İsrail–Filistin çatışması devam ederken İsrail’in Gazze’deki El-Ahli Arab Hastanesi’ne yönelik düzenlediği saldırı sonucu 500’den fazla insan hayatını kaybetti. Bu saldırının “savaş suçu” kapsamına girmesi ise tüm dünyanın gündemine oturdu. Akılalmaz saldırı ile “savaş suçu” tanımı ise hatırlanması gereken bir nokta.
2002’den beri yürürlükte olan Uluslararası Ceza Mahkemesi Statüsü’nde “çok ciddi ihlali” sayılan 11 savaş suçu açıkça belirtiliyor ve hastane saldırısı da bu suçlar arasında bulunuyor.
“Savaş suçu nedir, savaş suçu yargılaması kim tarafından yapılır ve tarihteki örnekleri nelerdir?” sorularının cevaplarını bir araya getirdik.
El-Ahli Arab Hastanesi’ne yapılan saldırının da dâhil edildiği savaş suçları nelerdir?
Fotoğraf: Anadolu Ajansı
Savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar, barışa karşı suçlar Uluslararası Ceza Hukuku alanına girer. Uluslararası Ceza Mahkemesi Statüsü’nün 8. maddesinde düzenlenen bu suçlar, ulusal mahkemelerle görev paylaşımı içerisinde UCM tarafından kovuşturma yapılır. UCM’nin yetki alanına giren, Cenevre Sözleşmelerinin çok ciddi ihlaline dahil olan 11 savaş suçu listesi:
- Kasten adam öldürme
- İnsanlık dışı muamele ve işkence
- Biyolojik deneyler (İnsanların fiziki ve ruhi bütünlüğüne ağır saldırı, büyük ızdırap verme gibi kasıtlı fiiller)
- Malların yok edilmesi ve mülkiyetin ortadan kaldırılması
- Savaş esiri ve benzeri şekilde korunan kişilerin, yabancı bir devletin askerlerine hizmet etmeye zorlanması
- Savaş esiri ve benzeri şekilde korunan kişileri, tarafsız ve adil şekilde yargılanma hakkından mahrum etmek
- Yasa dışı tutuklama, nakil veya göç ettirmek
- Esirleri öldürmek
Uluslararası silahlı çatışmalara uygulanabilen, kanun ve gelenek hukuku kurallarının ağır ihlalleri de savaş suçu kapsamındadır.
- Sivil halka karşı bilinçli saldırı
- Korunan yer veya kişilere kötü muameleye giren bilinçli saldırılar
- İnsancıl hizmetlerde veya barışı korumak için kullanılan personele, yerleşim yerlerine, birimlere, mallara veya araçlara kasten saldırı, bombalama
İnsanlık tarihinin savaş tarihi olarak da sayılabilecek olması, savaş hukukunun önemini arttırır.
Savaş hukuku, savaş hâlindeki ülkelerin ve insanların birbirleriyle ve savaşa katılmayan ülkelerle arasındaki ilişkileri düzenlemesinden sorumludur. Savaş nedeniyle yapılması gereken askerî eylemlerin ve insancıl gereklerin birbirine uyması açısından faydalıdır. Savaş hukuku ile savaşın sebep olduğu vahşeti en az seviyeye indirmek amaçlanır.
Savaş hukukunun gerekliliği ise insanlık tarihinin savaşlarla dolu olması açısından önemlidir. Yapılan bir araştırmada insanlık tarihi boyunca 14.531 savaş olmuş. Bu da 185 kuşaktan 10 tanesinin savaşı tanıdığı anlamına gelir. Ayrıca her yıl ortalama en az 2 savaşın olması da savaş hukukun önemini ortaya çıkarır.
Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin kuruluşu
Uluslararası Ceza Mahkemesi Binası
1 Temmuz 2002’de kurulan ve 11 Mart 2003’te çalışmaya başlayan Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin merkezi Hollanda’nın Lahey kentindedir. Birleşmiş Milletler’in önderliğinde Roma’daki konferans ile başlayan ilk çalışmalardaki Roma Statüsü, 7 ret ve 21 çekimser oy alsa da 120 kabul oyuyla kabul edildi.
Mahkemenin nasıl çalışacağını ve devletlerin mahkeme ile iş birliği için yapması gerekenleri tanımlayan Roma Statüsü, 15 Nisan 2015 tarihinde 139 devlet tarafından imzalandı ve 123 devlet tarafından da onaylandı.
İsrail, Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne dâhil değil.
- Yeşil: Taraf ülkeler
- Sarı: İmzalayan ancak onaylamayan ülkeler
- Mor: Daha sonra üyeliğini geri çeken taraf devlet
- Turuncu: Daha sonra imzasını geri çeken imzacı ülke
- Kırmızı: Taraf ve imzacı olmayan ülke
ABD, Çin, Rusya, Hindistan ve Mısır başta olmak üzere bazı ülkeler UCM’ye dahil değil. Bunların arasında İsrail de yer alıyor. İsrail yaptığı açıklamada UCM’nin Filistin’de işlenen savaş suçlarıyla ilgili başlatacağı soruşturmada iş birliği yapmayacağını söyledi. Yapılan açıklamada ayrıca “İsrail’in savaş suçları işlediği iddiasını tamamen reddeden” mektup gönderecekleri de yer alıyor.
Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin kuruluşundan sonra görülen savaş suçları
Uluslararası Ceza Mahkemesi Hâkimleri
Uluslararası Ceza Mahkemesi kapsamında devletler değil sadece bireyler yargılanabilir. Bu yüzden de vakalar arasında sadece kişiler bulunur. Ancak Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından “soruşturmalar” bölümünde devletlerin ismini ve olaya ilişkin detayları görmek mümkün.
Mahkemeye taşınan bazı davalar:
Filistin soruşturması devam ediyor.
1 Ocak 2015 tarihinde Filistin tarafından “işgal altındaki Filistin topraklarında” işlendiği suçlar konusunda UCM’nin yargı yetkisini kabul eden beyanda bulunuldu. Mahkeme, mevcut duruma ilişkin ön inceleme başlattı. 2019’un sonlarına doğru savcılıktan davanın açılmasını karşılayan durumların tespit edildiği duyuruldu. Ancak bölgesel kapsamın açıklığa kavuşturulması için 22 Ocak 2020’de, paydaşların görüş ve iddialarını dinlemek için emir yayımlandı. Şu anda UCM’nin açıkladığı herhangi bir dava detayı veya şüpheli sunulmuyor.
Afganistan soruşturmasına 699 mağdur katıldı.
1 Mayıs 2003’ten beri Afganistan’da işlendiği iddia edilen savaş ve insanlığa karşı suçlar, 5 Mart 2020’de UCM yargı yetkisine girdi. Mahkemenin ön yargılamasına ise toplamda 699 “mağdur” kişi katıldı.
Gürcistan soruşturmasında ise birden fazla savaş suçu unsuru bulunuyor.
1 Temmuz ve 10 Ekim 2008 tarihleri arasındaki uluslararası silahlı çatışmada işlendiği iddia edilen savaş suçları UCM’nin soruşturmalar kısmındaki bir başka dava. Bu davada; kasten öldürme, sivil halka karşı saldırılar, barışı koruma görevlilerine kasten saldırılar ile mallara zarar verme ve yağma suçları savaş suçları kapsamında değerlendiriliyor. Gürcistan soruşturmasında, 3 kişi şüpheli olarak gösteriliyor. Bunlar; Mihail Mayramoviç Mindzaev, Gamlet Guçmazov, David Georgievich Sanakoev.
Ukrayna soruşturmasında, Rusya Federasyonu Başkanı Vladimir Vladimirovich Putin için tutuklama emri çıkarıldı.
Ukrayna’da işlenen savaş suçlarına karşın 2 Mart 2022’de UCM’de soruşturmaların açılması, oldukça ses getiren olaylardan biri oldu. Ukrayna’nın Roma Statüsü’ne taraf devlet olmaması, kendi topraklarında meydana gelen statü kapsamındaki suçların mahkeme yargı yetkisinde olmasından imtiyaz kullanması ve 43 devletin UCM’ye bu durumu iletmesi ile yargı yetkisini doğurdu.
Gündem olan bir diğer konu ise mahkeme tarafından Rusya Federasyonu Başkanı Vladimir Vladimirovich Putin ve Çocuk Haklarından Sorumlu Komisyon Üyesi Maria Alekseyevna Lvova-Belova’ya Ukraynalı çocukları Rusya’ya kaçırmak suçundan tutuklama emri çıkarılmasıydı.
Ancak Birleşmiş Milletler’in 1973 yılında aldığı kararla Putin’in mutlak dokunulmazlığı olması, Kremlin’in UCM’nin kuruluş bildirgesini imzalamaması yakalama kararını sembolik hâle çeviriyor. Ayrıca Putin’in mahkemeye üye 123 ülkeden birine adım atması hâlinde tutuklanması da öngörülüyor ancak bunu yapmayacak olması da sembolik kararı destekliyor.
Bunların yanı sıra UCM’nin soykırım, savaş suçları, insanlığa karşı suçlar ve saldırı suçlarından yargıladığı diğer soruşturmalar:
- Uganda
- Kongo Demokratik Cumhuriyeti
- Darfur, Sudan
- Orta Afrika Cumhuriyeti
- Kenya
- Libya
- Fildişi Sahili
- Mali
- Burundi
- Bangladeş
- Filipinler Cumhuriyeti
- Venezuela
Son yaşanılan olayların UCM’ye taşınıp taşınmayacağını bilemeyiz ama sivillerin zarar görüp hem de hastanede can vermesi içler acısı bir savaş ortaya çıkarıyor. Umarım en kısa zamanda hem taraf ülkeler hem de tüm dünya için barış sağlanmış olur.