Teknoloji, Dilimize Nasıl Evrim Geçirtiyor?

Artık hayatımızın bir parçası değil ta kendisi olan teknoloji, elbette her alanı etkilediği gibi dilimizi de etkiliyor. Dil, teknolojiye göre şekilleniyor ve tüm bu süreç olurken neredeyse hiçbirimiz fark etmiyoruz. Bu içerikte, bir dil bilim mezunu olarak öğrendiklerimi aktarınca “Vay be, hiç fark etmemişim!” diyebilirsiniz.

Dil; bir topluma, kültüre, medeniyete, döneme ait ipuçları edinebilmemiz için harika bir kaynak. Sadece bir ülkenin sözcükleri kullanım sıklığına veya yalnızca o topluma ait sözcüklere baktığımızda bile yaşam şekilleriyle ilgili birçok bilgi edinebiliriz. 

Örneğin Antarktika’ya doğru gittiğinizde, çevre ülkelerde “kar yiyen köpek” anlamına karşılık gelen tek bir kelimeyle karşılaşabilirsiniz. Kısacası dil, çok esnek bir yapıya sahip ve biz insanlara göre değişip şekilleniyor. Aynı şekilde, teknolojideki gelişmeler de dilimizi tahmin edebileceğimizden çok daha fazla etkiliyor. Adeta ona “evrim geçirtiyor”.

Yabancı kaynaklara ve yabancı insanlara ulaşmak artık daha kolay.

Günümüzde herhangi bir konuyla ilgili, istediğimiz her dilde kaynağa tek bir tuşla ulaşabiliyoruz. Hatta biz istemesek de karşımıza İngilizce başta olmak üzere yabancı bir dilde pek çok içerik çıkıyor.

Yine benzer şekilde, yabancı bir insanla iletişime geçmemiz için kilometreleri aşıp ülke değiştirmemiz gerekmiyor. Bilgisayar oyunlarında, herhangi bir internet sitesinin yorumlarında, sosyal medya platformlarında farklı diller konuşan insanlara kolayca ulaşabiliyoruz.

Tüm bunlar, bir yandan o maruz kaldığımız dile de eğim göstermemizi sağlıyor. Özellikle o dili kullanım aşamasına da geçtiysek yavaş yavaş beynimiz “2. dil” sinyalleri yakıyor. E bu da demek oluyor ki çift dilli düşünmeye başlıyoruz ve zihnimizde üretilen dil, konuşmamıza da yansıyor.

Birkaç saniyede çeviri yapabiliyoruz.

Bilgisayar programcılarının ve dil bilimcilerin iş birliğiyle geliştirilen çeviri platformları, yalnızca birkaç saniye içinde yüzlerce dil arasında çeviri yapmamıza imkân tanıyor. Teknolojinin getirdiği bu kolaylık, hem okuduğumuzu anlamamızı hem de başkalarıyla konuşmamızı kolaylaştırıyor.

Hâl böyle olunca, yine az önce bahsettiğimiz yere varıyoruz. Dilimize yansıyan yabancı sözcükler, bazen Türkçesini bile unutturabilecek seviyede yerleşebiliyor.  

Konuşma dilindeki “az çaba kuralı”, yazılı dilimize de yansıyor.

Başa dön tuşu