Sıra dışı görünümüyle her bakanı kendine bir kez daha baktıran Grady Stiles’in hayatı, dış görünüşü kadar ilgi çekiciydi. Peki onu bu hale getiren neydi ve nasıl bir hayat hikâyesine sahipti?
1937’de Pensilvanya’da doğan Grady Stiles, ailesinde oldukça yaygın olan ve Ektrodaktili adı verilen bir rahatsızlıkla dünyaya geldi. Bu durum, onun için ilk etapta oldukça zorluydu ancak bir şekilde bununla yaşamayı öğrenmişti.
Şimdi Grady’nin dış görünüşündeki farklılığa sebep olan ve oldukça nadir rastlanan Ektrodaktili’ye değinelim ve onun hem büyüleyici hem de ürkütücü yaşamını irdeleyelim.
Telaffuzu bir hayli zor olan bu hastalığın bir diğer adı Istakoz Kıskacı Sendromu.
Bu rahatsızlık, orta parmakların eksik olduğu ve bu orta parmakların olması gereken yerin her iki tarafındaki parmakların da birbiriyle kaynaştığı bir durum. Bu şekilde de kişinin elleri adeta ıstakoz kıskacını anımsatır.
Bu rahatsızlık sonucunda yalnızca eller değil, ayak parmakları da etkilenebilir. Grady’nin babası da bu sendromu, hem ellerinde hem de ayaklarında taşımaktaydı. Hatta bu sebeple “Istakoz Adam” olarak anıldı ve çıktığı tüm gösterilerde, ona bu lakapla hitap edildi.
Grandy’nin babası, kendisi gibi bu hastalıktan muzdarip oğlunu şov dünyasıyla tanıştırmakta gecikmedi ve Grandy, henüz 7 yaşındayken kendini sahnelerde buldu.
Grandy Stiles, çıktığı karnavallarda bir hayli beğenildi ve ünlü oldu. Ellerinin yanında ayaklarında da Ektrodaktili hastalığını taşıyordu ve yürüyememesine rağmen tekerlekli sandalye kullanmakta bir hayli başarılıydı.
Tekerlekli sandalyede uzuvlarını bir hayli iyi kullanıyor ve emekliyordu. Bu durum da onun inanılmaz bir üst vücut kuvvetine sahip olmasına katkı sağlamıştı. Tıpkı babası gibi ona da “Istakoz Çocuk” olarak sesleniliyordu.
Istakoz Çocuk, karnavallarda çalışırken Mary Teresa adında bir kadınla tanıştı. Birbirlerine aşık olan Grady ve Mary, çok geçmeden evlendi ve 2 çocuk dünyaya getirdi. Ancak çocuklarından biri, tıpkı babası gibi Ektrodaktili’li olarak dünyaya gelmişti.
Bu tatsız durumla yaşamaya alışan ıstakoz ailesi, turnelerine devam ediyordu fakat bir anda işler sarpa sarmaya başladı.
Grandy bir hayli alkol alıyor, karısına ve çocuklarına eziyet ediyordu. Şiddetin dozunu bir hayli arttırmıştı ve karısına yaptıkları kabul edilemez noktaya gelince Mary, çareyi boşanmakta buldu. Grandy, bu ayrılığın ardından yeni bir evlilik yaptı ancak bu ilişkisini de sonlandırdı.
Sakin ve kendi halinde bir adamken bambaşka birine dönüşen Grady Stiles, bu sefer en büyük kızına kafayı takmıştı. Kızı, kendisinin istemediği biriyle nişanlandı ve öfkeli baba, düğünden 1 gün önce müstakbel damadını pompalı tüfekle öldürdü.
Bu olayın ardından mahkemeye çıkarılan Grady, suçunu açık yüreklilikle itiraf etti ve bu olaya dair herhangi bir pişmanlığı olmadığını belirtti.
Ancak 1979’da adam öldürme suçundan suçlu bulunsa da bir iddiaya göre rahatsızlığı sebebiyle hapishane koşullarına uygun olmadığına karar verildi. Bu durum, müebbet hapis cezasına çarptırılmasına rağmen yalnızca 15 yıl hapis yatmasına sebep oldu.
Ayrıca sigara ve alkol gibi zararlı maddelere düşkünlüğü bir hayli fazlaydı ve sirozun yanında amfizem hastalığına da sahipti. Ardından hapishaneden kaçtı ve dışarıda birçok insanın hayatını tehlikeye atmaya devam etti.
Grady Stiles, Mary’yle tekrar evlendi ancak evlilikleri yine umdukları gibi gitmedi. Taciz ve şiddet bir hayli fazlaydı. Bu gidişata dur diyemeyen Mary ise bir iddiaya göre Grady’yi öldürmesi için arkadaşı Chris Wyant’a 1.500 dolar ödedi. Chris, bu teklife kayıtsız kalmadı.
Ve Istakoz çocuk lakabıyla bilinen bu adam, televizyon izlerken başından vuruldu.
Chris Wyant, bu cinayetten sonra 27 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Bir şekilde işin içinde olduğu tespit edilen Mary de yargılandı ve 12 yıl boyunca cezasını çekti. Vefat eden Grady Stiles’in cenazesine ise doğru düzgün hiç kimse katılmadı ve hatta tabutunu taşıyan insan bile bulunamadı.