Bugün spor salonunda takım elbiseli birisini görsek garip karşılar, yanlış geldiğini düşünürüz değil mi? Oysa 1800’lerde insanlar tam da bu elbiselerle spor yapıyordu!
Günümüz spor aletlerinin en ilkel hâllerinde, kabarık ve gösterişli elbiseleriyle kadınlar ve şık takım elbiseleriyle erkekler yer alıyordu.
Sahiden, neden insanlar düğüne gider gibi spora gidiyordu?
İlk egzersiz makinesi, 1892’de Dr. Gustav Zander tarafından icat edildi.
İsveçli bir doktor olan Zander, Stockholm’de spor dersleri bile veriyordu. Tarihte ilk personal trainer olan kişisi diyebileceğimiz Zander, bugünkü aletlere çok benzeyen spor aletleri üretmişti. Yani bugünkü fitness salonlarının temelini atan kişidir kendisi.
Genellikle zengin ailelerin kullandığı spor aletlerinde ne ararsanız vardı. Daha da garibi, fotoğraflarda da gördüğünüz gibi insanlar, düğüne gittikleri hâlleri ile spor yapıyordu.
Günümüzde likralı ve esnek giysilerle spor yapılsa da Viktorya döneminde insanlar, dönem kıyafetlerinden vazgeçememiş.
Peki insanlar neden bu garip ve rahatsız edici giysilerle spor yapmayı tercih etmiş dersiniz? Bize çok saçma gelen bu durumun aslında çok basit bir açıklaması var. O dönemler, insanların bu salonlarda giymesi için tasarlanan özel giysiler yoktu.
Hâl böyle olunca insanlar da böyle ‘özel’ bir mekâna en şık kıyafetlerini giyip gittiler. Tabii zamanla da bu kıyafetlerle spor yapmanın imkânsız olduğunu anladıklarında, bugünkü gibi rahat ve konforlu giysiler tasarlamaya başladılar.
İşte böylece spor kültürü de 1800’lerin sonundan itibaren tüm dünyaya yayıldı.