Gün içinde sürekli radyasyona maruz kalıyoruz. Peki ya uçağa bindiğimizde? Orada da radyasyon olmasından endişelenmeli miyiz?
Bazı insanlar için uçak yolculuğu yapmak, başlı başına bir stres ve kaygı sebebi. Kaza korkusu, türbülans, oksijensizlik… Bir de bunların yanında radyasyondan endişelenmemize gerek var mı?
Uçaklar radyasyon içeriyor mu? İçeriyorsa miktarı ne kadar ve bize zarar verir mi? Anlatmaya başlayalım.
Uçaklarda radyasyon var mı?
Bahsettiğimiz radyasyon, X-ray veya uçaktaki mekanizmalar değil. Kozmik ışınlar, havadaki radyasyonun en büyük kaynağı. Atmosferimiz, bu ışınların çoğunu tutarak bizi onlardan korusa da uçaklar bizi yaklaştırıyor.
Ancak bir astronotun bu radyasyona maruz kalmasıyla uçak yolculuğunu karşılaştırdığımızda epey küçük bir miktar. Yine de her uçuşumuzda biraz da olsa radyasyona maruz kaldığımız gerçeğini değiştirmiyor.
Peki bu radyasyon ne derece tehlikeli?
Gün içinde, ister telefon olsun ister mikrodalga; sürekli bir şekilde radyasyona maruz kalıyoruz ancak bunların hepsi sağlığımız için zararlı değil. Önemli olan miktarı ve süresi. Uçuş ne kadar uzun sürerse ve ne kadar yükseğe uçarsak kozmik radyasyona maruz kalma seviyemiz de o kadar fazla oluyor.
Ancak her ne olursa olsun, uçuşlarda da kozmik ışınlara çok fazla yakın olmuyoruz ve endişe yaratacak kadar fazla miktarda radyasyona maruz kalmıyoruz. Hatta şöyle diyebiliriz, röntgen çektirirken bile daha fazla radyasyona maruz kalıyoruz. Bu yüzden evet, teorik olarak uçakta radyasyon var ancak büyütülebilecek bir seviye değil.