Müziği, dansları ve sahnedeki enerjisi ile tüm dünyayı kasıp kavuran Elvis Presley hakkında öyle bir detay var ki bunu duyunca menajerinin şeytanla iş birliği yaptığını bile düşünebilirsiniz. Tamam abartmayalım ama en azından çok güzel bir fikir bulmuş.
Elvis Presley hayranları olduğu kadar ondan nefret edenler de vardı. Sahnedeki danslarını kural dışı gören özellikle biraz daha yaşlı kesimin kendisiyle pek arası yoktu.
Menajeri ise bunu bir pazarlama stratejisine dönüştürdü ve nefretten bile para kazanmayı başardı.
Elvis, sahneye çıktığı ilk andan itibaren sıradanın dışında bir isimdi.
Rock’n roll’un doğuşuna liderlik ederken, gençler onun kıvrak dans figürlerine ve enerjik müziğine kapılıyordu. Daha yaşlı ve muhafazakâr kesim ise ona tepkiliydi.
Ancak bu tepkilere rağmen Elvis, sadece hayranlarının değil, eleştirmenlerinin de dikkatini çekmeyi başarmıştı.
Elvis’in menajeri Tom Parker, her fırsatı değerlendirmeyi bilen keskin bir zekâya sahipti.
Elvis’in birçok insan tarafından eleştirildiğini ve ondan nefret edenlerin sayısının azımsanmayacak düzeyde olduğunu fark ettiğinde, bu durumu avantaja çevirmeyi başardı.
Bir film satıcısıyla Elvis temalı ürünler satmak için 400 bin dolarlık anlaşma imzaladı. Kısa sürede ruj, parfüm, atkı, kolye ve sakız kartları gibi pek çok şey satıldı ve Parker da bu gelirden yüzde 50 pay aldı.
Gelelim asıl ne satıldığına.
Hayranlar için tişörtler, posterler ve daha birçok ürün piyasadayken ondan nefret edenler için ise “Elvis’ten Nefret Ediyorum” rozetleri piyasaya sürüldü. Sevmeyenler de bu ürünleri kaçırmadı ve bu sayede nefret bile ticari bir fırsata dönüştürüldü.
Parker her ne kadar kurnazca bir hareket yapmış olsa da aslında toplumun genel tepkilerinin nasıl ekonomik fırsata çevrileceğinin de örneği oldular.
Birisi Elvis’in müziğine hayran olabilir ya da tam tersine ona karşı bir antipati besleyebilir, fark etmezdi; sonuçta her iki durumda da Elvis’e kazandırıyorlardı.
Elvis’in nefret edenlerden para kazanma stratejisi sadece rozetlerle sınırlı değildi.
Herhangi bir reklam ya da olumsuz basın haberi, aslında onun popülerliğini daha da artırıyordu. Zamanın eleştirmenleri onun hakkında olumsuz yazılar yazdıkça, meraklı olanlar Elvis’i dinlemek ya da onu sahnede görmek istiyordu.
Eleştiri, ünlü bir sanatçı için negatif bir unsur olabilir; fakat Elvis, bu eleştirileri lehine çevirmeyi başaran nadir isimlerden biriydi. Eleştiriler, aslında ona duyulan ilgiyi ve merakı besliyordu.
Olumsuzluğun bile para kazandırdığı bir örnek istiyorsanız bundan sonra Elvis Presley de aklınızda olabilir.
Bunları da inceleyebilirsiniz:
Colgate’in Reklamında İnsanların Ürpertici Bir Şekilde Uzuvlarının Farklı Olmasının Ardında Yatan Zekice Pazarlama Taktiği
Burger King’in Trafik Sıkışıklığını Fırsata Çevirdiği Eşsiz Pazarlama Kampanyasının Hikâyesi
Markaların Logolarını Artık Daha Sade, Minimalist Logolarla Değiştirmesinin Arkasındaki Strateji