Yağmurlu havalarda sokağa çıktığımızda birçok renkte şemsiye gözümüze çarpar ama nedense siyah hep bir ağırlıktadır. Peki siyah, neden yıllardır en çok tercih edilen bir renk?
Âdeta klasikleşmiş bir tercih gibi görünse de bunun arkasında hem tarih hem de mantıklı sebepler var.
O zaman şemsiye deyip geçmeyelim ve siyahın avantajlarına bir bakalım.
4.000 yıldır hayatımızda.
Mısır, Yunanistan ve Çin’e kadar gidiyor şemsiyenin tarihi. Erken medeniyetlerde kullanılan şemsiye genellikle üst sınıf tarafından kullanılıyordu ve en büyük amacı da güneşten korunmaktı.
Siyahın tercih edildiği dönemlerde ise şıklığın ve zarafetin simgelerinden biriydi. Moda ifadesi hâline gelen siyah şemsiyeler için gösterişsiz olması da popüler olmasına neden oldu.
Siyahı bu kadar pratik ve kullanışlı hâle getiren ne?
Tarihi bir kenara bırakıp günümüze dönecek olursak işlevsel açıdan mantıklı faydaları var. Öncelikle siyah, ışığı ve ısıyı emme özelliğine sahip. Bunu kıyafetlerimizden de çok iyi biliyoruz. Yazın siyah giymeyi tercih etmesek de şemsiyede iş öyle değil.
Özellikle güneşli havalarda kullanılan siyah şemsiyeler, güneşin zararlı UV ışınlarını emiyor ve cildimize ulaşmasını engelliyor. Güneşte beyaz şemsiye kullananlar buraya dikkat edebilir çünkü bu şemsiyeler tüm UV ışınlarını cildinize yansıtıyor.
Ülkemizde genellikle güneşte şemsiye kullanmak pek yaygın değil biliyoruz ama yağmurlu havalarda da sağladığı avantajlar var. Kiri ve lekeyi daha az gösteren siyah şemsiyelerde yağmur suyunun ya da çamurun bıraktığı o izler neredeyse fark edilmiyor bile.
Daha uygun fiyatlı seçenek hâline geliyor.
Rengarenk ya da işlenmiş şemsiyelerin yanı sıra siyah şemsiyelerin fiyatı da genellikle daha uygun oluyor. Bu da aslında onu bir tercih sebebi yapıyor.
Özellikle erkeklerin siyah şemsiyeyle gezdiğini de görüyoruz. Her kıyafetlerine uyumlu, gösterişsiz, klasik ve yalın hâlleriyle aslında siyah şemsiye birçok şeyi de tamamlıyor.
Moda dünyası renk ve desen sunarak alternatifler suna da siyahın sadeliği ve işlevselliği her zaman bir adım önde gibi.
Siz neler düşünüyorsunuz?