Fitness yaparak vücut kaslarını geliştirenleri duymuşsunuzdur ancak yüz kaslarını geliştirenleri duymamışsınızdır. Son zamanlarda oldukça popülerleşmeye başlayan yüz yogası gibi çeşitli yüz egzersizlerinin yüz kaslarını geliştirdiği söyleniyor. Peki gerçekten bu doğru olabilir mi?
İnsanlar yaşlandıklarında yüzlerinin sarkmaya, kırışmaya başlayacağını düşünerek endişe duyabiliyor. Bu nedenle kilo almamak için formlarını korumak istemelerinde olduğu gibi, yüz kaslarının da aynı dirilikte kalması için egzersize ihtiyaç duyabiliyorlar.
Gittikçe daha da popülerleşeceğine inandığımız yüz egzersizleri, cildin daha canlı ve pürüzsüz kalması için yapılabilecek alternatif kişisel bakım uygulamalarına bir örnektir. Gelin o zaman, bu egzersizlerin amacına birlikte bakalım.
Aslında bu egzersizler, bir nevi yüz masajı gibi.
Bu alanda çalışmalar yapan uzmanlara göre, yüz kaslarına (dudak, burun, alın, şakak bölgelerinin etrafına) masaj yapmak vücudu toksinlerden temizler. Ayrıca kaslardaki gerilimi ve stresi de ortadan kaldırır. Bir de bu durumun, hücre yenilenmesine ve iyileştirilmesine de katkısı olduğu söyleniyor. Üstelik bu uygulama cilt tonunu ve dokusunu da yenileyerek cilt gözeneklerini arındırıyor, tıkanıklıklarını gideriyor ve çatlaklarını azaltıyor.
Yüz egzersizi eğitmenleri; bu uygulamaları yaptığınızda, ilk seanstan sonra yüzünüzün eski haline göre daha fazla inceldiğini ve cilt tonunuzun tazelendiğini görebileceğinizi ifade ediyor. Yüz yogası üzerine çalışmaları olan Elsa Jungman’a göre ise bu egzersizlerin amacı, yüz sağlığı için gereken kan dolaşımının sorunsuz çalışabilmesine yardımcı olmak.
Bu uygulamalar yüz kaslarını güçlendiriyor.
Bu egzersizleri yapan birinin yüzündeki çizgiler zamanla ortadan kalkarak elmacık kemikleri daha belirgin, çenesi ve yüzünün geneli daha sıkı bir formda oluyor. Ayrıca uzmanlar, kişinin yüzünde belirgin bir yara izi varsa bu egzersizlerin, zamanla bu izin silikleşmesine de yardımcı olacağını öne sürüyor. Dermatologlar ise yüz egzersizlerinin hücre yenilenmesi açısından etkili olduğunu düşünüyor.
Hatta bu öyle bir egzersiz ki günün her saati, her an her yerde yapabiliyorsunuz.
Uzmanlar, uçaktayken, otobüs beklerken ve hatta yürürken bile bu egzersizleri yapabileceğinizi söylüyor. Araştırmacılara göre, çoğu insan gün boyu ekran karşısındayken veya herhangi bir iş yapıyorken yüz kaslarını gergin biçimde tutuyor. İşte o nedenle bu egzersizleri zaman ve mekân fark etmeksizin uygulamak, kişinin üzerindeki gerginliğin, yerini gevşemeye bırakmasını sağlıyor.
Bu egzersizlerin işe yaramadığını söyleyen uzmanlar da mevcut. Mesela bu görüşteki doktorlar, bunun nedenini, yapılan egzersizlerin yüz postürünü (yüzün duruşunu, yapısını) küçültüp inceltmesine bağlıyor. Yani doktorlara göre eğer yüzünüz küçülüyorsa bu kaslarınızı geliştirmiyorsunuz anlamına geliyor. Uzmanlar bu durumda kişinin olduğundan daha yaşlı görünebileceğini dahi düşünüyor. Çünkü onlar, yüz kırışıklıklarının çoğunun aşırı kas aktivitesinden oluştuğunu söylüyor. Yani gülme çizgilerinin, kaz ayaklarının (göz çevresinin dışındaki ince çizgiler) ve alın kırışıklıklarının nedeni yüz kaslarımızı çok fazla kullanmamızdan geliyor.
Aslında bu konuyla ilgili yeterince çalışma yapılmaması da uzman görüşlerinin farklılaşmasında etkili olabilir. Konuyla ilgili 2018 yılında yapılmış bir çalışmada, 40-65 yaş arasında bir grup katılımcıdan sekiz hafta boyunca 30 dakika yüz egzersizleri yapmaları isteniyor. Ardından 12 hafta boyunca egzersizleri haftada 3-4 kez yapmaya devam ediyorlar. Hatta 20. haftanın sonunda, kişilerin üst ve alt yanaklarının belirgin biçimde dolgunlaşmaya başladığı tespit ediliyor. Araştırmacılar, çalışmanın başlarında katılımcıların yaş ortalamalarının 50 olduğunu tahmin etmişken, çalışmanın sonunda katılımcılar daha genç göründükleri için tahminlerinin 48 yaşa kadar düşmesi oldukça ilginç değil mi?
Ayrıca yüz egzersizlerine ünlülerin de kayıtsız kalmadığını söylemeden geçmeyelim.
Mesela Natalie Portman, Cristiano Ronaldo, Victoria Beckham gibi isimlerin yüz yogası yaptığı biliniyor. Peki siz bu konuda ne düşünüyorsunuz? Düşüncelerinizi yorumlarda bizimle paylaşabilirsiniz.
Kaynaklar: Healthline, Glamour, Everyday Health, The Kit, Town & Country Magazine, Klarskin