Uzun yıllardır dünyanın en popüler topla oynanan takım oyunu olan futbol, bugün bildiğimiz anlamdaki hâliyle ilk kez 19. yüzyılın ortalarında İngiltere’de ortaya çıktı. O günden bugüne dudak uçuklatan rakamların havada uçuştuğu dev bir sektör haline geldi. Peki dünyanın ve Türkiye’nin ilk kurulan futbol takımı hangileri biliyor musunuz? Gelin futbol tarihinin tozlu sayfalarına bir yolculuk yapalım.
Ne derler bilirsiniz; futbol, bir oyundan fazlasıdır. Gerçekten de öyledir. Maçın oynandığı saha da, tribünler de kan, ter ve gözyaşı ile ıslanır. Tabi bugün dudak uçuklatan rakamların konuşulduğu dev bir sektör hâline geldiği için zaman zaman durum değişiyor ama futbolun diğer sporlardan farklı bir ruha sahip olduğunu kabul etmek gerekiyor. Peki ilk kurulan futbol takımı da bu spora bugün olduğu gibi mi yaklaşıyordu?
İlk kurulan futbol takımı hangisi sorusuna dünyadaki mi, ülkemizdeki mi diye bir cevap sorusu ile karşılık vermek gerekiyor. Çünkü yakın tarihli olsalar bile dünyanın ve Türkiye’nin ilk kurulan futbol takımı farklı yüzyıllarda ortaya çıktı. Futbolun bugün olduğundan çok daha farklı olduğu yıllarda ortaya çıkmış olan dünyanın ve Türkiye’nin ilk kurulan futbol takımı hangileri gelin yakından bakalım ve futbol tarihinin tozlu sayfalarında biraz kaybolalım.
Dünyanın ilk kurulan futbol takımı hangisi?
Hikâyesine geçmeden önce adını verelim, dünyanın ilk kurulan futbol takımı bugün NPL Division One South liginde mücadele etmeye devam Sheffield FC takımıdır. 24 Ekim 1857 tarihinde İngiltere’de kurulmuş olan Sheffield FC takımının Sheffield kuralları olarak düzenlediği kurallardan bazıları bugün hâlâ kullanılmaktadır.
Sheffield FC nasıl, ne zaman kuruldu? Erkeklerin kışın da spor yapmaya ihtiyacı var:
Aslında herkesin tahmin edebileceği gibi Sheffield FC dünyanın ilk kurulan futbol takımı değil, dünyanın ilk kurulan futbol kulübüdür. Çünkü 19. yüzyıla baktığımız zaman İngiltere’de üniversitelerin, liselerin, bölgelerin kendi takımları olduğunu görüyoruz. Ancak belirli kurallar çerçevesinde profesyonel bir şekilde oynanması Sheffield FC ile başlamıştır.
Sheffield FC takımının kurucuları olan William Perst ve Nathaniel Creswick, bölgedeki yerel bir kriket kulübünün üyeleriydiler. Sıkı birer kriket tutkunu ve oyuncusu olan bu iki arkadaş rahatsızdı çünkü kriket bir yaz oyunuydu ve kış aylarında ister istemez formdan düşüyorlardı.
İki kafadar ve arkadaşları bir gece uzun uzun toplantı yaptılar. Erkeklerin kış aylarında da spor yapması konusuna kafayı takmışlardı. Derken bir anda başlarında bir ampul yandı, futbol! Aradıkları cevap futboldu. Fakat bir top alıp kendi kendilerine oynamayacaklar, profesyonel bir futbol kulübü kuracaklardı.
Kulübü kurduk, peki kimle oynayacağız?
William Perst ve Nathaniel Creswick ile arkadaşları hızla bir futbol kulübü kurma hazırlıklarını tamamladılar ve en sonunda 24 Ekim 1857 tarihinde Sheffield FC resmen kuruldu. Creswick takımın kaptanı ve kulübün genel sekreteri oldu. Perst ise bu oyunu profesyonel bir şekilde oynamak için bir dizi kural oluşturmaya başladı.
İngiliz Futbol Federasyonu’nun 1863 yılında kurulduğunu düşünürsek William Perst’in de işinin ne kadar zor olduğunu anlayabiliriz. Bugün ‘Sheffield kuralları’ olarak adlandırılan bir dizi kural, farklı spor dallarındaki kuralların bir karması gibiydi. Fakat o kadar başarılı hazırlanmıştı ki federasyon kurulduğu zaman bu kurallar kabul edildi.
Sheffield FC dünyanın ilk kurulan futbol takımıydı, yani rakipleri yoktu. İyi ama kimle maç yapacaklardı? Elbette futbolda çözüm bitmez. Takım maç yapmak için evlilere karşı bekarlar, profesyonellere karşı amatörler şeklinde ikiye ayrılarak doyasıya maç yapıyordu. 1860 yılında Hallam FC kulübünün kurulması ile gerçek maçlar oynanmaya başladı. Bugün iki takım arasında yapılan maçlar, İngiltere’nin en önemli derbilerinden kabul edilir.
Sheffield FC kulübünün kurulması ile birlikte futbol kuralları da oturmaya başladı:
Sheffield FC kulübünün resmen kurulması, komşu bölgelerde de etkisini gösterdi. 1862 yılına geldiğimizde 15 futbol kulübü vardı. Takım, 30 Kasım 1863’te The Football Association’a katıldı. Tabi kuralların oturması yıllar aldı. Örneğin Nottingham FC ile oynanan bir maçta her takımda 18 oyuncu vardı.
Sheffield FC frikik, korner, taç atışı, kale üst direği gibi pek çok oyun kuralını ilk kez uygulayan takımdır. Daha da ilginci, ayakla oynanan bir oyun olan futbolda topa kafa ile vurmayı da ilk kez Sheffield FC oyuncuları yapmıştır. İlklerin takımı Sheffield FC zaman içinde popülaritesini kaybetse de ruhunu sürdürüyor.
Peki ya Türkiye’nin ilk kurulan futbol takımı hangisi?
Türkiye’nin ilk kurulan futbol takımının Beşiktaş olduğunu düşünüyorsanız bu kısmen doğru çünkü bugün varlığını sürdüren ilk kulüp o. Ancak gerçek anlamda Türkiye’nin ilk kurulan futbol takımı 1901 yılında kurulan Black Stockings FC yani Siyah Çoraplılar’dır. Tek maçlık bir ömrü olan Siyah Çoraplılar kulübünün hikâyesi ise bir hayli ilginç.
Türkiye’de futbol bir gayrimüslim oyunu olarak kabul ediliyordu:
19. yüzyılda popülerleşen futbol elbette Osmanlı topraklarında da biliniyor ve oynanıyordu. Ancak Müslüman Türkler bu oyunu pek oynamıyordu. İzmir’de ve İstanbul’da Rumlar, Ermeniler, İngilizler tarafından kurulan Imogene, Moda Futbol Kulübü, Elpis gibi takımlar kendi aralarında sıkı mücadeleler veriyorlardı. Takım sayısı arttıkça, Türklerin ilgisi de arttı.
Fuad Hüsnü ve Danyal Reşad Bey tarafından Türkiye’nin ilk futbol takımının kuruluş öyküsü spor tarihçisi Mehmet Yüce tarafından kaleme alınan Osmanlı Melekleri kitabında şu şekilde geçer;
”1901 senesinin sonbaharında Kadıköy’deki Papaz Bağı’nda genç bir adam karşısındaki duvara kendi kendine şut çekiyordu. Duvara çarpıp geri gelen topu bazen ayağının içiyle plase, bazen de burnu ile abanarak karşılıyor, ayağını topa alıştırıyordu. Bu talimi uzaktan izleyen arkadaşı yanına sokuldu. Biraz şaşkın bir ifadeyle; ‘Azizim ne yapıyorsun, duvarı mı yıkacaksın?’ diye takıldı. Beriki topla oynamayı bırakıp yanına gelen arkadaşına döndü; ‘Bak İngilizler, Rumlar takımlar kurdular, müsabaka yapıyorlar. Gel biz de bir futbol takımı kuralım, onlara duman attıralım.’ dedi.”
Takım tamam, peki nasıl oynayacağız? ”Kimi yumruklayacağım Danyel Bey?”
Fuad Hüsnü ve Danyal Reşad Bey, Siyah Çoraplılar adıyla Türkiye’nin ilk futbol takımını kurmuş oldular. Danyal Reşad Bey kulübün başkanı ve takımın kaptanı oldu. Takım kurulmuştu ancak oyuncular futbola pek de hakim değildi. Papaz Çayırı’nda yapılan sıkı antrenmanlar sonucunda artık takım maç yapmaya hazırdı.
Siyah Çoraplılar ilk maçlarını bir Rum takımı ile yapacaklardı. Danyal Reşad Bey yaptığı bir motivasyon konuşmasında oyunculara mevkilerini anlatırken kaleciye her topu yakalamasınıi yakalayamıyorsa da yumruklamasını söyledi. Kalecinin cevabı ise tarihe geçecek cinstendir; ”Kimi yumruklayacağım Danyal Bey?”. Neyse ki sonradan topu yumruklaması gerektiğini anlamıştır.
Siyah Çoraplılar istibdat ağına yakalanıyor ve Black Stockings FC olmak zorunda kalıyor:
Siyah Çoraplılar takımı 1901 yılında bir Rum takımı ile maç yaptı ve 5 -1 mağlup oldu. Maalesef önümüzdeki maçlara bakarız diyemediler çünkü bu onların ilk ve son maçı oldu. İstibdat Dönemi olarak da anılan II. Abdülhamid dönemindeki baskıcı yöntemine göre bu tür bir kulüp kurmak suçtu.
Oynanan maçı izleyen seyirciler arasında pek çok gizli polis de vardı ve durumu hemen yetkili makamlara bildirdiler. Büyük bir komplo ve hatta darbe yapmaya çalışan gizli bir örgüt olduğu düşünülen Siyah Çoraplılar kulübü kapatıldı. Danyal Reşad Bey tutuklanıp Tahran’a sürgüne gönderilirken Fuad Hüsnü Bey askeri mahkemeye çıkarılıp ceza aldı.
Fuad Hüsnü Bey yılmadı. Takımın bir gayrimüslim takımı olarak görülmesi için adını Black Stockings FC olarak değiştirdi ve bir süre daha devam etmesini sağladı. Fakat bu takımın da ömrü çok uzun sürmedi. Futbol aşkı büyük olan Fuad Hüsnü Bey daha sonra Galatasaray’da ve Fenerbahçe’de oynamıştır. 1907 yılında oynanan Kadıköy-Moda maçını yöneterek tarihin ilk Türk futbolcularından olduğu gibi tarihin ilk Türk hakemi de olmuştur.
Dünyanın ve Türkiye’nin ilk kurulan futbol takımı hangileri, adı nedir gibi merak edilen soruları yanıtlayarak dünyada ve ülkemizde futbolun ilk yıllarından bahsettik. Umarız bir gün futbol maçlarının televizyon kanallarında ücretsiz izlendiği dönemi yeniden yaşarız ve futbol kulüplerinin kasalarını değil, taraftarın gönlünü doldurmayı hedeflediği bir Türk futbol ruhu yakalarız.