İçinde bulunduğumuz sıcak yaz günlerinin en sevimsiz yanlarından biri de sinekler. Ancak 1959 yılının İstanbul’unda yaşamadığımız ve aynı anda binlerce sinekle mücadele etmek zorunda kalmadığımız için sevinebiliriz.
O dönemde adeta kara sineklerin istilasına uğrayan İstanbullular için hayat, katlanılamaz bir hal almıştı ve tüm halk, bu canlılardan kurtulup rahat bir nefes alabilmenin derdindeydi.
Bir iddiaya göre “sinek avlamak” deyiminin bile bu olaydan sonra ortaya çıktığı vakaya, halkın ve hükûmetin çözüm yolu neydi gelin bu tuhaf hikâyenin detaylarına bakalım.
1959 yazında İstanbul; susuzluğun sebep olduğu kuraklık, çevre kirliliği ve sıcak hava dalgasıyla boğuşmaktaydı.
Bu sebeplerden dolayı şehri istila eden sinekler, İstanbulluların başına adeta bela olmuş ve yapılan ilaçlama çalışmaları da bu canlıları durdurmaya yetmemişti. Tüm şehri etkisi altına alan sineklere son verme noktasında çareler arayan devlet, çözümü bir sinek avı düzenlemekte buldu.
Durum öylesine vahimdi ki hükûmetin tek çözüm olarak gördüğü bu etkinliğe katılım zorunluydu. Hatta katılmayanlar para cezasına çarptırılacaktı. Özetle tüm halk, istese de istemese de eline bir raket alıp sokaklara dökülmek zorundaydı.
Gazeteler bile her gün, “Kara sineklerden nasıl kurtuluruz?” başlıklı manşetlerle doluydu.
Ayrıca o dönemlerde at arabası kullanımı oldukça yaygındı ve bu sebeple de sineklerin varlığı, günden güne artış gösterdi. Sinekler halkın yaşamını öylesine kısıtlamıştı ki insanlar neredeyse uyku uyuyamaz, yemek yiyemez ve evlerinden çıkıp işlerine gidemez hale gelmişlerdi.
Elbette her zaman olduğu gibi 1959 İstanbul’unda da krizi fırsata çevirmeye niyetli kişiler de vardı. Sinek öldürmek amaçlı kullanılan sinek raketleri karaborsacıların eline düşmüştü ve halk, bunları oldukça fahiş fiyatlardan almak zorunda kaldı.
İstanbullular sinekleri yok etme noktasında çaresiz kalmış, devreye İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü girmişti.
Müdürlük kendi çabalarıyla günde yaklaşık 40 ila 50 kadar sinek öldürebildiğini ve tüm İstanbul halkının da eğer bu sorundan kurtulmak istiyorlarsa aynısını yapmaları gerektiğini ifade etti. Bu sorunun üstesinden gelebilmek odaklı İstanbul Belediye Başkanı, belediye çalışanlarıyla detaylı bir toplantı düzenledi ve neler yapabileceklerini masaya yatırdı.
Nihayetinde duyanların ağzını açık bırakacak o dâhiyane fikrin, faaliyete geçirilmesi için karar verildi ve tüm İstanbul halkının katılacağı toplu sinek avı başladı!
Sinekler üreyerek, ortalama 40 günde 40 bin yeni sineğin ortaya çıkmasına sebep oluyordu ve bu durum da sinek sorununun kolay kolay çözülemeyeceğinin sinyallerini verir nitelikteydi.
Ancak yaklaşık 1,5 milyonluk İstanbul’da, herkes günde 10 sinek öldürse toplam 15 milyon sinekten kurtulmak mümkün olmaz mıydı? Belediye başkanı da bu düşünceden yola çıktı ve medya kanallarında halka bir çağrıda bulundu. 17 Ağustos günü, şehirde toplu bir sinek avı yapılacaktı!
Saatler 13.00’ı gösterdiğinde tüm İstanbullular, ellerinde raketleriyle sinek avına başladı. Herkes bu ava katılmak durumundaydı çünkü böyle bir sebepten bir cezayla karşı karşıya kalmak, muhtemelen hiç kimse istemezdi.
Hükûmet o gün gerçekleştirilen etkinlikte 10 milyon kara sinek öldürüldüğünü açıkladı. Fakat bu rakam, kara sinek sorununun sonunu getirmeye yetmedi ve toplu sinek avının her pazartesi gerçekleştirilmesinde karar kılındı.
Fakat haftalar geçtikçe halk pes ediyor ve katılım azalıyordu. En sonunda kış aylarının gelmeye başlamasıyla birlikte, sinek popülasyonu azalma eğilimine geçti ve bu sorun, kendi kendine çözüme ulaşmış oldu.