Basit bir mezhep çatışması olarak başlayan ama kısa süre içerisinde tüm Avrupa devletlerinin birbirine girdiği ve milyonlarca kişinin ölümüne neden olmuş yıllarca süren savaşlar, tarihe ’30 Yıl Savaşları’ olarak geçti. Gelin 30 Yıl Savaşları nedir, nasıl sona erdi yakından bakalım ve bugünü bile etkileyen sonuçlarını görelim.
Bugün barış içinde yaşayan kardeş ülkeler gibi görünmelerine rağmen Avrupa devletleri tarih boyunca savaşmış ve sayısız insanın kanı ellerine bulaşmıştır. ’30 Yıl Savaşları’ olarak tarihe geçen bir savaşlar dönemi ise belki de Avrupa tarihînin en kara lekesidir. Büyük savaşların yanı sıra küçük çatışmaların ve büyük bir kıtlığın da yaşandığı 30 Yıl Savaşları boyunca 8 milyondan fazla insan hayatını kaybetti.
Her şey Katolikliklik dışındaki her mezhebi yasaklayan bir kral ile başladı. Ardından yaşanan isyanlar zaten bugün bile aralarındaki barış pamuk ipliğine bağlı olan Avrupa devletlerini bir anda alevlendirdi ve herkes birbirine girdi. En sonunda barış sağlanmış olsa da yaşanan olaylar nedeniyle kıtadaki düzen bir daha eskisi gibi olmadı. Gelin 30 Yıl Savaşları nedir, nasıl sona erdi yakından bakalım ve bugünü bile etkileyen sonuçlarını görelim.
30 Yıl Savaşları nedir? Her şeyi tek bir yasak başlattı:
1618 – 1648 yılları arasında neredeyse 17. yüzyılın ilk yarısı boyunca süren 30 Yıl Savaşları, Avusturya Arşidükü II. Ferdinand’ın Kutsal Roma İmparatorluğu’nun başına geçmesiyle başladı. II. Ferdinand’ın imza attığı ilk karar, imparatorluk sınırların içerisinde bulunan herkesin Katolik olmak zorunda olduğunu duyurmak oldu.
Bu karar, 1555 yılında imzalanan Augsburg Barışı’na aykırıydı çünkü bu anlaşmaya göre genel bir dinî yapı olsa bile herkes bulunduğu devlete göre dilediği dini seçebilirdi. Bu barış antlaşması sonrası Avrupa kıtasında Katolikliğin yanı sıra Protestanlık, Lutheranizm ve Kalvinizm gibi mezhepler ortaya çıkmış ve kendine takipçiler bulmuştu.
1583 – 1588 yılları arasında yaşanan Köln Savaşı ve 1609 yılındaki Julich Veraset Savaşı yüzünden zaten Kutsal Roma İmparatorluğu patlamaya hazır bir bomba gibiydi. Çünkü bu imparatorluk özerk devletlerden oluşuyordu ve II. Ferdinand’ın aldığı bu karar, imparatorluğun temel taşlarını yerinden oynatacak gibiydi.
30 Yıl Savaşları’nın nedeni nedir? İlk isyan Bohemya Krallığı’nda başladı:
II. Ferdinand’ın aldığı bu kararı iletmek için Bohemya Krallığı’na gelen bir elçi Prag Kalesi’nin camından dışarı atılmıştı çünkü Avusturya ve Çek soylularının yönettiği Bohemya Krallığı Protestandı. İsveç ve Danimarka – Norveç Krallıklarının da desteğini alan Bohemyalı soylular isyan ederek 30 Yıl Savaşları’nı resmen başlatmış oldular.
1618 yılındaki isyanla başlayan 30 Yıl Savaşları’nın ilk on yılında Almanya da Protestan Birliği’ne katıldı. II. Ferdinand ise kendi gibi Katolik olan yeğeni İspanya Kralı IV. Phillip ile anlaşmıştı. En kanlı çatışma ise Transilvanya’da yaşandı ve bu savaşa Polonyalılar da katıldı. Daha da ilginci, bu savaşa Osmanlı askerleri de katılmıştı. Kont Dracula efsanesini başlatan olaylar burada yaşanmıştır.
Savaşın ilk yıllarında II. Ferdinand ile birlikte savaşan Katolik Birliği büyük zaferler elde etti. Doğu ve Kuzey Avusturya’daki isyanlar bastırıldı. Danimarka – Norveç Kralı IV. Christian’ın desteği Protestanların elini güçlendirdi. İskoçya’dan gelen askerler ise başarılı bir sonuç alamadılar.
Adolf sahneye çıkıyor:
Yok bu bildiğimiz küçük bıyıklı Adolf değil. İsveç kralı olan II. Gustav Adolf, 1630 yılında büyük bir güçle Protestan Birliğine katıldı ve Katolik Birliğini geri püskürterek kaybedilen toprakları geri kazandı. İsveç Kralının 1632 yılındaki Lutzen Savaşı’nda öldürülmesi ise dengeleri yine değiştirdi.
Bohemyalı bir soylu olan Albrecht von Wallenstein, alınan bölgeleri yağmalama sözü karşılığında II. Ferdinand’ın yanında yer almıştı. 50 bin kişilik bir ordu ile İsveçlilerin üzerine saldırdı. Zaten güçlü krallarını kaybeden İsveçliler, 1635 yılında yapılan bu saldırı sonucunda mağlup oldular.
30 Yıl Savaşları sırasında neler oldu? Fransızlar çok bile beklemişti:
Fransa Krallığı Katolikti ve Bohemya Krallığı etrafında toplanan birlikten memnun değillerdi. Yine de Habsburgların rakibi oldukları için 1635 yılında II. Ferdinand’a karşı savaş katıldılar. Tam iki yıl boyunca uğraşsalar da tek bir galibiyet bile alamadılar. Bu sırada II. Ferdinand ölmüş, yerine oğlu III. Ferdinand gelmişti.
III. Ferdinand, İspanya ile birlikte hareket ediyordu. 1640 yılında Portekizlilerin İspanya’ya isyan etmesi işleri iyice karıştırdı. İspanya güç kaybetmişti. 1642 yılında İsveçliler tekrar sahneye çıktı ve Katolik Birliği’ne bir darbe daha indirdiler. Gariptir, 1643 yılında Danimarka – Norveç Krallığı sefer Katoliklerin tarafında savaşmaya başladı.
1643 yılında Fransız kralı XIII. Louis öldü ve yerine oğlu XIV. Louis geçti. XIV. Louis henüz bir çocuk olduğu için ülkede büyük bir otorite boşluğu vardı. Tüm bunlara rağmen Fransa güçlendi ve 1645 yılında yapılan Herbsthausen Savaşı’nda büyük bir galibiyet aldı. Aynı yıl İsveç, Viyana’ya saldırdı ama almayı başaramadı.
30 Yıl Savaşları nasıl sona erdi? Prag Kalesi’nin ele geçirilmesi sonrası en sonunda barış sağlandı:
1647 yılında Octavio Piccolomini komutasındaki Katolik askerleri İsveç ve Fransa ordusunu geri püskürttü. 1648 yılında İsveçliler, Kutsal Roma İmparatorluğu’nun elinde bulunan Prag Kalesi’ni ele geçirdiler ve yağmaladılar. Bir süre Avusturya toprakları Katoliklerin elinde kaldı.
1648 yılı boyunca büyük savaşlar olmasa da irili ufaklı pek çatışma çok çatışma yaşandı. İspanya, Portekiz ve Hollanda üzerindeki kontrolünü kaybetti. Almanca konuşan Orta Avrupa ülkeleri büyük haklar kazandı ve en sonunda Westphalia Barışı adı verilen bir antlaşma imzalanarak 30 Yıl Savaşları sona erdirildi.
30 Yıl Savaşları’nın sonuçları:
- 8 milyondan fazla insan hayatını kaybetti.
- Katolik Kilisesi’nin siyasi otoritesi azaldı.
- Ulus devletlerin temeli bu dönemde atıldı.
- Avrupa ülkelerinin sabit sınırları çizildi.
- Her devletin kendi kararlarını almasının önü açıldı.
1618 yılındaki Bohemya isyanıyla başlayan ve 1648 yılındaki Westphalia Barışı ile sonlanan 30 Yıl Savaşları boyunca Avrupa’daki çatışmalar, yaşanan kıtlık ve tifüs salgını nedeniyle 8 milyondan fazla insan hayatını kaybetti. O dönemin nüfusunu düşündüğümüzde bu sayı akıl alır gibi değil.
30 Yıl Savaşları sonucunda kıtadaki tüm güç dengeleri değişti. Katolik Kilisesi’nin siyasi otoritesi azaldı. Tarihçilere göre ulus devletlerin temeli bu dönemde atıldı, Avrupa ülkelerinin sabit sınırları çizildi, laiklik ya da genel dini kurallar yerine her devletin kendi kararlarını almasının önü açıldı.
17. yüzyılda tüm Avrupa devletlerinin birbirine girdiği milyonlarca kişinin ölümüne neden olan 30 Yıl Savaşları nedir, nasıl sona erdi gibi merak edilen soruları yanıtlayarak savaşın sonuçlarından bahsettik. Konu hakkındaki düşüncelerinizi yorumlarda paylaşabilirsiniz.