Uçağa binmek, çoğumuzun hayatında bir arabaya binmek kadar sıradan olmadığı için bazı endişelerimiz olabiliyor. Uçağın düşmesi, türbülansa girmesi, başka bir uçakla çarpışması… Sahiden, nasıl oluyor da uçaklar, başka uçaklarla çarpışmıyor?
Uçuşumuzun güvenliğinden endişe etsek de koordinasyon ve güvenlik planlamaları aslında bizim görmediğimiz bir buz dağını içerir. Bu yüzden kabin memurları ve pilotlar, meraklı ve endişeli olan bizlerden sık sık sorulara maruz kalır.
Bu sorulardan biri de uçağın başka bir uçakla çarpışma ihtimali ya da böyle bir şeyin olmaması için neler yapıldığı. Cevabı ise TCAS sistemi. Gelin, bu sistemin nasıl çalıştığına beraber bakalım.
Yeni teknolojiler gelişti fakat biz ilk olarak “demode” ama hâlâ kullanılan yönteme göz atalım: Kuzey-Güney kuralı.
Yarım daire kuralı da denilen bu yöntemde, uçakların yönlerine bağlı olarak hangi yükseklikte uçması gerektiği belirleniyor. Bu da birbirine doğru uçan uçakların aralarında en az 305 metre dikey uzaklık olacak şekilde çapraz geçiş yapmalarını sağlıyor.
Kısacası gökyüzü, uçaklar için belirli bölümlere ayrılıyor ve pilotlar da uçuştan önce bu veriyi kullanarak diğer uçaklarla aralarına mesafe koyuyor.
Elbette uçaklar, hava trafik kontrol sistemleriyle ve yeni teknolojilerle dolular.
Teknolojilerden en bilindik olanı ise “TCAS/ACAS Traffic Alert and Collision Avoidance System/Trafik Uyarı ve Çarpışma Önleyici Sistem)”. Bu otomatik sistem, tamamen uçak çarpışmalarının önüne geçmek için tasarlandı ve birçok faktörü içinde barındırıyor.
Sistemin temel teknolojilerinden biri, radar ve transponder.
Uçaklar, transponder (bir sinyal aldıktan sonra yanıt olarak farklı bir sinyal yayan bir cihaz) ve radar sistemleri sayesinde hava trafik kontrol ekibiyle iletişim içinde oluyorlar. Transponder, uçağın tanımlama kodunu yayınlayıp diğer uçaklar tarafından algılanmasını sağlarken radar, uçakların konumunu izleyerek trafik kontrolörlerine ulaştırıyor.
Ayrıca TCAS sayesinde uçaklar, birbiri arasında iletişim kurulabiliyor. Böylece pilotlar, diğer uçakların yerleri ve yüksekliklerini rahatlıkla öğreniyor.
Sistem, tehlikeli bir durumda hemen alarma geçiyor.
Eğer seyir hâlindeyken potansiyel bir tehlike yaklaşıyorsa, yani çarpışma riski varsa sistem bunu anlayabiliyor. İki ya da daha fazla uçak, çarpışma tehlikesi içine girdiğinde TCAS, otomatik olarak komutlar ve uyarılar üretmeye başlıyor.
Ayrıca sistem, uçağın yükselmesi veya alçalması gerektiğine dair komutları da barındırıyor ve bu komutları uygulamakla yükümlü pilotlar, uçağın yüksekliğini değiştirerek çarpışma ihtimali önlüyor.
Kısacası uçakların birbiriyle çarpışma ihtimali, rutin işlemler yapılan bir seyirde neredeyse imkânsız.
Yeni teknolojiler sayesinde uçaktaki güvenlik endişemizin minimuma inmesi sağlanıyor. Evet, kalkıştan önce anlatılan bir dizi acil durumda yapılacak işlemlerle ilgili sunum sizi geriyor olabilir fakat aslında bu, her gün binmeye alışık olmadığımız bir araç olduğundan veya uçağa ilk kez binecek insanlar olabileceğinden her seferinde baştan sona anlatılmak zorunda.
Bir uçak kazasında ölme ihtimaliniz 11 milyonda 1 iken araba kazasında ölme ihtimaliniz 120’de 1! Bu yüzden, pilotunuza ve uçaktaki sisteme güvenip gökyüzünde süzülmenin keyfini çıkarın!