Meksika’nın hiç şüphesiz en korkunç yerlerinden biri, “The Island of the Dools (Oyuncak Bebekler Adası)”. İçinde binlerce oyuncak bebeği barındıran bu adanın hikâyesi ise epey ilginç.
Meksika’nın güneyinde bir tura çıkarsanız “Oyuncak Bebekler Adası”nı görmeniz mümkün. Bu tuhaf yerde ziyaretçileri, birbirinden farklı binlerce oyuncak bebek karşılıyor.
Üstelik adada; kıyıya demirlenmiş, ağaçlardan ve tahtalardan sarkan bebekler dışında kimse yaşamıyor. Gelin bu tuhaf ve rahatsız edici adaya doğru bir yolculuğa çıkalım.
1950 yılında bu adada, suya bir çocuğun düştüğü söyleniyor.
İddialara göre; Don Julian Santana adlı bir ada yerlisi, 1950 senesinde suya düşen 11 yaşında bir çocuğu kurtarmak için yanına atladı fakat onu kurtaramadı. Adam, bu olaydan çok etkilendi ve çocuğun düşüp hayatını kaybettiği yeri beyaz bir haçla işaretledi.
Mistisizme inanan bir Katolik olan Santana, çocuğu kurtaramadığı için suçluluk duygusuna kapıldı ve kızın hayaletinin adaya musallat olabileceği kanısına vardı. Artık oynanmayan, kullanılmayan, bir yerleri kırılmış oyuncak bebekleri etrafa astı.
Kızın ruhunu korkutmayı amaçladı.
Boğulan çocuğun ruhunu ve adaya musallat olduğuna inandığı diğer ruhları, bu bebeklerle korkutmaya çalıştı. Ayrıca kızın ruhunu bir şekilde onurlandirebileceğine inanıyordu. 17 yılı aşkın bir süre boyunca çöp kutularından, arkadaşlarından ve kanallardan oyuncak bebekler topladı. Birçok bebek, kötü durumda olduğu için epey ürkütücü görünüyordu.
Adanın yerlileri ve bir süre sonra burayı ziyarete gelen insanlar; burada garip sesler duyduğunu, geceleri çocuk ağlama sesleri geldiğini, hiçbir şey duymasalar bile tüyleri diken diken eden bir atmosferi olduğunu söylüyor. Tabii ki bunlara dair somut bir veri yok, sadece insanların söylediği bu şekilde.
Günümüzde burada kimse yaşamıyor.
Şu anda adada oyuncak bebekler dışında hiçbir şey yok. Yalnızca turistik bir yer olarak kullanılıyor. Oyuncak bebekleri almanız ise kesinlikle yasak ancak kendi oyuncak bebeğinizi oraya götürebilirsiniz.
Çocuğun denize düşüp boğulduğuna dair resmî bir kayıt olmadığı için kimileri bu olayın tamamen Santana’nın hayal ürünü olduğunu söylüyor. Her ne olursa olsun, adanın çok ürkütücü göründüğü gerçeğini değiştirmiyor.