Avrupa Futbol Şampiyonası’nın nefes kesen heyecanı kapıyı çalarken yerel lig maçlarının yayın kalitesi sanki eski televizyon antenleriyle oynanıyor gibi hissettiriyor, değil mi? Bir yanda Avrupa Kupası’nın ultra net görüntüsü, diğer yanda ise yerel liglerin bulanık, donan yayınları…
Aradaki bu farklılık sadece TV ekranlarında değil de sanki iki farklı evrende yaşıyormuşuz gibi bir his uyandırıyor.
Peki, bu nasıl oluyor da yerel liglerin maçları bir anlamda ‘eski film izler gibi’ gelirken Dünya Kupası’nın, Avrupa Şampiyonası’nın maçları sanki stadyumda oturuyormuşsunuz hissi veriyor?
Başta tabii ki teknolojik yetersizlikler…
Avrupa’nın pek çok ligi, yüksek kaliteli kameralar ve son teknoloji yayın ekipmanlarıyla maçları seyircilere sunarken Türkiye Trendyol Süper Lig’in yayınları aynı seviyede olmayabilir.
BeIN Sports gibi ana yayın platformları, Trendyol Süper Lig için teknolojik altyapıya yatırım yapıyor olsalar da bu yatırımlar, Avrupa’nın önde gelen liglerinin standartlarını karşılayacak düzeyde değil.
Yatırımlar, yayın kalitesini önemli ölçüde etkiliyor.
BeIN Sports’un Trendyol Süper Ligi’in yayın haklarını elinde bulundurmak için yaptığı yüksek maliyetli anlaşmalar, doğrudan teknolojiye yapılan yatırımları kısıtlayabilir. 2022-2023 ve 2023-2024 sezonları için yapılan anlaşmalarda, BeIN’in önceki yıllara göre daha düşük bir ödeme yapması, doğal olarak yayın kalitesine de yansıyor.
Ligimizin yayın hakları, Avrupa’nın önde gelen liglerine kıyasla daha düşük bedellerle satılıyor. 2022-2023 sezonunda, Süper Lig’in yayın hakları bedeli sadece 80 milyon dolar olarak belirlendi. Bu sayı, Avrupa liglerinin yayın hakları bedellerinin çok altında. Doğal olarak bu durum, teknolojik gelişmelere ve yayın kalitesine yeterli yatırımın yapılmasını da engelliyor.
Yayın hakları ihalelerinde yaşanan belirsizlikler de yayın kalitesini olumsuz etkiliyor.
Yayın hakları ihaleleri sürecinde yaşanan belirsizlikler, Trendyol Süper Lig’de de kalite sorunlarına neden oluyor. Avrupa liglerinde ise büyük sponsorlar bulunuyor. Bizde ise durum biraz daha kısıtlı.
Türkiye’de internet altyapısı da yeterli değil.
Ülkemizdeki bu sorun, canlı yayınlarda donma, durma ya da düşük kaliteli bir görüntü izlememize neden oluyor.
Türk lirasının değer kaybetmesi, yayıncı kuruluşların maliyetlerini artırıyor ve bu durum, yayın kalitesinin düşmesine zemin hazırlıyor. Özellikle yayın haklarının bir kısmı dolar üzerinden sabitlendiği için kur farkları maliyetleri aynı oranda artırıyor.
İşte Avrupa Şampiyonası ya da Dünya Kupası maçlarını cam gibi izlerken Türkiye Ligi’ni çamur gibi izlememizin küçük (!) ama etkisi büyük sebepleri…