Orta Çağ’da teknoloji ve keşifler alanında sınırlı kaynaklara sahip olunması, ilginç çözümlerin ortaya çıkmasına da neden oldu. Bu dönemde kediler ve kuşlar, vahşi bir şekilde patlayıcı roket olarak kullanılıyordu.
Garip uygulamalarıyla adından sıkça söz ettiren Orta Çağ’ın bir başka uygulaması da hayvanlarla alakalıydı. Kediler ve kuşlar, 17. yüzyılın henüz başlarında, bir çeşit yeni silah türünün keşfinde önemli bir ‘ajan’ rolündelerdi.
Peki ama kim bu canice fikri ortaya atmış olabilir ki? Savaşlarda bir tür savunma stratejisi olarak geliştirilen bu yöntemin vahşiliği bir yana, tarihçiler arasında askerî açıdan muazzam bir fikir olarak görülüyor.
Bu çarpık planın arkasındaki isim Franz Helm’dir.
16. ve 17. yüzyıllarda patlayıcı ve silahlar konusunda uzman olan Franz Helm; V. Albert, X. Ludovic ve İngiltere Kralı IV. William’ın ordularında askerlik yapmıştı. Bu da kılıçların yerini yavaş yavaş ateşli silahların aldığı dönemde yeteneğini ortaya koyduğunu gösteriyordu.
Helm’in bilgi ve tecrübesi, 1535 yılında içinde bu konuyla ilgili yazılar barındıran “Buch von den probierten Künsten” kitabının yayınlanmasına yol açtı. Kitabın içinde kedilerin ve kuşların “silah” olarak nasıl kullanılacakları detaylarıyla anlatılıyor.
Hayvanların roket olarak kullanılması, o dönemlerde alışılmış bir şey değildi.
İlginç ve çoğu zaman korkunç uygulamalarına tanık olduğumuz Orta Çağ döneminde gariptir ki hayvanların patlayıcı bir silah görevi üstlenmesi pek bilindik bir yöntem değildi. Nadiren de olsa özellikle kediler, sur ve kasabaların yakılmasında kullanılıyordu. Nasıl mı? Hemen anlatalım.
Yukarıda bahsettiğimiz kitapta hayvanların roket olarak kullanımlarıyla ilgili şu ifadeler yer alıyor: Ateş oku şeklinde küçük bir çuval yapın. Çuvalı kedinin sırtına bağlayın, tutuşturun ve sonra kediyi bırakın, böylece en yakın kaleye veya kasabaya koşar ve korkuyla saklanmayı düşünür, sonunda kendini ahırdaki saman veya otların arasında bulur ve orada tutuşacaktır.
Aslında mantık, kedi alev aldığında koşarak her şeyi ateşe vermesi ve muhafızların dikkatini başka yöne çekmesidir.
Kulağa gerçekten oldukça vahşice gelen bu teknikte kuşlar da kullanılmıştır. Fakat zapt etmesi daha zor oldukları için kediler kadar sık kullanıldıklarını söyleyemeyiz. Orta Çağ’da başlayan hayvanların patlayıcı olarak kullanılma konsepti, geçmiş dönemlerin Çin’inde de popülerdi. Kedi ve kuş kullanılmasa da köprüleri ve diğer yapıları yakmak için orada da boğaların ateşe verildiği biliniyor.
Daha da garibi, II. Dünya Savaşı’nda Almanlar da aynısını köpekler için kullandılar. Köpeklere bağlanan patlayıcılar, farklı bir savunma yerine yaklaşınca infilak ediyordu.
Ancak şunu da eklemek gerekiyor; hayvanların, Orta Çağ’da bu şekilde kullanıldığına dair net bir kaynak yok, tarih boyunca Orta Çağ’da da modern dönemlerde de hayvanların savaşta kullanıldıklarından yola çıkarsak, roket olarak kullanılmış olma ihtimallerinin çok yüksek olduğunu söyleyebiliriz.