2024 Olimpiyatları birçok sporcu için hayatlarının dönüm noktası oldu. Ancak, içlerinden biri var ki onun hikâyesi sadece spor dünyasının değil, tüm dünyanın kalbine dokundu. Bu içerikte Suni Lee’nin azim ve kararlılıkla dolu başarı hikâyesinden bahsedeceğiz.
Sunisa “Suni” Lee, Amerika’yı temsil eden Hmong kökenli bir jimnastikçi.
2003 doğumlu olan Suni’nin, genç yaşlarda jimnastik sporuna başlamasının ardından yeteneği kısa sürede keşfedildi ve yıllar içinde kendini sporunda geliştiren Suni Lee 2020 Tokyo Olimpiyatları’nda altın madalya kazanarak büyük bir başarıya imza attı.
Bu başarısı, onu dünya çapında tanınan bir sporcu hâline getirdi ancak 2024 Olimpiyatları’na uzanan yolunda ciddi bir hastalıkla mücadele etmek zorunda kalacaktı.
2022 yılının sonlarına doğru hastalıkla boğuşacağı o tatsız süreç belirtilerini göstermeye başlamıştı.
Suni Lee antrenman sırasında sürekli yorgunluk ve halsizlik hissetmeye başlamış, ilk olarak bunun üzerinde durmayarak bu durumu yoğun antrenman temposuna bağlamıştı.
Ancak durumu zamanla daha da kötüleşti. Doktorlar, detaylı tetkiklerin ardından onun nadir görülen bir otoimmün hastalığa yakalandığını belirlediler.
Öyle ki, Suni Lee’ye bir değil tam iki tane böbrek hastalığı teşhisi konuldu.
Bu hastalık, Suni’nin bağışıklık sisteminin kendi vücuduna saldırmasına neden oluyordu ve özellikle kaslarını zayıflatıyordu.
Hastalığın teşhis edilmesinden sonra Suni Lee ve ailesi için zorlu bir süreç başladı.
Suni Lee, verdiği bir röportajda sürecin ne kadar zor olduğunu şu ifadelerle anlatıyor; “Sanırım 18 kilo aldım. Hastalık tüm vücudumu, nasıl göründüğümü ve nasıl hissettiğimi etkiledi. Bacaklarımı en ufak bir şekilde bükemiyordum. Parmaklarımı sıkamıyordum “
Aynı röportajda, Suni’nin şişmeye ek olarak, ateş basması, soğuk algınlığı nöbetleri, baş ağrıları, kramplar, sürekli ağrı, mide bulantısı ve baş dönmesi gibi durumlar da yaşadığı söyleniyor.
Hastalığın teşhis edilmesinden sonra yaklaşık altı ay boyunca, Suni’nin hem fiziksel hem de zihinsel olarak büyük bir savaş verdiği belirtiliyor.
Hastalığa teslim olmamaya kararlı olan Suni’nin her gün fizik tedavi seanslarına katıldığı, bağışıklık sistemini güçlendirmek için özel bir diyet uyguladığı ve meditasyon yaparak zihinsel sağlığını korumaya çalıştığı da biliniyor.
Suni’nin azminin sonundaysa zorlu süreç gitgide yerini Suni’nin sağlığını geri kazanmasına bıraktı.
Doktorlar onun antrenmanlara dönmesi için yeşil ışık yaktığında, Suni bir kez daha jimnastik salonuna döndü.
Ancak bu dönüş, eskisi gibi değildi. Fiziksel olarak daha zayıf ve psikolojik olarak daha kırılgan bir hâldeydi.
Suni Lee geçirdiği hastalığın ardından yılmadı ve daha da zorlu geçecek bir süreci göze aldı.
Hastalığa teslim olmamaya ve jimnastik kariyerinde ilerlemeye kararlıydı.
İlk başta hafif egzersizlerle başlayan antrenmanlar, zamanla daha yoğun ve zorlayıcı hâle geldi.
2023 yılına geldiğinde, Suni Lee eski formuna dönmeye başlamıştı.
Bu dönemde katıldığı ulusal yarışmalarda gösterdiği başarılar, 2024 Olimpiyatları için de umut vericiydi.
2024 yılında Paris’te düzenlenen Olimpiyatlara katılmaya hak kazandı ve burada gösterdiği performans, âdeta onun yeniden doğuşunun bir kanıtıydı.
2024 Olimpiyatları’nda üstün bir performans sergiledi.
Suni Lee, 2024 Olimpiyatları’nda takım arkadaşlarıyla birlikte Amerika Birleşik Devletleri’ni temsil etti.
Öyle ki, takım yarışmalarında gösterdiği üstün performansla, takımının altın madalya kazanmasına büyük katkı sağladı.
Bireysel yarışmalarda da başarı gösteren Suni, iki bronz madalya kazanarak olimpiyatlardan toplam dört madalyayla döndü.
Özetle, onun hikâyesi bizlere hiçbir engelin başarının yolunda duramayacağını ve istenildiğinde her zorluğun üstesinden gelinebileceğini kanıtlar nitelikte.