteneklerini fark etmiş ve Fenerbahçe’ye transferinin kapılarını aralamıştı.
2021 yılında Fenerbahçe A Takımı’nda süre almaya başlayan Arda Güler, oynadığı her dakikada takımına verdiği katkıyla altyapı ve scouting’in ne kadar önemli olduğunu bir kez daha kanıtladı. Genç futbolcu, geçtiğimiz hafta futbolun nirvanası Real Madrid’e resmen transfer oldu. Artık Arda’yı yepyeni bir süreç bekliyor.
Şimdi, sözü Pekmezci’ye bırakalım ve Arda Güler’in hikayesine daha derinden bakalım…
Kariyerinde Altınordu’nun da izi var: Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? Hiç bilmeyenler için, Serhat Pekmezci kimdir?
”1977 Kocaeli doğumluyum. Celal Bayar Üniversitesi Antrenörlük Bölümü Lisans, Marmara Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu (BESYO) Futbolda Yönetim Bölümü yüksek lisans mezunuyum. 8 yıl profesyonel futbol oynadım. 8 yıl boyunca Süper Lig ve 1. Lig’de yardımcı antrenörülük yaptım. 6 yıl Altınordu, 3 yıl da Fenerbahçe’de Akademi Şef Scoutluğu görevini üstlendim.”
Arda Güler’in keşfediliş hikayesini sizden dinleyebilir miyiz? Arda’nın Fenerbahçe’ye transfer sürecinde ne gibi zorluklar çektiniz, nasıl bir süreçti?
”Fenerbahçe Futbol Akademi Oyuncu Keşif ve Alım Sorumlu’suydum. Transfer kriterlerimizi dörde ayırmıştık. Teknik, atletizm ve fiziksel uygunluk, mental özellikler ve algı, sosyal uyum. Performanstan ziyade asıl baktığımız potansiyel ve kazanma arzusuydu. Arda Gençlerbirliği U14 takımıyla Osmanlıspor’a karşı mücadele ediyordu. Gençlerbirliği kulübünden bir davet almamıştık, o maçı izlemek benim bir tercihimdi. Arda, top kendisine gelmeden önce defalarca çevre kontrolü yapıyordu. Kafası adeta bir radar gibiydi. Futbol oynamıyor, sahada bir balet zarafetinde dans ediyordu. Gelişime çok açık olduğu çok belliydi.
‘Arda, maçı acı çeke çeke ve ağlayarak tamamladı’
O maçın 65. dakikasında sol bileğinden sakatlandı ve o sırada 2-1 mağlup durumdalardı. Müsabakayı çevirebilmek adına son 15 dakikayı acı çeke çeke ve ağlayarak tamamladı. Müsabaka bitip babasının arabasına bininceye kadar onu takip ettim. Acısı ve üzüntüsü samimiydi. O an çok büyük bir yıldız olacağı ile ilgili emin olduğumu hissettim.”
‘Arda ile ilgili raporumu ciddiye almadılar, işimden olmak pahasına Ali Koç’un oğlunun şoförüne ulaştım’
”Müsabakanın bittiği akşam Arda’nın ailesini tanımak istedim ve Ankara’da kaldım. O gün çok sıcak bir görüşme gerçekleştirdik ancak bazı tereddütleri vardı. Fenerbahçe,115 yıldır 19 yaş altı oyunculara pek şans veren bir takım olmamıştı, onlar da bundan korktular ama Arda’yı 16 yaşında A Takım’da, 17 yaşında A Milli Takım’da oynayacak ve 18 yaşında Real Madrid’e gidebilecek bir çocuk olduğuna ikna ettim. Sonrasında Arda ve ailesi ile ilgili çok kapsamlı bir rapor hazırladım. Üstlerim ile paylaştım ancak o dönem üst birimler raporumu ciddiye almadılar. Ben işimden olmak pahasına vazgeçmedim ve Arda ile ilgili bir DVD hazırlayıp üstünde ‘Çok önemli ve özel’ yazan bir zarfta başkanımız Ali Koç’un oğlunun şoförüne ulaştırdım. Başkanımız izledikten sonra beni aradı ve ‘Ne kadar bedel biçiyorsun’ dedi. Ben de Ardayı sadece para vererek alamayacağımızı, bir miktar da satıştan pay teklif etmesini rica ettim. Uzun pazarlıklar sonucu Arda transfer oldu ve İstanbul’a taşındı, babasına ve ablasına iş bulduk, uyum konusunda kulübümüz oldukça yardımcı oldu.”
Arda Güler’in sahadaki yeteneğini biliyoruz. Peki onu Real Madrid’e taşıyan başka ne gibi özellikleri var, yeteneklerini geliştirmek için ne gibi eğitimler aldı?
”Arda’nın en önemli özelliği karakteri. O, kazanmak için doğmuş. Tek rakibi kendisi. Bu nedenle yapabileceklerinin bir sınırı yok. Buna yönelik çalışmalarını da hep sürdürdü. Geri bildirim alma, yaşıtı elit oyuncular ile kıyas, özgüven ve kaygıyla başa çıkma gibi eğitimler aldı. O kafasına neyi koyarsa onu yapar. Çok özel bir yetenek.”
Arda’nın Real Madrid’e transferini nasıl değerlendiriyorsunuz, sizce onu nasıl bir süreç bekliyor? Süre alacağına inanıyoruz ama, ilk 11’e girebilir mi?
”Bence Real Madrid Arda için çok doğru bir kulüp, Nuri Şahin, Hamit Altıntop ve Mesut Özil , Roberto Carlos gibi oyuncular Arda için rehber olacaktır. Arda bence en doğru zamanda en doğru yerde. Ve inanın bana, Arda bir gün Real Madrid’in kaptanı olacak”
Arda Güler’in Real Madrid’e transferi, Türk futbol tarihi adına çok önemli adımlardan biri. Peki yeni Ardalar da gelecek mi, hem scouting, hem altyapılarda ne durumdayız?
”Üç orta saha, bir sol bek, bir forvet ve iki de kanat olmak üzere, Arda Güler potansiyelinde 7-8 tane oyuncu tanıyorum. İsim vererek çocuklar üzerinde baskı oluşsun istemem. Bilinçsiz altyapı antrenörlerince doğal yetenekli oyuncuların reel potansiyellerinin gölgede kalabileceğini ön görüyoruz. Türkiye’deki scouting sistemi, Afrika’nın dahi gerisinde…”
Son olarak, genç sporcuların skor katkısının düşük olduğunu biliyoruz. İyi bir genç sporcuyu keşfederken hangi veriler analiz ediliyor?
”Teknik, atletizm ve fiziksel uygunluk, mental özellikler ve algı, sosyal uyum. Saha içersinde topa ilk temas, topa yatkınlık, elastikiyet, merkezi sinir sistemi ve algı, yanı sıra da sahanın tamamını görebilme becerisi ilk baktığımız yönler. Yanı sıra karar alma, aldığı kararı uygulama süresi ve karar değiştirme süresi bizim için çok önemli kriterler. Doğru bir postür, ayakların içe veya dışa açıklığının olmaması ve düztabanlık riski keşfetmeye çalıştığımız diğer faktörler. Bir oyuncunun yaşı ne olursa olsun sahada yapmak istediğini yapma eylemine karar verme süresi ile kararını başarıyla uygulama süresi arasındaki fark ne kadar az ise aradığımız kinetik zekayı bulmuşuz demektir. Baskın ayağının yanı sıra diğer ayağını da kontrol ve paslarda kullanma niyeti gelişime açık olma hususunda çok önemli ipuçlarıdır bizim için.”
‘Oyuncunun sadece saha içindeki haline değil, sosyal becerilerine de bakıyoruz’
”Sosyal becerilerden kastımız; konuşurken göz teması kurması ve ifadelerini net bir şekilde konuşabilmesi oyuncunun yalnız başına kaldığında kurduğu hayal sürecini de öğrenmede önemli bir araçtır. Oyuncunun lider ruhlu ve kazanan olması hakkındaki aparatlar da müsabaka sonucundan bağımsız oyun içi konsantrasyonu ve odaklanma becerisine ne kadar sahip olduğu ile ilişkilendiriler. Hayallerini somut bir şekilde ifade edemeyen çocuklar ideallerini yeterince bilinçaltı seviyelere depolayamamış çocuklardır. ”