Sihirbazlık gösterisi dendiğinde aklımıza ilk gelen şovlardan biri olan bir kadını ortadan ikiye bölme numarasının nasıl yapıldığı hepimiz için kafa karıştırıcı olmuştur.
Sihirbazlık gösterilerinin vazgeçilmezi diyebileceğimiz “bir kadını ortadan ikiye bölme numarası”nın nasıl yapıldığıyla ilgili yöntemler yıllar geçtikçe çeşitlense de sıkça kullanılan birkaç yöntem bulunuyor.
Geçmişi bir asır önceye dayanan ve görenleri dehşete düşüren bu numaranın nasıl yapıldığına dair yöntemleri incelemeden önce tarihine kısaca bir göz atalım.
Bir kadını ortadan ikiye bölme numarasının geçmişi pek de masum değil.
Ortadan ikiye bölme numarası ilk kez 17 Ocak 1921 tarihinde Londra’nın kuzeyindeki Finsbury Park Empire’da Percy Thomas Tibbles tarafından sergilendi. Gösteri oldukça ilgi çekti çünkü o dönemlerde kadınlar oy hakkı kazanmak için mücadele ediyordu.
Oy hakkı mücadelelerini kazanmalarından kısa süre sonra bir kadını ortadan ikiye bölme numarasını sergileyen Tibbles, hakları için savaşan kadınların önde gelen isimlerinden Sylvia Pankhurst’u kurbanı olmaya bile davet etti ancak Pankhrust tabii ki bu teklifi geri çevirdi.
Percy Thomas Tibbles’tan aylar sonra Horace Goldin tarafından taklit edilen bu gösteride erkek kurban kullanılınca pek ilgi çekmedi ve tekrar kadınlar kullanılmaya devam etti. Zamanla numarayı yapanlar arttı ve yöntemler çeşitlenmeye başladı.
Kutunun içerisinde biri daha varmış!
Horace Goldin 1921 yılında başka sihirbazların onu kopyalamasından korkarak hemen bir patent başvurusunda bulundu ve böylece numarasının sırrını açıklamak zorunda kaldı. Patentlerin içerdiği sistemlerden ilki ise şu şekilde:
Hiç görünmeyen bir asistan, kutunun yarısında gizlenir. Kesildiği varsayılan asistan ise kutunun diğer yarısına girer. Görünür olan asistan, kutuya girdiğinde gizli olan asistan ise ayaklarını dışarı çıkarır ve bu ayaklar sanki diğer asistanın ayaklarıymış gibi görünür. Kısacası testere iki kadının ortasından geçer ve kimseye değmez.
Peki tek asistanla nasıl oluyor bu iş?
Diğer bir sık kullanılan hilede ise asistan tek başınadır. Kutuya girdiği anda aşağıda bacaklarını sokabileceği gizli bir bölme açılır veya iki asistanla yapılan numaradaki gibi bacaklarını tek kutuda kendine doğru katlar.
Kutunun diğer ucundan çıkan ayaklar ise gerçek ayak hareketleri sergileyen ayakkabılı birer mekanizmadır. Bu yüzden asistanın mutlaka ayakkabılı olması gerekir.
Zamanla birçok yeni yöntem gelişti.
Numaranın üzerinden geçen 100 yılın içerisinde sihirbazların, teknisyenlerin ve mühendislerin çalışmalarıyla çokça yeni hile ve araç gelişti. Sihirbazların bazıları numaralarının sırlarını tamamen gizli tutsa da birçoğunun nasıl olduğunu öğrenmek mümkün.
Günümüzde ayna ve benzeri mekanizmaların kullanılmasıyla çeşitlenen ortadan ikiye bölme numarasının çok da bir olayının olmadığını gördüğümüze göre artık karşımıza çıktığında ağzımız açık bir şekilde izleyemeyeceğiz diyebilir miyiz?