2003 yılında 35 yaşındaki bir gazeteci olan Norah Mary Vincent, radikal bir karar alarak bir süre erkek olarak yaşamaya başladı. Bu deneyiminin onda bıraktığı izler ve ölümle biten hikâyesi ise oldukça ilgi çekiciydi.
Hayatının bir dönemini erkek olarak geçirip araştırmalar yapmak isteyen Norah, bir makyözün yardımıyla yün parçalarını kırparak ve boyayarak kirli sakal yapmayı bile öğrenmişti. Zaten kısa olan saçlarını düz bir şekilde kestirmişti ve yüz hatlarını vurgulamak için dikdörtgen çerçeveli gözlükler almıştı
Göğüs ve sırt kaslarını geliştirmek için ağırlık çalışması yapmıştı ve memelerini çok küçük bir spor sütyeni ile bağlayıp protez penisle doldurulmuş bir spor askı takmıştı. Bu şekilde başlayan serüveni, bakın karşısına neler çıkarmıştı…
İlk olarak, Norah Mary Vincent’ın hayatına ufak bir göz atalım.
Norah Vincent, 20 Eylül 1968’de, Amerika Birleşik Devletleri’nin Detroit eyaletinde dünyaya geldi. Annesi Juliet Ford bir aktristti ve babası Robert Vincent, bir avukattı. Üç kardeşin en küçüğü olan Norah, Bay Vincent’ın bir süre görevlendirildiği Detroit’te ve Londra’da büyüdü.
21 yaşına geldiğinde, cinsel yönelimini keşfetti.
Norah, Williams College’da felsefe okudu ve üniversite yıllarında lezbiyen olduğunu fark etti. Boston College’da felsefe alanında yüksek lisans öğrencisi olarak 11 yıl geçirdi ve sosyal bilimler üzerine kitaplar çıkaran, 1980’lerde neo-muhafazakar bir yayınevi olan Free Press’te editör yardımcısı olarak çalıştı.
Trans dışlayıcı feminizmi savunan Norah, toplumsal cinsiyet ve cinsel kimlikle ilgileniyordu ancak yazarın, trans kadınları kadın olarak kabul etmemesi, onu dönemin dışında bağnaz bir feminist olarak konumlandırmıştı.
Self-Made Man (2006) adlı kitabında, 2000’lerin başında “Ned” isimli bir erkek kılığına girdiği on sekiz aylık bir deneyimi anlattı.
Manhattan’daki Juilliard School’da, ona sesini kalınlaştırmayı ve yavaşlatmayı, konuşurken eğilmek yerine arkasına yaslanmayı ve nefesini daha iyi kullanmayı öğreten bir vokal koçundan aylarca eğitim aldı. Sonrasında, 18 ay erkek olarak yaşamak için ilk adımı attı. Kendine “Ned” adını verdi ve bu deneyimini yazdı.
Norah’ın söylediğine göre, erkeklere karşı katı tutumu biraz daha ılıman bir seviyeye gelmişti. Yine de bazı “kadınsı” özellikleri vardı ve bu özellikler onun erkekler tarafından “eş cinsel” etiketi yapıştırılmasına yol açıyordu. Hatta; kadın olarak göründüğünde erkeksi olarak algılanan özellikleri, erkek olarak sunulduğunda tuhaf bir şekilde kadınsı olarak algılanıyordu.
Self-Made Man kitabı ilk çıktığında, hızlıca en çok satanlar arasına girdi.
Norah, Ned olarak yaşadığı bir buçuk yılda; basmakalıp ve aşırı erkeksi durumlara girdi. Berbat bir bowling oyuncusu olmasına rağmen mavi yakalı bir bowling ligine katıldı.
Takım arkadaşları ona karşı nazik davrandılar ancak onun “bir kız gibi” bowling oynadığını düşündükleri için gey olduğu kanısına varmışlardı. Yalnızca bu örnek bile, toplumsal cinsiyetin en çarpıcı kanıtlarından biriydi.
18 aylık yolculuğunda; manastırda keşişlerle haftalar geçirdi, striptiz kulüplerine gitti ve kadınlarla çıktı…
Norah’ın söylediğine göre, Ned olmak onu yıpratmıştı. Aidiyet duymadığı bir cinsel kimliğin içinde aylarını geçirmişti. Kendini, yabancılaşmış ve gerçeklikle bağlantısı kopmuş hissetmişti. Bir süre inzivaya çekildikten sonra ise depresyon nedeniyle hastaneye yatmıştı.
Norah, tedaviye yanıt vermeyen depresyonuyla ilgili on yıllık geçmişini şöyle anlatıyor: “Devam etmenin zihinsel gerilimi, Self-Made Man’in yapımı sırasındaki sahte bir kimlik, sonunda depresif bir çöküşe neden oldu.”
Uzun süre depresyonla mücadele eden kadın, 53 yaşında kendi hayatına son verdi.
Norah Mary Vincent, 6 Temmuz 2022’de, İsviçre’deki bir klinikte intihar etti. Ölümü ise Ağustos 2022’ye kadar bildirilmedi.
