Her birimizin korkulu rüyası cep telefonumuzun, tabletimizin veya bilgisayarımızın üzerine sıvı bir şeyler dökmektir. Çünkü biliriz ki sıvı alan cihaz, mutlaka bir problem yaratır.
Fakat su, elektronik cihazlara zarar verme noktasında alkolden daha etkilidir.
Peki ikisini ayırt edici kılan nedir?
Suyun elektronik cihazlarla olan temasının, kısa veya uzun vadeli etkileri olabilir.
Su, çözünmüş mineral iyonları içerdiğinden elektriği iletebilir. Açık bir cihaz, suyla temas ettiğinde cihazın içindeki birden fazla terminal, aynı iletkenle yani suyla temas eder. Böylece elektrik, olmaması gereken yönlere doğru akmaya başlar.
Buna da kısa devre denir. Kısa devre esnasında, kısa bir zaman aralığında çok miktarda akım akışı meydana gelir ve bu da aşırı ısınmaya ve bazen yangına sebep olur.
Ayrıca çoğu cihaz, güç kaynağı olarak DC piller kullandığından, pilin anot ve katot kısımlarının suyla temas etmesi elektrolize ve yanıcı H2 ve O2 gazlarının açığa çıkmasına sebep olur.
Yine LED/LCD ekranlar, aydınlatma sağlayan bir arka aydınlatma paneline sahiptir. Bu panele su girdiğinde, ışığın uygunsuz kırılması meydana gelir ve artık net bir görüntü elde etmek mümkün olmaz.
Cihazlar, alkolle temas ettiğinde ise kısa devre oluşmaz.
Çünkü alkol, elektronikle temas ettiğinde serbest yüklü türlerin eksikliği, iletkenlik üzerinde hiçbir etki yaratmaz. Ayrıca alkol, sudan daha hızlı buharlaştığı için alkolün elektronik bileşenlere zarar verecek kadar uzun süre etrafta kalma olasılığı ortadan kalkar.
Böylece ekran ve hoparlörlerin bozulma olasılığı azalır. Ancak alkollerin elektronik aksamları bozduğu durumlar da vardır. Çünkü alkollerin parlama noktası, yanıcılık riskini belirler.
Yani cihazın sıcaklığı parlama noktasının üzerine çıkarsa, alkolün cihazla temas etmesi oldukça rahatsız edici olabilir. Yine alkol, pilin hem anot hem de katot kısmıyla temas ederse elektrolize olabilir ve havada %4’lük düşük konsantrasyonlarda bile yanıcı olan H2 gazı açığa çıkabilir.