Son zamanlarda çevrim içi platformlarda popülerliği artan “erotik” hipnoz, katılımcıları cinsel fanteziye çekmeyi amaçlayan bir tür olarak karşımıza çıkıyor. Herhangi bir fiziksel uyarı olmaksızın içsel erotik enerji ile gerçekten orgazm olmak mümkün mü yoksa videoda gördüğümüz kişiler sadece rol mü yapıyor?
Seks, hayatımızın parçası olsa da bununla ilgili konuşmalar birçok kişi için utançla ilişkilendiriliyor. Cinsel sağlık sorunu olan veya seks hakkında bilgi bulmak isteyen birçok kişi de çevrim içi kaynaklara yönelerek bu hipnozu deneyimlemek istiyor.
Yüz yüze, video konferans veya yazılı sohbet ile yapılabilecek hipnoz ile gerçekten orgazm olmak mümkün mü dersiniz? Biz de bunu merak ettik ve yasal olarak Türkiye’de ilk hipnozu uygulayan doktorlardan biri olan Klinik Psikolog Şahin Uçar’a bazı sorular sorduk.
Öncelikle videoyu izleyerek hipnozda hangi konuyu irdelediğimizi daha iyi anlayabilirsiniz.
Uçar: Filmler yüzünden hipnoz yanlış biliniyor.
Hipnoz ile orgazm olabilmeyi daha iyi anlayabilmek için Şahin Uçar’a öncelikle hipnoz hakkında bazı sorular sorduk. Uçar, terapistlerin hipnozu tedavilerinde kullanmasından dolayı, hipnozun yanlış bilinmesine ve abartılı, eksik anlatılıp manipüle edilmesine oldukça hassas olduklarını dile getirdi. Bunun sebebini ise filmler ve dizilerde geçen görüntüler olarak gösterdi.
Uçar, “Hipnozun bu şekilde yanlış bilinmesini destekleyici birçok olay var. Erotik veya insanları tavuk gibi gıdaklatan çeşitli videolarda amaç komiklik yaptırmak ve gizem yaratmaktır. Buna sahne hipnozu ya da şov hipnozu diyoruz.
Ayrıca filmlerde ve videolarda insanların uyku hâlinde gösterilmesi, doktorlar sanki kişiye her istediğini yaptırıyormuş algısı yaratılması hipnoz hakkında insanların korkutulmasına yol açıyor. Bunlar da erotik hipnoz adı altında yayılıyor.”
Erotik hipnoz diye bir kavram yok.
Uçar, hipnozun farklı çeşitleri olsa da erotik hipnoz diye ayrıca bir başlık olmadığını dile getirdi. Cinsel sorunlar için hipnozdan faydalanılsa bile pratikte ve uygulamada böyle bir hipnoz çeşidi olmadığını söyleyen Uçar, çevrim içi platformlarda görülen videoların tamamıyla şov amaçlı olduğunun altını çiziyor.
Hipnotik fenomenler olarak da isimlendirilen bu kişilerin amacı ise YouTube gibi yerlerde takipçi, müşteri ve para kazanmak oluyor. Uçar, videolarda orgazm olan kişilerin uyumadığının gerek hipnozu yapan kişinin gerekse de hipnoz etkisi altındakilerin bildiğini vurguluyor.
Hipnoz ile orgazm olmak imkânsız değil.
Uçar, videolardaki görüntüler gibi olmasa da hipnoz ile orgazm olmanın mümkün olduğunu söylüyor ancak bu o kadar da kolay değil. Bunun gerçekte ve sahnedeki hâli ise aslında ikiye ayrılıyor.
Uçar, birisinin hipnoz olabilmesi için öncelikle bunu istemesi ve hipnoza yatkın olması gerektiğini belirtiyor. Uçar, “Orgazm sürecinde kişilere seks sürecindeki bazı olaylar telkin edilerek anlatılır ve hayal etmeleri istenir. Kişi, hipnoz olmayı zaten istediği için orgazm olabilir. Ancak bu herkesin yapabileceği bir şey değil. Kişinin üzerinde hipnoz için çalışılması gerekir.” diyor.
Sahne hipnozunun görünmeyen yanları neler?
Uçar, sahne hipnozlarının insanları eğlendirmek, merak uyandırmak üzerine kurulu olduğunu söylerken videolarda ve sahnelerde gördüğümüz hipnozun altında aslında başka durumlar geliştiğini anlatıyor.
Uçar, “Orgazm olmuş kişilerin videolarını izlerken kendinden geçmiş gibi ses çıkardığını düşünürüz. Kişinin bu şekilde orgazm olması şaşırtıcı gelse de aslında sahne arkasında ve önünde yaşananlar aynı şeyler değil.
Sahne hipnozu yapanlar, önceden katılımcılara birtakım testler yapıyor ve hipnotik yatkınlığı ölçüyor. Grup içinde de bazı insanları gözüne kestiriyor. Şov başladığında ise kendi istediklerini sahneye çağırıyor ya da ‘Kimler gönüllü olmak ister?’ diye soruyor. Her ikisinde de sahneye çıkan kişiler zaten hipnoza diğer kişilere göre daha yatkın olanlar oluyor.
Sahneye çıkanlarda telkinlerde bulunmak, dolaylı şekillerde hipnoza hazırlamak da şovun bir parçası. Doğrudan anlatılmaz ama dolaylı yoldan kişi, hipnoza hazırlanır.”
Parmak şıklatmak tamamıyla şov amaçlı yapılan bir hareket.
Uçar, parmak şıklatmak gibi hipnoz denilince birçok kişinin aklına gelen tipik hareketlerin tamamıyla şov olduğunu söylüyor. Zaten gönüllü olan kişilerin yapılana uymasından başka bir şey olmadığını söyleyen Uçar, kişinin kendini hipnoza hazır hissetmesinden sonra isterse sandalye bile sevişebileceğini dile getiriyor.
Özetlemek gerekirse aslında insanlar, hipnoz ile telkin edilmeye açıksa söylenenleri yapması oldukça normal. Zaten verilecek telkinler için hipnoz seansına katılmıştır ve bilinçaltı da bu telkinleri destekler.
Farkında olmasak da çoğu kez hipnoza maruz kalıyoruz.
Hipnoz çeşitleri sorumuza Uçar’dan ilginç bir bilgi de edindik. Sosyal hipnoz denilen bir hipnoz türü mevcut. Buna ise reklamlar, siyasiler ve dinî tarikatlar örnek olarak gösterilebilir. Reklamlarda amaç kişiyi satın almaya yönlendirmekken aynı şey tarikatlar için de geçerli. Bir anlamda insanlar tarikat sözcüsünün konuşması ile hipnoz oluyor.
Siyasetçilerin kendilerini ifade ediş biçimleri, ses tonu ve konuşmaları da sosyal hipnoz dahilinde. Sosyal hipnoz aslında bir nevi de kendi kendine oluşan hipnoz olarak tanımlanıyor.
Hipnoz yeni değil, oldukça eskilere dayanan bir uygulama.
İnsanlığın faydasına olan bu uygulamanın yüzyıllardır bilinen ve kullanılan bir uygulaması olması da Uçar ve diğer terapistlerin hassasiyetini arttırıyor. Uçar, “Tarihi kalıntılardan, birtakım arkeolojik kazılardan hareketle biliyoruz ki dinî ritüel gibi yapılan hipnoz uygulamaları, insanları iyileştiriyor. İbn-i Sina da trans olarak adlandırdığı hipnozu ameliyatlarında kullanıyordu.
Anestezik madde olmadan ameliyat ettiği kişilerde herhangi bir acı çekme durumu olmuyordu. Bu, günümüzde de hipnoz anestezi olarak yapılabiliyor. Kişi, telkin edilerek ağrı duymadan doğum yapabiliyor, diş tedavisi olabiliyor.”
İçeriğimizi sonlandırmadan son bir detayı da belirtelim. Hipnoz; çoklu kişilik bozukluğu, hafıza hareketleri, kayıp anıları kurtarmak veya istismarları çıkarmak için sıklıkla kullanılsa da bunlar üzerine yapılan araştırmalarda sahte anıların yaratılmasına eğilim olduğu gözlemlenmiş. Bu yüzden de birçok mahkeme, hipnozla gelen anılara dayalı ifadeleri yasaklıyor.
Sadece Amerika’nın bazı eyaletlerinde bu tip ifadeler, ikinci delil olarak görülüyor. Dünyada yaygın olarak kabul edilmemesinin sebeplerinden biri de kişinin isterse hipnoz sırasında bile yalan söyleyebilecek olması.
Daha önce hipnoz seanslarına katıldıysanız yorumlarda deneyimlerinizi okumak isteriz.