Herkesin hayatta matematiğe bakışı farklıdır ama Srinivasa Ramanujan gibi bir dahi için matematik hayatın ta kendisidir. Maalesef yaşadığı dönem yazdığı formüllerin önemi bir türlü anlaşılamayan matematikçi Srinivasa Ramanujan öldükten sonra aslında çağının ne kadar ötesinde olduğu ortaya çıktı ve hayatı bir filme konu oldu.
Eminiz özellikle lise döneminde sıkıcı bir matematik dersini dinlerken ‘Hocam bunlar gerçek hayatta ne işimize yarayacak?’ diye sormuşsunuzdur. Evet bu dersler çoğu zaman sıradan insanların işine yaramaz ama bugün biliyoruz ki matematik aslında pek çok bilimin temelidir. Srinivasa Ramanujan gibi bir matematik dahisi için ise bunların hiçbirinin önemi yoktur çünkü ona göre matematik demek, hayat demektir.
Srinivasa Ramanujan ismini ilk kez duymuş olabilirsiniz. Kendisi yaşadığı dönem önemsenmemiş ama yıllar sonra değeri anlaşılmış, hakkında bir film yapıldıktan sonra ise herkesin ilgisini çekmiş bir matematik dahisidir. Maalesef acılarla dolu bir ömür yaşamış olan Srinivasa Ramanujan’In hayatına yakından bakalım ve sıra dışı zihninden çıkıp günümüzü aydınlatan formüllerini görelim.
Srinivasa Ramanujan kimdir? Soylu ama fakir bir ailenin içe kapanık oğlu:
Srinivasa Ramanujan, Hindistan’ın güneyinde yer alan Madras şehrinde 22 Aralık 1887 tarihinde dünyaya geldi. Ailesi, Hindistan’daki kast sisteminin en üst tabakası olan Brahmanlara mensuptu. Fakat hiyerarşik olarak üstün olmaları, zengin oldukları anlamına gelmiyordu.
Srinivasa, yokluklar içinde yaşıyor olmasına rağmen matematiğe inanılmaz bir merakı vardı ama dini sebeplerden ötürü biyoloji dersine girmediği ve diğer derslere de matematik merakı yüzünden pek sıcak bakmadığı için iyi bir öğrenci değildi. İlginç olan, henüz 11 yaşında bir çocukken lisans düzeyinde matematik bilgisine sahip olmasıydı. 15 yaşındayken benzersiz denklem çözümleri ürettiği söylenir.
Bir kitapla tanıştı, bütün hayatı değişti:
Srinivasa Ramanujan maalesef pek çok dahi gibi sosyal yönü zayıf bir insandı. 1903 yılında karşılaştığı Synopsis of Elementary Results in Pure and Applied Mathematics adlı kitap ise onun sosyal yönünü tamamen ortadan kaldırdı. İspatları olmadan yalnızca formül ve denklemlerin olduğu bu kitabı alan Srinivasa, tam iki yıl boyunca evden çıkmadan bu kitap üzerine çalıştı.
Bu kitabın onun hayatını değiştirdiğini kesin olarak söyleyebiliriz çünkü Srinivasa Ramanujan’ın daha sonra geliştireceği hiçbir formülde ispat yoktur. Kuramsal matematik ile ilk kez bu kitapta tanıştığı ve ispatsızlığı üzerinden değerlendirmeyi sevdiği için kendi denklem ve formüllerinde de benzer bir sistem uyguladığı düşünülür.
Zorla evlendirilse de içindeki matematik ateşi sönmek bilmedi:
1909 yılına geldiğimizde Srinivasa Ramanujan işsiz güçsüz bir adam olarak göze batmaya başlamıştı. Hint geleneklerine göre annesi ona bir kız buldu ve hiç istememesine rağmen evlendiler. Tabii artık geçindirmek zorunda olduğu bir evi ve karısı olduğu için kafasını formüllerden kaldırması gerekti.
Genel olarak aklını pek yormayacağı küçük işler bulan Srinivasa Ramanujan, 1913 yılında Madras Üniversitesi’ne bir araştırma görevlisi olarak girmeyi başardı. İşte bu noktada sonra işler epey hızlı ilerledi. Srinivasa hiç durmaksızın yeni formüller ve denklemler geliştiriyordu, aynı zamanda da dünyanın dört bir yanındaki matematikçilere bu formüllere göndererek bilim dünyasına tanıtmaya uğraşıyordu.
Srinivasa Ramanujan en sonunda İngiliz matematikçi Hardy tarafından fark edildi:
Srinivasa Ramanujan her yere ama her yere mektup gönderiyordu. Maalesef formüllerinin bir sorunu vardı; çağının çok ilerisinde olduğu ve ispatları olmadığı için neredeyse hiç kimse tarafından anlaşılmıyordu. Mektuplarına bırakın olumluyu, olumsuz bile yanıt alamayan Srinivasa en sonunda fark edildi.
Orders of Infinity isimli kitabı ile adını duyurmuş olan ünlü İngiliz matematikçi Godfrey Hardy, Srinivasa Ramanujan’ın mektuplarından birini aldığında bunun zırva olduğunu düşündü. Fakat başka bir matematikçi olan ortağı John Edensor Littlewood ile birlikte bu mektupta gelen formülleri inceledikleri zaman bu adamın olsa olsa bir dahi olacağını düşünüp İngiltere’ye davet ettiler.
Yazdığı formüller İngiltere’de değer görüyor ama hala tam olarak anlaşılmıyordu:
Brahmanlar kültürel olarak suyu aşıp da başka ülkeye gidemeyeceği için annesini zar zor ikna ederek en sonunda 1914 yılında Londra’ya giden Srinivasa Ramanujan, Cambridge Üniversitesi’nde öğrenci oldu. 1916 yılında doktora derecesi aldı. Cambridge Philosophical Society, Royal Society of London gibi derneklerin de üyesi olan Srinivasa Ramanujan en sonunda Cambridge Üniversitesi Trinity College’de öğretim üyesi oldu.
Srinivasa Ramanujan’nın matematik dehası burada açık bir şekilde görülüyordu ancak birlikte çalıştığı Hardy bile onun formüllerini tam olarak anlamıyordu. Ayrıştırma sayısı adını verdikleri bir yöntem dikkat çekiciydi. Fakat bu sırada Srinivasa’nın psikolojisi hiç de iyi durumda değildi.
Zaten sosyal açıdan başarısız bir insan olan Srinivasa Ramanujan, başka bir ülkede olmanın da verdiği zorluklara dayanamayarak bir gün kendini metronun önüne attı. Neyse ki son anda kurtarıldı. Eve giderken 1729 numaralı bir taksiye bindi. Ortağı Hardy’nin bile anlamayacağı bir şekilde Srinivasa, 1729 sayısının iki farklı biçimde, iki farklı sayı küpünün toplamının en küçük sayısı olduğunu keşfetti. Zihni bambaşka çalışıyordu.
Srinivasa Ramanujan’ın hayatı maalesef erken bir yaşta sona erdi:
Srinivasa Ramanujan gurbete fazla dayanamayarak en sonunda Hindistan’a döndü. Burada verem olduğu ortaya çıkınca bir süre hastanede kaldı ve 26 Nisan 1920 tarihinde henüz 32 yaşındayken hayatını kaybetti. Srinivasa Ramanujan’ın doğum tarihi olan 22 Aralık her yıl Hindistan’da Ulusal Matematik Günü olarak kutlanmaktadır.
Günümüz bilimini aydınlatan Srinivasa Ramanujan’ın formüllerinin olduğu defter yıllar sonra bulundu:
Srinivasa Ramanujan öldüğü zaman geriye pek çok farklı not ve defter bırakmıştı. Bunlardan biri 351 sayfalıktı ve organize bölümlere sahipti. İkincisi 256 sayfalıktı, 21 bölümü vardı ama 100 düzensiz sayfadan oluşuyordu. Üçüncüsünde ise 33 düzensiz sayfa vardı. O dönem pek çok matematikçi bu defterler hakkında makaleler yazdı.
Dahi matematikçinin asıl sırrı ise 1976 yılında ortaya çıktı. Srinivasa Ramanujan tarafından kaleme alınmış 87 sayfalık defter tamamen düzensiz şekildeydi. Bilim dünyasında kayıp defter olarak anılan bu defterdeki formüllerin bazıları kara delik davranışları için kullanılıyor. Yani şunu kesin bir şekilde söyleyebiliriz ki Srinivasa Ramanujan, matematik formülleri ile belki bugün bile henüz keşfedemediğimiz evrene dair gerçekleri anlatmış olabilir.
Srinivasa Ramanujan’ın hayatını anlatan film: The Man Who Knew Infinity
- Yıl: 2015
- Tür: Biyografi, Dram
- Yönetmen: Matt Brown
- Oyuncular: Dev Patel, Jeremy Irons, Toby Jones
- IMDb: 7.2
Robert Kanigel tarafından kaleme alınan aynı isimli romandan sinemaya uyarlanan The Man Who Knew Infinity filminde dahi matematikçinin hayatını izliyoruz. Srinivasa Ramanujan’ın İngiltere’ye gelmesi ile başlayan film, onun matematik dehasının yanı sıra farklı bir kültürde var olma mücadelesini de anlatan duygusal bir yapım.
Matematik dünyasının en büyük dahilerinden bir tanesi olan Srinivasa Ramanujan’ın hayatından bahsederek matematik dünyasına yaptığı katkılardan bazılarını anlattık. Kuramsal olarak da olsa evrenin sırrını çözen bir dahinin aramızdan bu kadar erken ayrılması ne üzücü.