Çin, Tibet Platosu’nun ücra bir köşesinde dünyanın en yüksek dağları ve en derin kanyonlarıyla çevrili bir alanda, dünyanın en karmaşık süper barajını planlıyor.
Devasa hidroelektrik proje, Çin’e bir yıl boyunca Birleşik Krallık’ı besleyecek kadar temiz elektrik sağlayabilir.
Peki bu mega baraj, jeopolitik güç dengesini nasıl değiştirebilir ve olası depremler bu projeyi nasıl etkileyebilir?
Bu mega proje nasıl mümkün olabilir?
Çin’in Tibet Platosu’nda inşa etmeyi planladığı devasa baraj, bazı raporlara göre 60 gigawatt’lık bir enerji kapasitesine sahip olacak ve dünyanın en büyük hidroelektrik barajı olan Üç Boğaz Barajı’nı bile geride bırakacak.
Ancak projenin ideal konumu, Tibet’in erişilmesi en zor kanyonlarından biri. Yani, inşaat malzemelerini bile buraya taşımak başlı başına bir başarı olacak.
Projeyi gerçekleştirmek için Çin hükûmeti, yer altında tünel kazmayı planlıyor.
Tünel, Namcha Barwa Dağı’nı geçerek Yarlung Tsangpo Nehri’nin büyük bükümünden suyu yönlendirecek. Su, binlerce metre yükseklikten düşerek enerji üretecek ve bu süreçte birkaç hidroelektrik tesisini geçecek.
Yarlung Tsangpo Nehri, aynı zamanda sismik olarak aktif bir bölgede bulunuyor. Bölge, Hindistan ve Asya’nın diğer kısmıyla çarpışan tektonik plakaların birleşim noktasında yer alıyor ve sık sık büyük depremler yaşıyor.
1950 yılında bölgede meydana gelen 8.6 büyüklüğündeki deprem, geniş çapta yıkıma yol açmış ve bölgedeki nehirlerin akışını geçici olarak durdurmuştu. Bu nedenle inşa edilecek barajın depremlere dayanıklı olması büyük bir önem taşıyor.
Proje aynı zamanda Çin’in Asya’daki komşuları Hindistan ve Bangladeş için de büyük jeopolitik etki yaratabilir.
Çin’in komşuları Hindistan ve Bangladeş, bu projenin su kaynaklarına erişimlerini ciddi şekilde etkileyeceğinden endişe ediyor. Tünelin, Hindistan sınırına çok yakın olduğunu da söylemek lazım keza iki ülke arasına gerginlik yaratabilir.
Özellikle iklim değişikliği ve giderek öngörülemez hâle gelen su akışı göz önüne alındığında bu mega baraj, milyonlarca insanın yaşamını olumsuz etkileyebilir.
Ayrıca bölgenin sismik olarak aktif olması ve olası depremlerin barajı ve çevresini tehdit etmesi, projenin gerçekleştirilmesini daha da zorlaştırıyor.