“We can do it! (Yapabiliriz!) yazılı görsel, II. Dünya Savaşı dönemindeki kadınların etkileyici hikâyesine dayanıyor.
Çantalarda, rozetlerde, duvar kağıtlarında, defterlerde… Kısacası aklınıza gelebilecek her şeyin üstünde bu “We can do it!” figürünü görmek mümkün.
Peki hiç; nereden geldiğini, anlamının tam olarak ne olduğunu veya resimdeki kadının kim olduğunu merak etmiş miydiniz?
“We can do it!” posterinin hikâyesini anlamak için II. Dünya Savaşı’na uzanmamız gerek.
1942’de Amerikalı erkeklerin çoğunun askere gitmesiyle fabrikalardaki açık pozisyonları kadınlar doldurdu. Daha önce yalnızca ev işleri ve çocuk bakımı yapan kadınlar; savaş malzemeleri üretiminin ana direği oldu.
ABD Savaş Dairesi, kadınları bu işe teşvik etmek için ev ve çocuk bakımı konusunda çeşitli yardımlar yaptı. Hükûmetin propoganda kampanyalarının bir parçası da bu “We can do it!” posteriydi işte.
“Perçinci Rosie” olarak biliniyor.
“Rosie the Riveter” yani “Perçinci Rosie”, II. Dünya Savaşı sırasında kadın savunma işçileriyle ilişkilendirilen bir medya ikonu hâline geldi. 1940’lı yıllardan beri iş gücünde kadınların yerini ve kadınların bağımsızlığının sembolü oldu.
Görseldeki bandanalı ve gömleğinin kolunu sıvamış kadının ise tek bir kişiyle bağlantısı yok. Perçinci Rosie; ev hanımıyken mutfaktan çıkıp savaş için makineler yapan tüm kadınların bir sembolü…