Sosyal medyanın hayatımıza girmesiyle birlikte bu problemi yaşamayanımız kalmadı neredeyse. Ancak neyin hakaret olup olmadığı epey kafa karışıklığına sebep oluyor, hatta hukukçuları bile zorlayan bir konu durumunda.
Milyonlarca insanın etkileşim halinde olduğu sosyal medyada küfürler havada uçuşuyor, bazıları da bunların hemen ekran görüntüsünü alıp savcılığa koşuyor. Çoğu kişi de sosyal medyada hakaret etmenin bir suç olduğunun farkında olmadığı için Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılanabiliyor.
Genelde durum şununla sonuçlanıyor: Davaya dönüşmemesi için arabulucu devreye giriyor ve şikayetçi olan kişi, “Bana şu kadar para verirsen şikayetimi geri çekerim, davayla uğraşmazsın. Siciline/sabıka kaydına da işlenmez.” diyor.
Hakaret eden kişi de genellikle parayı ödemek zorunda kalıyor, bu miktar ortalama 10.000 TL civarında oluyor. Bahsettiğim bu durum her gün defalarca yaşanıyor ve bazıları tarafından art niyetle kullanılıyor. Peki nedir bu art niyet?
Kendilerine bilerek küfür ettiren pek çok sosyal medya kullanıcısı, bu durumu fırsat bilerek ciddi gelir elde ediyor.
Hatta bunun için bazı ajanslar bile çalışıyor. Danıştığımız avukatlar bu durumun aslında hukuki bir boşluk olduğunu ve bu gibi kişilerin/ajansların tespit edilmesi gerektiğini belirtiyor.
Yani küfür etme isteğinizi tetikleyecek paylaşımlarda bulunanlar tarafından adeta örümcek ağına çekiliyorsunuz. Bu nedenle sosyal medyada bu gibi tuzaklara dikkat etmenizde fayda var!
Hukukta çok fazla detay olduğu için konuyla ilgili her detaya burada değinemiyoruz, bu nedenle olabildiğince sade ve anlaşılır bir şekilde aktaracağız.
Hakaret etmenin cezasının hangi şartlarda ne kadar olduğu da değişkenlik gösteriyor. Cezalar en azından belli ancak neyin küfür olup olmadığına karar verme konusunda mahkemeler de zorlanabiliyor.
Türk Ceza Kanununda, hakaret sayılmayan kelimeler ve sözler kanunda tek tek sayılmamıştır ancak bir hakaret tanımı vardır: Hakaret suçunun oluşabilmesi için kişinin söylemiş olduğu sözler, karşı tarafın şerefini, haysiyetini veya itibarını zedelemeli ve kişiyi küçük düşürecek sözler olmalıdır.
Yargıtay’ın yerleşik kararlarıyla belirlenenler bir kesinlik arz ettiği için sadece bunların “bir kısmını” vereceğiz. Hakaret “sayılmayan” kelimelere bazı örnekler:
- “Allah senin belanı versin!”, “Yarını göremezsin inşallah!” gibi bazı beddualar
- “Dinsiz!”, “İmansız!” gibi ağır eleştiriler
- “Terbiyesiz!”, “Siz kimsiniz lan!” gibi kaba hitaplar
- “Zavallısın!”, “Siz çetesiniz!” gibi salt rahatsız edici sözler
Failin hakaret etme kastı ile hareket edip etmediği, Asliye Ceza Mahkemesi tarafından araştırılır. Suçun unsurları oluşmadıysa söylenen kelimeler kaba ve nezaket dışı söz olarak değerlendirilir.
Yargıtay kararlarınca hakaret sayılmayan kelimelere diğer örnekler:
- Lan!
- Savcıysanız savcılığınızı bilin!
- Beceriksiz herif!
- Suratsız seni!
- Dört gözlü!
- Eşkıya!
- Haysiyetsiz!
- Adın batsın!
- Siz genişsiniz!
- Amele karısı!
- Amk yerinde herkes işini yapacak!
- Aciz zavallı insansın. Şu haline bak!
- Hepiniz yiyicisiniz, bu memleketi yediniz bitirdiniz!
- Beni karakola götürecek adam anasının karnından doğmadı!
- Tombaladan müdür!
- Sana diploma verenin!
- Siz kimsiniz lan!
- Karaktersiz!
- Karı gibi adamsınız!
- Kukla!
- Nankör!
- Seni paramla satın alırım!
Kişinin hastalığı, rahatsızlığı ile ilgili şu kelimeler “hakaret sayılıyor”:
- Kör!
- Şaşı!
- Topal!
- AIDS’li!
- Psikopat!
- Kambur!
- Kel!
Yargıtay, aşağıdaki sözleri hakaret kapsamında değerlendirmiştir:
- Vatan haini!
- Yobaz!
- Yavşak!
- Pis gavur!
- Şarlatan!
- Lanet karı!
- Hırsız!
- Enayi!
- Ayyaş!
- Deli!
- Dombili!
- Godoş!
- Saray soytarısı!
- Amerikan uşağı!
- Diktatör!
- Hitler!
- Kaşar!
- Bunak!
- Sen eskortsun!
- Hayvan!
- Eşek!
- Köpek!
- Çakal!
- Maymun!
- Gergedan!
Gördüğünüz gibi durum trajikomik. Peki sizin başınıza bu gibi bir durum geldi mi?
(Benim geldi) :/