Bundan 147 yıl önce, 1876 yılında, ABD’nin Kentucky eyaletinin sakin topraklarında tuhaf bir hikâye gökyüzüne yükseldi. O gün halk, gökyüzünden bir şeylerin yağdığını ama bunun kesinlikle normal bir yağmur olmadığını gördü. Çünkü bu yağmur, su damlalarından değil et parçalarından oluşuyordu.
3 Mart günü insanlar, kafalarını gökyüzüne kaldırdı ve üstlerine yağan et parçalarını gördüler. Herkes telaş içinde birbirine “Ne oluyor burada?” der gibi bakıyordu. Yaklaşık 100 metre uzunluğunda ve 50 metre genişliğinde bir alan, et parçalarıyla dolmuştu. Kimine göre geyik, kimine göre dana, kimine göre ayı, kimine göre tavuk etiydi… Adeta film senaryosu gibi olan bu olay, size ‘Köfte Yağmuru’ filmini anımsatabilir.
Fakat her şeyiyle gerçek et yağmuru olayının üzerinden onlarca yıl geçmesine rağmen hâlâ ‘kesin’ diyebileceğimiz bir kanıt ya da sebep yok. Yine de hakkında üretilen çok ilginç teoriler var. Bakalım bu teorilerden sizin aklınıza en çok yatan hangisi olacak?
Kuş eti diyen de var insan eti diyen de…
Bilim insanlarının bir kısmı, yakın çevredeki kartalların büyük bir kuş sürüsüne saldırdığını ve bu saldırının sonucunda havada uçuşan et parçaları görüldüğünü ileri sürdü ancak bu senaryoyu doğrulayacak herhangi bir kanıt bulunamadı.
Başka bir teoriye göreyse Kentucky’de bir hortum olmuştu ve bu etler, ölüp göğe yükselen insanların kalıntıları olabilirdi. Kulağa pek mümkünmüş gibi gelmiyor sanki…
Yoksa… su yosunu mu?
Koruyucu jelatinimsi bir zarla çevrelenmiş yosun olan Nostoc’un, yağmur yağdığında şişerek yarı saydam jöle benzeri bir kıvama geldiği bilinir. Bazı bilim insanlarının tahminine göre Kentucky’deki olayda da ten rengi Nostoc’lar yağmıştı. Bu yosunun tadı ise kurbağa ya da tavuk budu gibiydi.
En çok kabul gören teorinin kaynağında ise akbabalar yatıyor.
Laboratuvarda incelenen et parçalarında akciğer, kas ve kıkırdak dokusu bulundu. Peki bu dokular nasıl oldu da et yağmuruna dönüştü? Teoriye göre kasabanın üzerinden geçen bir akbaba sürüsü fazla leş yedikleri için kusuyordu. Akbabalar da insanlar gibi birbirinin kusmasından tetiklenip kusmaya başlayabilirdi.
Ayrıca akbabaların, bir savunma mekanizması olarak kendilerini uçuş için yeterince hafif hâle getirmek amacıyla kusabildikleri de biliniyor. Eğer bu teori doğruysa gökten yağan etlerin ne eti olduğunu anlamak için akbabaların kustuğu leşleri yiyen halkın vay hâline…