1996’da ülkemizde yaşanan en korkunç olaylardan biri olarak kayıtlara geçen ‘Kırkağaç Yamyamı’ hadisesini birçoğumuz duymuşuzdur. Manisa’da meydana gelen bu korkunç olay gibisi ne görüldü ne de işitildi!
Akılalmaz olayın başrolü Oktay Tayfun Bölge adındaki bir lokanta işletmecisi. Olayı daha da korkunç yapan detay ise mesleği. Çünkü işlediği cinayetin izlerini lokantada yok etmeye çalışıyor. Hem de korkunç bir şekilde!
Küçük bir bölge olan İlyaslar’da kendi hâlinde geçinen bir ailenin çocuğu Mustafa, olaya kurban giden bir çocuktu. Ailesine maddi destek sağlamak için yaz tatilini sanayide çalışarak geçiren Mustafa adındaki bu çocuk, hiç beklemediği bir anda cinayete kurban gitti.
Başlamadan önce ufak bir not: İçeriğe eklediğimiz gifler birer canlandırma olup olayın anlatıldığı Sıcağı Sıcağına adlı belgeselden alıntıdır.
Mustafa Kurt ve arkadaşı, okulların tatil olmasından dolayı ilçe merkezinde bir sanayide çıraklık yapmaya başlamıştı.
İki arkadaş, sabah ilçe merkezindeki sanayiye, öğle arası da lokantaya uğrarlardı. Eve gitmek için minibüsü kullanan Mustafa ve arkadaşı, uzun zaman sonra artık bölgedeki esnafla da haşır neşir olmuşlardı. Bu esnaflardan birisi de Bölge Lokantası’nın sahibi Oktay Tayfun Bölge; namıdiğer Karaağaç Yamyamı idi.
Çocukların lokanta sahibiyle artık ahbap gibi olmaları bu adama bir cesaret vermişti. Çoğu zaman saat geç olunca lokantanın sahibi arabayla çocukları kasabaya bırakır, aralarındaki bağı daha da güçlendirirdi. Bir zaman sonra ise çok garip bir şey yaşandı.
Bir akşam, çocukları yine Oktay Tayfun Bölge eve bırakacaktı.
Her zaman yaptıkları gibi işlerini bitirip lokantada, ağabey olarak gördükleri bu cani adamı olacaklardan habersiz beklemeye başladılar. Yola koyulduklarından kısa bir süre sonra cani adam, aracı tenha bir yere çekti. Çocukların ne olduğuna dair hiçbir fikirleri yoktu, öylece bakıyorlardı.
Katil, çocuklara ahlaksız tekliflerde bulununca ikisi de neye uğradığını şaşırmış bir vaziyette kaçmaya yeltendi. Uzun süredir ağabeylik yaptığını düşündükleri adamın böyle bir şey yapması akıl alır gibi değildi. İki arkadaşın da direnmesine rağmen bu katil, çocukları taciz etmeye devam etti.
Mustafa, arkadaşı kadar şanslı değildi.
Katilin elinden kurtulmayı başaran Mustafa’nın arkadaşı kaçmış, fakat küçük Mustafa orada kalmıştı. Gözü dönmüş adam, çocuğun çığlıklarını bastırmak için türlü türlü şey denemiş; en sonunda çözümü boğazını kesmekte bulmuştu. Her şeye uzaktan tanık olan arkadaşı, gördükleri karşısında kanı donmuş bir şekilde kalakaldı.
Bu olayın ardından çocuğun kanlı elbiselerini ve kafasını orada bırakan cani adam, Mustafa’nın bedenini alarak olay yerinden ayrıldı. Her şey bir anda olmuştu, olaylara tanık olan çocuğun ise korkudan dili tutulmuştu. Olayı da korktuğu için çok sonra itiraf edecekti.
Katil, büyük bir soğukkanlılıkla cesedi alıp lokantasına götürdü.
Hiçbir şey olmamış gibi lokantaya gelen Bölge, küçük çocuğun cansız bedenini lokantanın mutfağında parçalara ayırdı. Vücudundaki etleri kemiklerinden sıyırarak kuru fasulye ve kelle paça çorbası yaptı. Akılalmaz olay bununla da bitmedi, yaptığı yemekleri ilçe halkına, lokantaya gelenlere bir güzel yedirdi. Bu esnada Mustafa’yı arayan ailesi kendisinden haber alamadı, ta ki annesi oğluna ait giysileri görene kadar.
Çocukları eve her zamanki saatinde gelmeyince meraklanan aile, sokağa çıkarak Mustafa’yı arayıp sormaya koyuldu, hiçbir yerden ses çıkmayınca jandarmaya haber verildi. Hasbelkader olayın yaşandığı yerden geçen annesi, Mustafa’nın elbiseleriyle karşılaştı.
Neye uğradığını şaşıran anne, giysilerin oğluna ait olup olmadığını teyit etmek için eline aldığında ona ait olduğunu anladı.
Yalnızca giysiyle sınırlı değil, bedenden ayrılan kafasını da gören anne deliye döndü. Hemen jandarmaya haber verildi ve araştırmaya başlandı. Tüm deliller, Mustafa’nın etlerinin kemiklerinden sıyrılarak alındığına işaret ediyordu. O sırada her gün işe birlikte gittiği ve olaya tanık olan arkadaşını da sorguya aldılar. Çocuğun anlattıkları da ortaya çıkınca lokanta sahibi acilen tutuklandı, zaten yaptıklarını da inkâr etmemişti. Lokanta kapatıldı, geride ise acılı ve travmatik bir aile kaldı. Katil ise sadece 7 yıl hapis cezası aldı.
Tüm Türkiye’yi o dönemler derinden etkileyen bu olay, ailelerin çocuklarını sokağa çıkarmasına bile cesaret ettirmedi. Böyle korkunç bir cinayeti nasıl bu kadar soğukkanlılıkla işleyip 17 gün renk vermediği ise olayı daha da tüyler ürpertici hâle getiriyor. Şu an ise bu katilin serbest kalarak aramızda dolaştığı biliniyor.