Kösedağ Savaşı Nerede Yapıldı, Önemi ve Sonuçları Nelerdir?

13. yüzyılda Anadolu Selçuklu Devleti ile Moğol İmparatorluğu arasında Anadolu topraklarında yaşanmış olan Kösedağ Savaşı kısa sürmüş olmasına rağmen etkileri uzun yıllar kendini göstermiştir. Gelin Kösedağ Savaşı nerede yapıldı, önemi ve sonuçları nelerdir tüm detaylarıyla görelim.

Henüz Osmanlı Devleti’nin Anadolu ve Rumeli bölgelerine hakim olmadığı dönemde özellikle doğuda büyük bir karmaşa hakimdi. Moğol İmparatorluğu en hızlı zamanlarından birini yaşıyor ve Anadolu’nun kalbine doğru ilerliyordu. En sonunda beklenen oldu ve Anadolu Selçuklu Devleti ile Moğollar Kösedağ Savaşı’nda karşı karşıya gelerek etkileri uzun süren bir muharebe gerçekleştirdiler.

Kösedağ Savaşı’nda Türkler basit bir yenilgi aldıktan sonra Anadolu’da Moğol ilerlemesi hız kazandı. Böyle basit bir mağlubiyet olmasının nedeni, Selçuklu tarafındaki tecrübesiz devlet adamlarıydı. İlk karşılaştıkları duvarı kolayca yıkan Moğolların Anadolu topraklarından temizlenmesi uzun yıllar alacaktı. Gelin Kösedağ Savaşı’nın öncesine, savaşta yaşananlara, sonuçlarına ve önemine biraz daha yakından bakalım.

Moğollar aslında uzun yıllar İslam devletlerinden uzak durmuşlardı:

cengiz han

13. yüzyılın ilk yıllarında, Harzemşah hükümdarı Alâeddin Muhammed döneminde uzun zaman İslam devletlerine saldırmayan Moğollar strateji değiştirmiş ve Semerkant, Buhara, Otrar bölgelerini alarak Harzemşah devletinin sonunu hazırlamışlardı. Cengiz Han’ın ölümü sonrası oğlu Ögeday başa geçmiş ve babasının ilk adımı attığı yolda ilerlemeye devam etmişti.

Bu dönemde Selçuklularla yaşanan Yassıçemen Muharebesi sonrası Harzemşahlar iyice güçten düşmüştü. Alâeddin Muhammed’in oğlu Celaleddin Harzemşah ne kadar dirense bile diğer yandan hızla artan Moğol istilasından kurtulamamıştı. En sonunda olan oldu ve Moğollar iyice Anadolu’ya yaklaşarak Anadolu Selçuklu Devleti ile ortak sınıra sahip oldular. 

Selçuklular için çok zor zamanlardı:

selçuklu

Anadolu Selçuklu Devleti eski gücünde değildi, bu nedenle Moğollar durmak bilmiyordu. Ahlat, Diyarbakır, Malatya, Harput ve Silvan gibi Selçuklu şehirleri yağmalanmış ama I. Alaeddin Keykubad bu saldırılara bir yanıt verememişti. Hatta bu dönemde Gürcü Krallığı ile yaşanan savaşta bile barış istemek zorunda kalmıştı.

I. Alaeddin Keykubad tahta yeni geçmişti ve devlet yönetimi liyakatsiz bürokratların elindeydi. Bu nedenle devletin en iyi dönemi olmasına rağmen yönetim ve sultan arasında yaşanan uyumsuzluklar sayısız seferin başarısız olmasına neden olmuştu. Derken 1237 yılında tahta daha 16 yaşında olan II. Gıyaseddin Keyhüsrev çıktı ve işler iyice bozuldu.

II. Gıyaseddin Keyhüsrev devlet işlerine ilgi duymayan bir sultan olduğu için işleri Sadeddin Köpek yürütüyordu. 1240 yılında gerçekleşen Babai Ayaklanması zar zor bastırılmış ve Selçuklu askerleri iyice canından bezmişti. Moğol istilası ise artık gerçek bir tehdit haline gelmişti.

Moğolların Erzurum’u yağmalaması ile ipler koptu:

moğollar

Moğollar sık sık Selçuklu şehirlerine saldırıp yağma yapıyorlardı ama bunlar çok da büyük yankı uyandırmıyordu. Derken Erzurum’a girdiler. Bütün şehir yıkıldı, yakıldı, yağmalandı. Anlatılanlara göre şehrin etrafında ceset yığınları oluştu. Bunun üzerine II. Gıyaseddin Keyhüsrev bir toplantı yaparak savaş kararı aldı.

Savaş için İznik İmparatorluğu’na, Kilikya Ermeni Krallığı’na, Artuklulara ve Eyyubilere elçiler gönderilecek ve destek istenecekti. Selçukluya bağlı tüm bölgelerden para ve asker desteği alınacaktı. Tüm bunların yanı sıra paralı askerler kullanılacaktı. Fakat Selçuklu artık aynı gücünde değildi ve istenilen destek gelecek miydi bilinmez.

En sonunda Kösedağ Savaşı başladı:

moğollar

Aslında Moğolların Sivas’ta karşılanması planlanmıştı ancak bazı devlet adamları Kösedağ bölgesinin daha uygun olduğunu söylediler. Yanlış bir karardı. Bazı kaynaklara göre 1243 yılının 1 Temmuz, bazı kaynaklara göre ise 3 Temmuz günü iki ordunun öncü kuvvetleri karşı karşıya geldi. Moğol ordusunun 120 bin, öncülerinin 40 bin kişi; Selçuklu ordusunun 70 bin, öncülerinin 10 bin kişi olduğu söylenir ama kaynaklarda pek çok farklı rakamdan da bahsediliyor.

Moğol öncüleri o kadar şiddetli bir saldırı yaptılar ki birkaç saat içinde Selçuklu öncüleri yok oldu. II. Gıyaseddin Keyhüsrev bunun üzerine dehşete düştü ve ordusu ile birlikte Tokat’a kaçtı. Moğollar ise bu işin içinde bir iş var diyerek iki gün beklediler. Yeniden ilerledikleri zaman karşılarında bomboş bir ordugah buldular ve geride bırakılmış ganimetleri elleriyle koymuş gibi ele geçirdiler.

Kösedağ Savaşı sonrası Anadolu, Moğollar için yağma cennetine dönüştü: 

moğollar

Moğol ordusu boş ordugaha girdiği zaman söylenene göre 300 deve yükü ağırlığında altın, 3 bin katır yükü ağırlığında değerli eşya, 40 araba ağırlığında zırh ve büyük miktarda erzak ele geçirdi. Tabi hemen önce Sivas’ı, sonra da Kayseri’yi ele geçirdiler. II. Gıyaseddin Keyhüsrev ise bu durumdan o kadar korkmuştu ki Tokat’ta bile rahat etmemiş ve Ege bölgesine kadar geri çekilmişti.

Moğolların bu kadar hızlı ilerlemesi çok şaşırtıcı çünkü Sivas o zaman 100 binden fazla nüfusa sahipti ama hemen teslim oldu. Kayserililer dirense bile yağmadan kaçamadılar. Erzincan halkı ise haraç teklifini reddedince mancınıklarla yıkılıp yakıldı ve yağmalandı. Moğol ordusu artık yağmalanacak bir şey kalmayınca yeniden Azerbaycan bölgesine döndü.

Kösedağ Savaşı sonucunda Selçuklu artık Moğol hakimiyeti altına girmişti: 

Kösedağ Savaşı’nın sonuçları arasında en dikkat çeken artık Anadolu Selçuklu Devleti’nin Moğol buyruğu altına girmiş olmasıdır. Anadolu Selçuklu Veziri Mühezzibüddin Ali ile Baycu Noyan arasında Mugan Ovası’nda bir barış antlaşması imzalanmış ve buna göre Selçuklu Moğollara her yıl 3.6 milyon dirhem, 10 bin koyun, bin sığır ve bin deve vermeyi kabul etmiştir. Yani Kösedağ Savaşı Anadolu Selçuklu Devleti için gerçek bir başarısızlık olmuştur. Daha ilginç olan ise Mühezzibüddin Ali’nin sanki bir kahraman gibi karşılanmasıdır. 

Maddeler halinde Kösedağ Savaşı’nın sonuçlarına da bir bakalım:

  • Anadolu Selçuklu Devleti, Moğol İmparatorluğu’na yıllık vergi ödemeye başladı.
  • Anadolu Selçuklu Devleti yıkılma sürecine girdi.
  • Anadolu, Moğolların hakimiyeti altına girdi. 
  • Anadolu’da yeni isyanların fitili ateşlendi.
  • Moğol yağmaları nedeniyle genel düzen bozuldu. 
  • Anadolu’da Türk birliği bozulduğu için yeni beylikler kurulmaya başladı. 
  • Asya’da Moğollardan kaçan Türkmenlerin Anadolu’ya gelişi hızlandı.

İyi ama Kösedağ Savaşı’nın önemi nedir?

moğollar

Anadolu Selçuklu Devleti, Türklerin Anadolu’ya girmesinden hemen sonra kurulmuş ve aslında Türk budununun artık Anadolu topraklarında var olduğunu yedi cihana duyurmuştur. Yüzyıllar içinde iyice güçlenen devletin yıkılma sürecini başlatan ise Kösedağ Savaşı olmuştur. Üstelik bu yenilginin bu kadar basit olması, devletin itibarını da yerle bir etmiştir.

1308 yılında yıkılan Anadolu Selçuklu Devleti’nin dağılma dönemi Kösedağ Savaşı ile başlamıştır. Moğol saldırıları hiç durmadan devam ederken artık gücü kalmayan devlette de sayısız isyan baş göstermiştir. Diğer açıdan baktığımızda ise Anadolu Selçuklu Devleti’nin yıkılması ile birlikte Anadolu topraklarında bir Moğol hakimiyeti başlamıştır. 

13. yüzyılda Anadolu Selçuklu Devleti ile Moğollar arasında yaşanan Kösedağ Savaşı önemi ve sonuçlarından bahsederek kısaca bilmeniz gereken önemli detayları anlattık. Böylesine büyük bir devletin sonunun böyle gelmiş olması ne kadar da acı. 

Benzer içeriklere buradan göz atabilirsiniz: 

Türk Tarihini Yakından Etkileyen ve Selçuklu Devleti’nin Resmen Kurulmasına Yol Açan Dandanakan Savaşı’nın Hikayesi ve Önemi

Avrupa’nın Anadolu Toprakları İçin İlk Defa ‘Türkiye’ İsmini Kullandığı Miryokefalon Savaşı’nın Filmleri Aratmayan Hikayesi

Başa dön tuşu